16
Mayıs
2024
Perşembe
SPOR

'FİFA'ya Türkiye'yi şikayet etmedik'

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, İstanbul Mövenpick Otel'de düzenlenen basın toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

Ulusoy, federasyon başkanının sürekli gazetelerde ve televizyonlarda olmaması gerektiğini vurgulayarak, "Burada her konuşulana, her yazılana cevap vermek için oturmuyorum. Bir sene önce aday olduğumda neler yaşandığını herkes biliyor. Biz konuşmadıkça konuşanlar oldu. Biz hep kaos ve gerginlikten kaçtık. Ama kaos ve gerginlik yaratanlar oldu" dedi.

ŞENES BEY'E 32 OY ALDIRDIK

Haluk Ulusoy, UEFA seçimleri öncesi 3 ay boyunca çalıştıklarını ifade ederek, "30'a yakın ülke dolaştık. Şenes Bey'in tekrar seçilmesi için girişimlerde bulunduk. Ancak UEFA Başkanlık seçimi için 2 aday vardı. İki adayın olduğu bir seçimde kimi destekleyeceğimiz son ana kadar saklanmalıydı. Çünkü birini destekleyeceğimizi açıklasak, diğer taraf Şenes Bey'e tavır alabilirdi. Biz başından beri Platini'yi destekliyorduk, ama bu hep gizli kaldı. Tavrımda ve tarzımda hiçbir zaman oynama olmadı. Platini ile aramızda 10 yıldır dostluk var. Kendisine inanıyoruz ve destek veriyoruz. Ancak neden destek verdiğimi soracaksınız, burada açıklamayacağım. UEFA'da yaşanan bazı olaylar var. Şu anda da Şenes Bey UEFA'da görev alıyor. Kendisinini zor duruma düşmesini istemeyiz. Benimle beraber olan ve 12 yıldır dostum olanlar var. Federasyon başkanlarıyla zaten söz birliği yapmıştık. Fransa'nın Lequipe gazetesine inadılar, bana inanmadılar. Bu beni üzdü. Platini'ye rey verdim. Başka destekte de bulundum kendisine. Barna seçimden dakikalar önce sonuç ne olur diye sordular, ben de Platini 4 oy farkla alır dedim. Seçimin neticesini bildik. UEFA Başkanlık seçimlerinde Türkiye Futbol Federasyonu rol oynadı. Şenes Bey'e 32 oy aldırdık. 27 Federasyon ile Romanya'da bir araya geldik ve söz birliği yaptık" şeklinde açıklamalarda bulundu.

"SİZ Mİ ŞİKAYET ETTİNİZ?"

FIFA'nın Türkiye Futbol Federasyonu ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı'nı toplantıya çağırmasıyla ilgili olarak, "Bakanlığı FIFA'ya siz mi şikayet ettiniz" sorusuna ise Başkanvekili Kemal Kapulluoğlu cevap verdi. Kapulloğlu, FIFA ile Türkiye Futbol Federasyonu arasında çok sık yazışmalar olduğunu belirterek şunları söyledi: "FIFA'dan bir mektup aldık ve bunu kamuoyuna açıkladık. Ancak biz TFF olarak FIFA'ya "Bize müdahale ediyorlar, bizi kurtarın" diye bir mektup yazmadık. Hiçbir sözlü ve yazılı talebimiz olmadı. Biz özerk bir Federasyonuz. Ancak uluslararası bir alanda FIFA ve UEFA'ya bağlıyız. FIFA bir takım ilkeler belirledi ve ilkelerin uygun olmadığı konularnda da birçok ükeyle yazışmalarda bulundu. Sonuç olarak FIFA'ya kesinlikle Bakanlığımızla ilgili bir şikayette bulunmadık."

FIFA, Türk futbolunda yaşanan gerilim ortamı ve olağanütü genel kurul isteğiyle toplanan imzaların ardından FIFA, UEFA, Federasyon ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı'nın katılacağı bir toplantı kararı almıştı.

"SİYASET KARIŞIYOR"

Haluk Ulusoy, federasyon başkan vekilleri Affan Keçeci ve Kemal Kapulluoğlu ile birlikte, Mövenpick Oteli'nde, basın toplantısının ardından medya kuruluşlarının temsilcileriyle sohbet toplantısı yaptı.

Yaklaşık 3,5 saat süren ve sadece başında ve sonunda fotoğraf ve görüntü alınmasına izin verilen toplantıda basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Ulusoy, "Siyaset karışıyor mu" sorusuna, "Bunun yanıtını hepiniz biliyorsunuz. Büyük baskılar var. Bir sene evvel seçimle göreve geldim. Ne değişti de şimdi genel kurula gitmek için imzalar toplanıyor? Nasıl, kimler değiştirdi" dedi.

Haluk Ulusoy, Kulüpler Birliği Vakfı toplantısından önce Konyaspor Kulübü Başkanı'nın kendisiyle görüştüğünü ve "Biz sizin yanınızdayız" dediğini, ama ertesi gün "Genel kurul yapalım" denildiğini ifade etti.


"KOLTUK SEVDALISI OLSAYDIM..."


Ulusoy, "Devlet Bakanı'nın bu tavrı kişisel mi" sorusu üzerine, "Girmediğim seçimde önümün kesildiğini biliyorsunuz. Seçimden evvel Bakanımızla Sakaryaspor'un bir derdini görüştüğümde bana, yoluma devam etmem gerektiğini söyleyen kişi kendisiydi. Bu sözleri söyledikten sonra ne değişti de ben seçime giremedim. Benim önüme tablo konuldu, gece Ankara'da toplantıya çağırdılar. Murat Aksu, Hasan Doğan ve Hüsnü Hayali gibi isimler vardı. Biri konuşuyor, biri liste yapıyordu. Bir kağıdı bana uzattılar, 'Bunlar şu bakanın, bunlar şu bakanın istediği kişiler' diye söylediler. Kağıdı nezaketen aldım, ama masaya attım. 'Kendi yönetim kurulumu yapmadan başkan olmam' dedim. Koltuk sevdalısı olsaydım, onların istediği 8-9 kişiyi listeye alıp devam ederdim. Ben kendim bıraktım, 18 ay köşeme çekildim. Başa Levent Bıçakcı'nın adını yazıp, 14 ismi yazdılar. Hatta kurullara bile isimleri kendileri yazdılar ve Levent Bıçakcı bunu kabul etti. Bu 18 ayda da 'şike, teşvik' dediler. Bunları kimse yazmıyor. Nedense sadece Ulusoy geldiğinde bunlar konuşuluyor. Bu olaylar 40 senedir var, bu zihniyet değişmedikçe 40 sene daha devam eder. Şike, teşvik, İddaa olayları konuşulurken, 15. dakikada nereden talimat geldiyse, 'Kayserispor'un alakası yoktur' diye basına açıklama yaptılar. Sonuçta ne oldu? Dünya şampiyonluğuna gidecektik, rezillikler oldu. Organize edilmiş bir şekilde Türkiye'yi dünyaya rezil ettiler. Organize edenler de belli, ama hala bu ülkede baştacı ediliyor. Ben demokratik hakkımı kullandım" yorumunu yaptı.

"TEHDİT ALDIM"

Ulusoy, 18 ay sonra demokratik hakkını kullanarak seçime girdiğini belirterek, "Ne şartlarda seçimlere girdiğimi herkes biliyor. Bana 'Girme' diye tehdit geldi" dedi.

Ulusoy, tehditlere rağmen seçimlere girdiğini ifade ederek, "(Girme, çok kötü şeyler olur) dediler. Ölümden öte köy yok. Bin gün ölmektense adam gibi bir gün ölürüm. 109 oy aldım. Seçimlere müdahale olmasa 226 oydan 200'ünü alırdım. Bütün Türkiye, Ayhan Bermek seçilsin diye ayağa kalkmıştı. Seçimlere iki gün kala Sayın Bakan, 'Haluk Ulusoy'u mahkemeye verdim' diye açıklama yapıyor. 18 ay Haluk Ulusoy görevde yoktu, neredeydiniz? Genel kurul üyeleri mahkemeye verildiğimi bile bile beni seçti. Seçildiğimin birinci günü Sayın Bakan başladı. Türk sporunu bu ortama getirenler hesabını verecektir. Sayın Bakan, 12 defa genel kurul çağrısı yaptı. 'Görevde kalması sakıncalıdır' diye teftiş kurulunun yazısı geldi' diyor. 420 sayfalık raporda bu ifade yok. Eğer ifade varsa Bakan beni görevden almalıydı veya genel kurulu çağırmalıydı. Sayın Bakanın elinde böyle bir rapor yok. Bu baskılar olmasa bu imza toplanması neden olsun?" şeklinde konuştu.

Haluk Ulusoy, "Devletten mi tehdit aldınız" sorusuna karşılık, "Devletten bir tehdit asla yok. Yakınlarım vasıtasıyla gelen tehdit var. Tabii ki yüzüme söylemeye cesaretleri ve yürekleri yok. Ortak dostumuz olan, kardeşim gibi olan birine söylendi. Benim karşıma çıkıp söyleyecek bir delikanlı yok. Devletten en ufak bir tehdit olmadı" diye konuştu.

"HAZİRANDA KONGRE ÜYELERİ SEÇİM DERSE, BEN YOKUM"

Haluk Ulusoy, seçim olup olmayacağını şu anda söylemesinin mümkün olmadığını kaydederek, "Teftiş Kurulu'nun yazısı bize gelmedi. Sayın Bakan 'Genel Kurul üyelerine yollayacağız' dedi. Hukuki prosedür devam ediyor. Herkes hak hukuktan bahsediyor. Hazirandan evvel genel kurul ortamı olursa seçime girip girmeyeceğime karar vermiş değilim. Haziranda mali genel kurulunda seçim yapılsın mı, yapılmasın mı' maddesini koyduracağız. Eğer Haziran ayında seçim isterlerse ben bir daha bu işin içinde olmam. Çünkü ne şartlar altında seçim istiyoruz dediklerini biliyorum. Onların hayatlarında zorluklar yaşamalarını istemiyorum. Türk futbolunun kötü olmasını istemem" dedi.

"SİYASETLE GELMEDİM"

Haluk Ulusoy, bulunduğu yere siyasetle değil, tırnaklarıyla kazıyarak, kademe kademe geldiğini belirterek, "Geçmişte çok konuşmuştum, ama bu dönemde ortam gerilmesin, kaos olmasın diye konuşmadım, hep kendimden verdim. Bizim bu tavrımızı kulüp başkanları, yöneticiler devam ettirsinler dedim, ama bu olmadı. Bir yıl önce göreve geldikten sonra nelerin yaşandığını bilmeyen yok. O günden bugüne 'seçim' denildi, Bakan da dedi, ama biz konuşmadık. Kaos sebebi biz olmayalım dedik, kaos ortamı yaratanlar oldu. Bir yıldır gerginlikten, kaostan kaçındık, ama şimdi Türk kamouyunu aydınlatmak için sizlerle bir araya geldik" diye konuştu.

"MESUT YILMAZ'IN SEÇİMLERE MÜDAHALESİ OLMADI"

Şenes Erzik döneminde de 1995 yılında yine genel kurul için imza toplandığını hatırlatan Ulusoy, "Ben o zaman gece yollara düştüm, Mersin'den başlayıp, Ege, Orta Anadolu, İstanbul'u gezdim, verilen imzaların 14'ünü geri aldırdım ve genel kurul düştü. Şenes Erzik ile 6 yıl görev yaptım. Abdullah Kiğılı başkan olduğu dönemde 'Başkan olarak seni görmek istiyoruz' dedim. Kendim aday olsam kazanırdım, ama Kiğılı'nın başkan vekili oldum. Nasıl oldum, onu da anlatayım. Kiğılı'ya 'başkan vekili olmak istemiyorum' dedim. O da 'Sağol, beni rahatlattın, Ayhan Bermek olursa iyi olur. Konuştum, nazlanıyor' dedi. Ben devreye girdim, Bermek kabul etti. Bildirmemiz gereken gün Bermek ortada yok. Saat 5'e çeyrek var, Bermek 'Hiçbir adayın yanında görev almak istemiyorum' diye faks çekmiş. Ben 5'e 5 kala başkan vekili olarak bildirildim. Siyasetle bir yere gelmedim. Kiğılı'nın 1. başkan vekili bendim. Daha sonra çok yalvardım, ama Abdullah ağabeyi tutamadım. Abdullah Kiğılı, beni aradı 'istifamı verdim, çoluk çocuğum var, ben gidiyorum. Bu işi bir tek sen başarırsın' dedi. Kalması için mücadele ettim, kimsenin arkasından iş yapmadım, ama istifası kabul edildi. Bu kararı Başbakan Mesut Yılmaz vermiş ve seçimlere kadar ben başkan oldum. Mesut Yılmaz'ın seçimlere müdahalesi olmadı, Yılmaz'ın 1 adamını bile almadım. Hangi siyasetle gelmişim? Benim mücadelem, hizmetlerim nerede?" dedi.

KAPULLUOĞLU: "59 TANE USULÜNE UYGUN TEBLİGAT VAR"

Futbol Federasyonu Başkan Vekili Kemal Kapulluoğlu, federasyonun genel kurula gitmesi için şu anda 80 tane doğrudan tebligat olduğunu, bunların 59 tanesinin usulüne uygun geldiğini açıkladı.

Hukuki süreç konusunda hem federasyonun hukuk kurulundan, hem hukuk kurulundaki akademik üyeden, hem de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden bir profesörden, birbirlerinden haberleri olmadan görüş istediklerini ifade eden Kemal Kapulluoğlu, "8 Ocakta Levent Kızıl, 106 tane fotokopi imza getirdi. Fotokopi, hukukta belge niteliği taşımaz. Kızıl, 9 Ocakta bir kez daha getirdi. Levent Kızıl tarafından 2 ihtarname de hukuki değil. Noter kanalıyla olması gerekiyordu. Onun dışında 80 tane doğrudan tebligat var. En sonunu 31 Ocakta aldık. Tebligatların 4 tanesi noter kanalıyla değil, 9 tanesi fotokopi, 8 tanesinde de delegelik hakkı olmayan kişilerin imzası var. Şu anda 59 tane usulüne uygun tebligat var. Bunların içinde de 2 tane geri çekilen var" şeklinde konuştu.

Senad Ok/DHA
Yayın Tarihi : 9 Şubat 2007 Cuma 17:38:33
Güncelleme :9 Şubat 2007 Cuma 17:53:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?