İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Eyüp'te cadde ve sokak isimlerinin değiştirilmesine ilişkin iddialarla ilgili olarak, konunun belediye sınırları içinde cadde ve sokak isimlerinin teke indirilmesi çalışmaları sırasında yapılan bir bilgisayar hatasından kaynaklandığını açıkladı.

Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, bazı gazetelerde ''Eyüp İlçesi'nde sokak isimlerinin değiştirildiği'' yönünde haberlerin yer aldığı hatırlatılarak, şöyle denildi: ''Ulusal Adres Veri Tabanı'nın kurulması ve nüfus sayımına hazırlık çalışmaları çerçevesinde sadece Eyüp İlçesi'nde değil tüm İstanbul'da ve ülke genelinde isimlendirme ve numarataj çalışması yapılmaktadır. Cadde, sokak, bulvar ve meydanlara özel bir ad ve numara verilmesini düzenleyen bu çalışmada 'belediye sınırları içerisindeki isimlerin teke indirilmesi' İçişleri Bakanlığınca hazırlanan yönetmelikle düzenlenmiştir.''

İsimlerin belediye sınırları içinde teke indirilmesi prensibinin yürütülen çalışmada sokak ve cadde isimlerinin değiştirilmesi sonucunu doğurduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ''Haberlere konu olan Eyüp İlçesi'ndeki köyler dahil bazı cadde, sokak, bulvar ve meydan isimlerinin değiştirilmesi bu yönetmeliğin hükümleri doğrultusunda olmuştur.

İsimlerin belediye sınırları içinde teke indirilmesi münasebetiyle iki adet olan 'Atatürk Caddesi'nden ikincisi 'Gazi Mustafa Kemal Caddesi' olarak değiştirilmiştir. Bazı sokaklara 'Ergenç', 'Figenç', 'Gezegenç' vb. isimleri verilmemiştir. Eyüp İlçesi'nde bulunan 'Genç Osman' sokak adının, sokak isimler tablosunda 'Gen Osman' olarak yer aldığı fark edilerek, yanlışın 'Gen'in sonuna (ç) ekle' komutuyla düzeltilmesi amaçlanmıştır.

2 bin civarında sokak isminin yer aldığı tabloda sadece 'Genç Osman' sokağı için yapılan bu işlem, 'Gen' sözcüğünün yer aldığı 'Ergen', 'Figen', 'Gezegen', 'Özgen', 'Gürgen' isimlerinde de değişikliğe yol açmıştır. Hiçbir geçerliliği olmayan bu bilgisayar çıktısı iptal edilmiş ve adı geçen isimler 'Özgen', 'Ergen', 'Figen' sokak isimleri olarak resmiyet kazanmıştır. Son derece olağan ve masum bir hatanın, üstelik geçerliliği olmayan bir nüshanın, niteliği araştırılmadan resmiyet kazanmış belge gibi bazı gazetelerde habere konu edilmesi üzücüdür.'