16
Haziran
2025
Pazertesi
SPOR

FIFA'nın en iyisi kim?

Yarın Zürih’te “FIFA Dünyanın En İyi Futbolcusu 2008” seremonisi yapılacak ve Ronaldo, Messi, Torres, Xavi ve Kaka’dan birisi bu prestijli ödülün 18’inci sahibi olacak.
Heykelciği kazanacak oyuncu, dünya çapında 207 milli takımın hocalarıyla kaptanlarının oylarıyla seçiliyor ve bu yılki törenin yıldızı olmaya en yakın isim Portekizli Ronaldo...

Tabii Euro 2008’de hayal kırıklığı yaşayan Ronaldo’nun üç önemli rakibi var, ama geçtiğimiz günlerde verilen Ballon D’or’un da adayları arasında olan olimpiyat şampiyonu Messi’yle Avrupa şampiyonları Xavi ve Torres bile, Portekizli yıldızın bu yıl ödülü hak ettiğini itiraf etmişlerdi.

Bu ödülle ilgili iki eleştiri söz konusu... Birincisi, aday listesinin her zaman Şampiyonlar Ligi’nin büyük etkisi altında olması, ödüllerin hep İspanya/İtalya liglerine gitmesi ve Copa Libertadores’in yıldızlarının görmezden gelmesi... İkinci eleştiriyse, zaman zaman yetenek kriterinin, sene içi performansın önüne geçmesi...

FIFA.com’un mevcut anketinde liderlik basamağında Messi’nin olması sporseverlerin de yetenek duygusallığı içinde oy attığının bir göstergesi... 2003’te Zidane bu ödülü kazandığında Gattuso’nun haklı isyanıysa, bu problemin harika bir özeti: “Eğer bu ödüller yeteneğe göre veriliyorsa, evet Zidane yeryüzünün en yetenekli futbolcusu. Ama sıralama bu şekilde yapılsaydı Maradona sahada olduğu her yıl bu ödülü alması gerekirdi. Eğer performansa bakılıyorsa, Zidane, bu yılın adayları içinde bile olamaz”.

Ballon D’or
Benzer eleştirilerden çokça nasibini alan ve hatta bu yüzden sürekli format değiştiren Ballon D’Or, France Football dergisinin dünya çapında 96 gazetecinin oylarıyla belirlediği bir ödül... 1991’e kadar yalnızca Avrupa liglerinde oynayan Avrupalılara verilen “Altın Top” , 1995’te diğer kıta sporcularına, 2007’de de tüm liglere açılarak eleştirilere göğüs germeye çalışıyor.

53 yıllık tarihiyle benzerleri arasında en kıdemlisi olan Altın Top’un bu yılki sahibi Ronaldo’ydu. Son 3 sezondur Altın Top’u kazananların FIFA töreninde de zirveye çıktığı göz önüne alınırsa, Ronaldo ödülleri toplamaya devam edecek gibi...

FIFPro
Yine Ronaldo’nun bu yıl evine götürdüğü heykelciklerden bir diğeri, FIFPro Profesyonel Futbolcu Birlikleri Ödülü, 40 binin üstünde sporcunun oylarıyla belirlenmesi özelliğiyle, en âdil seçimlerden biri olarak gözüküyor. 4 sezondur düzenlenen organizasyonun handikapı, yalnızca 42 büyük ülke federasyonuna bağlı sporcuların oy hakkının bulunması.

Ronaldo, UEFA tarafından geçen sezon Ş.Ligi birinci eleme turunu görmüş 16 teknik adama seçtirilen “UEFA Yılın Kulüp Futbolcusu Ödülü”nü alırken de fazla zorlanmamıştı gerçi... Yılın kalecisi, yılın savunmacısı ve yılın orta saha oyuncusu ödüllerini Chelsealilere (Cech, Terry ve Lampard’a) kaptıran şampiyon Manu’nun şerefini de “en iyi forvet” ve “en iyi futbolcu” ödüllerini 8 oyla kazanarak kurtardı...
(Enteresandır, seçim hakkı bulunan 16 teknik adam içinde oy verdiği tüm oyuncular ödül kazanan tek hoca, birkaç ay önce Schalke’deki görevine son verilen Mirko Slomka idi.)

Altın Ayakkabı
Tarihte bütün bu ödülleri bir arada kazanan başka bir oyuncu yok; bundan sonra da olabilir mi bilmiyorum, ama Ronaldo geçtiğimiz sezon Premier Lig’de 31 gollük harika bir performans sergilediği için Altın Ayakkabı’nın da sahibi oldu. 1967 ile 1991 yılları arasında herhangi bir kriter göz etmeksizin kıtanın herhangi bir liginde en çok gol atan futbolcuya verilen ödül, daha sonra liglerin zorluklarına göre belirlenen katsayı etkisine girdi. M.United’lı Ronaldo’nun 31 golü 62 puan değerindeyken FC Llanelli’li Griffith’in 40 golü 40 puan ettiği için 2008’in altın ayakkabısının sahibi de (Güiza’yı 8 puanla geçen) Portekizli yıldız oldu.

UEFA.com
Tabii altın ayakkabı deyince akla hemen 1988’in kazananı, milli gururumuz Tanju Çolak geliyor... Ne yazık ki bu yıl verilen bu 5 ödülün aday listelerinde Türk oyuncu bulunmuyordu. FIFA’nın adayları arasında Arshavin, Ballon D’or’un adayları arasında Zhirkov’un olduğu bir ortamda, Euro 2008’de Rusya ile aynı noktaya gelen Türk Milli Takımı’ndan bir oyuncunun olmaması tabii üzücü...

Bizce hem Euro 2008 yarı finalisti, hem de Ş.Ligi çeyrek finalisti olan Aurelio’yla, sakatlanana kadar takımının UEFA Kupası macerasına da katkı yapan Hamit’in geçen yılki performansları, Zhirkov’un altında değildi...

Neyse ki bu iki oyuncumuz, Uefa.com’un kullanıcıları tarafından belirlenecek “yılın on biri” adayları arasında var. Halen siteye girilerek oy kullanılabiliyor, 60 adayın içinde Hamit ve Aurelio’nun yanı sıra Güiza, Ribery ve Terim de var.
İnternette Türklerin aday olduğu başka oylamalar göz önüne alındığında, tecrübelerimiz bize 2008’in en iyi takımında 3 Türk olacağını söylüyor!

Dünyanın en iyisi Ronaldo mu?
Bu yıl Ronaldo’nun 5 ödülün tamamını toplamasına sözümüz yok, ama Portekizli’yi tüm zamanların en iyileri arasına koyanların biraz acele ettiğini düşünüyoruz...
Aslında Kaka ve Messi varken, Ronaldo’yu bugünün en iyi futbolcusu olarak ilan etmek bile kolay değil... Geçtiğimiz sezon ligde kaydettiği 31 gol ve Premier Lig’de beş buçuk sezondaki 74 golü, tabii ki kayda değer...

Ama bu periyotta Arsenal, Liverpool ve Chelsea’yle oynanan 33 maçta Ronaldo’nun toplam gol sayısının (4’ü Arsenal’e olmak üzere) yalnızca 5 olduğunu da not etmek gerek...

Ronaldo’nun Şampiyonlar Ligi’nde karşılaştığı İngiliz, İspanyol ve İtalyan ekiplerine karşı performansı da 13 maçta 5 golde kalmış (bu 5 golün ikisi, 7-1’lik Roma maçında); ulusal takımla Almanya 2006 ve Euro 2008’deki 9 müsabakadaki gol sayısı da (biri penaltıdan olmak üzere) yalnızca 2... (G.Marcotti)

Tabii ki Ronaldo’nun bir kanat oyuncusu olduğunun ve bir futbolcuyu değerlendirmenin tek ölçüsünün gol sayısı olamayacağının farkındayız. Aynen geçen sezon attığı 42 golün Ronaldo’yu; Pele’nin, Maradona’nın veya Platini’nin yanına yerleştirmek için tek ölçü olmaması gerektiği gibi...

Milliyet
Yayın Tarihi : 11 Ocak 2009 Pazar 16:32:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?