Milli Takımlar Sorumlusu Davut Dişli, 2006 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play-off baraj ilk maçında 2-0 mağlup oldukları İsviçre deplasmanında yaşananlara tepki gösterdi. Davut Dişli, ''İsviçre'de ummadığımız sonuçlarla karşılaştık. Medeniyetin beşiği denen İsviçre'de yaşadıklarımızı hepiniz biliyorsunuz'' dedi.

Kesinlikle yenilginin arkasına sığınmadıklarını belirten Dişli, ''İyi oynamadık ama 2-0'lık skoru da hak etmedik. Çünkü maç içinde yaşanmış olaylar var. Verilmeyen penaltı var. Orada maç 1-1 olup daha başka şeyler de olabilirdi. Yapılan tacizler var. Maçın başında Magnin ile başlayan Frei ile devam eden, hocamıza sataşmalar var'' diye konuştu.

İsviçre'nin, yaşananlara çok iyi hazırlandığını söyleyen Davut Dişli, rakibin psikolojik savaşa hazır halde olduğunu bildirerek, şöyle devam etti: ''Avrupa da bu tür olaylarla biz çok nadir karşılaşıyoruz. İstiklal Marşı'nın ıslıklanması çok şaşırtıcı ve hiç tasvip etmeyeceğimiz bir şey. Bizde de dönem dönem yapılıyor ama her ülke için değil. Belki İsviçre olduğu için bunları bu kadar yadırgıyoruz. Yaşananların başka planların ürünü olduğunu savunuyorum. Çünkü o futbolcuların saha içinde yaptıkları da bir halka gibi devam ediyordu. En son Frei'ın hocaya hareketleri oldu. Senderers denen arkadaş, balon topunu bizim üzerimize vurdu. Dışarıda İsviçrelilerin, otobüslerini, Türklerin arasına sokup (hareket çekmeleri) başka bir şeydi.''

''ALMANYA'YA GİDEN ÜLKE TÜRKİYE OLACAK''

Dişli, İsviçre'de yaşananların bir de ikinci yarısı olacağını vurgulayarak, şunları söyledi: ''İnanıyorum Almanya'ya giden ülke Türkiye olacak. Kimse yanlış anlamasın. Seyircilerimizin de itidalli olacaklarını düşünüyorum. İstediğimiz, sahayı doldurmaları, ıslıklayarak gerekli tepkilerini ortaya koymaları. Takımıza destek vermeleri. Buna çok ihtiyacımız var. Seyircinin çok önemli bir faktör olduğunu bir kez daha orada gördük. Bakalım bu tarafta neler olacak. Bizim ülkemize sıkıntı verecek hiçbir şeyin arkasında olmayız. Ceza almamızı sağlayacak uygulamaları istemeyiz. Biliyorsunuz dünya futbolunun merkezi İsviçre ve başkanları da İsviçreli. Dünkü maçı yöneten hakem de başka ülke kimliğinde ama İsviçreliydi. Onlar bu kadar güçlüyken bizim yapmamız gereken dikkatli olmak.''

''BİZDE OLSA DÜNYA AYAĞA KALKARDI''

Dişli, İsviçre'de yaşananların Türkiye'de olması halinde dünyanın ayağa kalkacağını kaydederek, ''Bir celseyi kabul edelim. Türkiye'nin Avrupa'da ne kadar sıkıntılı olduğunu hepimiz biliyoruz. Siyasi, ekonomik veya spor fark etmiyor. AB'ye giriş sürecinde yaşadıklarımızın da bundan farkı yok. Galatasaray'ın geçmişte başına gelenler, bana göre bir yerlere taşınması gerekiyordu, taşınmadı. Daha dün yaşananlar bakalım nasıl yansıyacak'' diye konuştu.

Sahaya yüzlerce bayrak sopası ve metallerin atıldığını anlatan Dişli, ''Atıldı da atıldı. Bakalım İsviçre'ye bu ceza olarak nasıl yansıyacak. Bunu merak ediyorum. Bu bizde olsaydı zaten dünya ayağa kalkmıştı. Biz dünyayı ayağa başka türlü kaldırırız. Kazanırız ve Almanya'da oluruz. Bizi zorlamalarına ve çok istememelerine rağmen bunları futbol adına konuşmuyorum. Avrupa'nın genel bakışı olarak söylüyorum. Biz en iyi yerde olmak için mücadele edeceğiz. Başkalarına göre biraz daha fazla iyi olacağız. Daha fazla koşacağız ama muhakkak en iyi yerde biz olacağız'' ifadelerini kullandı.

''TAKIM DA BENİM HİSSETTİKLERİMİ HİSSEDİYOR''

Milli Takım oyuncularının da yaşananlar sonrası büyük hırs yaptıklarını vurgulayan Dişli, özellikle teknik direktör Fatih Terim'e yapılan küfürlere tekrar dikkat çekti.

Dişli, bu küfürleri edenlere en iyi cevabı sahada futbolcuların vereceğini belirterek, şöyle konuştu: ''Türkiye, Almanya'yı hak ediyor. Orada olmak zorundalar. Her tarafı var bunun. Türkiye'nin, yaşananlardan sonra Almanya da çok daha fazla olması gerektiğine sporcular da inanıyor. Bunu yapabilecek arkadaşlarımız ve çok iyi yeteneklerimiz var. Emre ve Hamit de katılacak. Maç 90 dakika. Sporcularımız geçmişe çok şey sığdırdılar. Bunu da neden yapmasınlar ki. Yaşananlar çok daha fazla hırslandırdı. Bunları yok sayamayız ve oyuncularımız da yok saymıyor. İsviçre dönüşü yönetim kurulu olarak istişare toplantısı yaptık. Özellikle UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, elinden gelen mücadeleyi verdi. 2012 Avrupa Şampiyonası ev sahipliği adaylığı, eksiklerden dolayı değil, Türkiye olunduğu için kabul edilmedi.''

''CEZAYI KENDİMİZ VERECEĞİZ''

Davut Dişli, İsviçre maçının Slovak hakemi Lubos Michel'e tepkisini sürdürerek devam ettiği açıklamasını, şöyle tamamladı: ''(İsviçreli hakem) diyorum ona ben. Maçın başından sonuna kadar başarılıydı. Herhalde ödüllendirilecektir. Psikolojik savaşacaklarını biliyorduk. Türkçe küfür bile öğrenmişlerdi. Maç içerisinde de tahrikler vardı. Kötü oynamamız, hak edilen penaltını verilmemesi gerektiği anlamına gelemez. Hocamıza direkt küfür edildiğinde kırmızı kartı vermesi lazımdı. Bu yapılanları bizden daha iyi kimse yapamaz ama bunları yapmayacağız. Şartlarımız aynı. Kaybedersek dünyanın sonu olmayacak. Ama İsviçre'nin burada bir şekilde cezalandırılması lazım. Verilmesi gereken cezayı, adaletin uygulanması gereken yerde adalet vermiyorsa, Türkiye bu cezayı vermeli. Nasıl vermeli, kazanarak, taraftarıyla onları sahada her türlü yok ederek vermeli. Türkiye'nin ne olduğunu onlara göstermeliyiz. Biz yapacaklarımızı yapalım, olmazsa da olmaz. Olursa da çok iyi olur. Bunun cevabını vermeliyiz çünkü adalet vermeyecek bu belli.''