Sporda şiddetin önlenmesine dair kanun yeniden düzenleniyor: Cezası olan stada girerse 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası alacak. Cezalıyı stada sokana da aynı ceza geliyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan, yenileme çalışmaları yaptıkları Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair 5149 sayılı kanunun, yaptırımlara büyük önem verdiğini vurgularken, yasanın planlanan yeni halinde, kanun uygulayıcılarının da görevi ihmalden mahkum edilebileceğini açıkladı.

Futbol Extra dergisinin nisan sayısında röportajı yer alan Köksal Toptan, kanunun çok iyi çalışılmış ve hazırlanmış bir yasa olduğunu vurgularken, uygulamada ortaya çıkan sorunlar olduğunu ifade etti.

Toptan, ''Taşrada, küçük illerde zaman zaman bu uygulamalar yapıldı. Buralarda valilerin başkanlığındaki güvenlik kurulları bu yasanın uygulanması anlamında bir takım yaptırımlara gitti ama büyük kulüplerin bulunduğu şehirlerin yöneticileri için böyle bir yola tevessül edilemeyince, bu kanunun rafa kaldırıldığı gibi bir izlenim doğdu'' dedi.

Güvenlik idarecilerini, valileri, kaymakamları, daha sorumlu davranmaya sevk edecek, onları bu yaptırımları uygulamaya mecbur edecek yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu anlatan Toptan, ''Benim verdiğim ve hem grubumuz, hem de Bakanımız Mehmet Ali Şahin tarafından incelenmekte olan yasa tasarısı buna bir çözüm getiriyor. Yasayla yüklenen görevleri yerine getirmeyen idareciler hakkında ceza kanunumuzun, 'görevi kötüye kullanmak' yahut 'görevi ihmal' suçundan doğrudan soruşturma açılabilecek. Bu çok önemli bir yaptırım. Yani herhangi bir ilin valisi, o ilde olan olaylar nedeniyle o yasanın vermiş olduğu yetkileri kullanmaz, yaptırımları yerine getirmezse, doğrudan ceza kanunu ihlal etmiş olacak ve hakkında soruşturma açılacak'' diye konuştu.

'YASAKLILAR, MAÇ SAATİ KARAKOLA GİDECEK''

Köksal Toptan, ''Kanun teklifim temel olarak bu yasanın uygulanmasının sağlanmasına dönük. Bu arada 5149 sayılı yasa genelde cezai yaptırımlar içermiyor, daha çok para cezaları ve müsabakadan men cezaları getiriyordu. Burada bazı suçlarda değişiklik yapma ihtiyacı ortaya çıktı. Kanun teklifimizin hemen birinci maddesinde fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği yahut suç oluşturmadığı takdirde silah, kesici veya delici alet, sis veya ses bombası sokan kişiler hakkında bir hapis cezası öngörülüyor. Artı, müsabakalardan men ve para cezası getiriliyor. Kanuna göre, yasaklı olan kulüp başkanı, yönetici veya taraftarın spor müsabakası alanına gitmek yerine o gün o saatte karakolda bulunması lazım geliyor. Ancak baktık ki, bunun pratikte uygulama alanı yok. Bunun yerine, yasaklı olmasına rağmen müsabakalara girenlere doğrudan bir cezai yaptırım getiriyoruz” dedi.

Toptan, “Yasaklı olmasına rağmen spor alanlarına girenlere, bu kişilere yardımcı olanlara ve önlem almayanlara üç aydan bir yıla kadar hapis cezası şeklinde bir hüküm getirdik. Yoksa başka türlü uygulanmıyor, kimse bakmıyor. Yahut bir kulüp başkanına müsabakadan men cezası veriyorsunuz, kulüp başkanı sadece şeref tribününe gitmiyor, kendi locasına gidip maçı seyrediyor. Yani kanun amacına hizmet etmemiş oluyor'' diye konuştu.

'İDARECİLER OLAYLARI GÖRMEZDEN GELDİ''

İdarecilerin olayları görmezden geldiğini ileri süren Köksal Toptan, ''Herhangi bir baskıyla karşılaşmasalar bile, büyük kulüplerin bulunduğu yerlerin idarecileri, kulüplerle karşı karşıya gelmemek için olayları görmezlikten geldi. Halbuki bu yasa çıktıktan sonra statlarda adam öldürüldü, insanlar dövüldü, seyirciler birbirini yaraladı. Kanun uygulandığı takdirde akıl almaz para cezaları var. Bu yüzden bundan sonra kimse bu tip olayları artık yapamaz. Öyle cezalar var ki, kulüplerin yöneticileri artık müsamaha gösteremez. Mevcut yasada kanunu uygulamayan yöneticilere ne ceza verileceği konusunda bir boşluk vardı. Bunun bir yaptırımı yoktu. Ama şimdi benim teklifim yasalaşırsa, o idareciler hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 'görevi ihmal' yahut 'görevi kötüye kullanma' suçu nedeniyle savcılık soruşturma başlatabilecek'' dedi.

''İSTANBUL VALİSİ UYGULARSA SORUN KALMAZ''

Köksal Toptan, hazırladığı teklife göre, herhangi bir kişinin savcılığa dilekçe vermesiyle gerekli soruşturmanın başlatılacağını kaydederken, uygulamada en önemli ilin İstanbul olduğuna dikkat çekti.

Pazar günü oynanan bir maç nedeniyle pazartesi günü bir gazetede çıkan haber kupürü eklenip, iki satırlık bir dilekçe yazılarak savcının derhal o ilin yöneticisi hakkında, 'görevi ihmal' veya 'görevi kötüye kullanma' nedeniyle dava açmasının sağlanabileceğini söyleyen Toptan, ''Bunu uygulamamız lazım. Bir de İstanbul Valisi'ne çok önemli görev düşüyor. Kanunu uygularsa hiçbir sorun kalmaz. Şimdiye kadar uygulanabilseydi sorun kalmazdı. Cezası olan stada girerse 3 aydan 1 yıla kadar hapis, onu oraya sokan da 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası alacak ve müsamaha eden, görmezden gelen de aynı biçimde cezalandırılacak. Spor müsabakalarının yapıldığı kapalı veya açık alanlara her türlü silah, kesici veya delici alet, sis veya ses bombası sokan kişiler, fiil daha ağır bir cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde 3 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacak. Ayrıca 6 aydan 1 yıla kadar müsabakaları seyirden men edilecek'' diye konuştu.

Yeni ceza sistemine göre, sahaya atılmasına gerek olmadan, stada sokulan bir çakının 3 ay hapis cezası aldırabileceğini, sahaya atılması halinde ise ayrı bir ceza oluşturacağını kaydeden Toptan, basının da bu konunun takipçisi olması gerektiğini kaydetti.

KULÜP YÖNETİCİLERİ VE KULÜP YAZARLARINA TEPKİ

Kulüp başkanlarını, taraftarlarını daha fanatikleştirmeye, tahrik etmeye dönük olmakla itham eden Toptan, kulüp yazarlarının da benzer şeyler yaptığını savunarak, ''Herkes taraftara ve tribüne beyanat veriyor. Bunlar yazılmasa, söylenmese, yayınlanmasa, kulüp başkanları bunları söyleme gereğini de duymayacaktır. Burada olaya yukarıdan topyekün bakmak lazım. Maalesef kulüp yöneticileri kadar fanatik olan kulüp yazarları var. Bunlar da kulüp yöneticileri gibi çalışıyor. Topyekün bir şuur etrafından toplanılmazsa futbolda şiddeti önlememiz çok zor olur'' dedi. 

UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik'in şike ve benzeri olaylar karşısında hapis cezası yerine, federasyonlara yetki verip idari yaptırımlar uygulanması gerektiğinde ısrar ettiğini aktaran Köksal Toptan, futbolun her alanında ''Üç Büyükler'' diye adlandırılan Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'a ayrım yapıldığını düşündüğünü ifade ederek, ''Kesinlikle üç büyükler lehine bir ayrım yapılıyor. Üç büyük kulüple diğerleri arasında Merkez Hakem Kurulu, Futbol Federasyonu ve idareciler tarafsız olmuyor, olamıyor'' cümleleriyle röportajını tamamladı.