Normal süre 1-0 bitti. Penaltılarda asla yalnız yürümeyen 'İstanbul Fatihi' Atina’daki finale de çıktı...

LIVERPOOL’DA sahaya çıkış tünelinin üzerinde ’This is Anfield’ (Burası Anfield) yazar, Bu yazıyı oraya Liverpool’un efsanevi menajeri Biil Shankly koydurmuştur. Amacı basittir: Rakibi korkutmak. O yazı ile sarsılan rakip sahaya çıktığı anda da tribünlerden gelen uğultuyla moral olarak çökecektir. ’Asla yalnız yüremeyenler’in ülkesinde rakipler böyle imha edilir.

AGGER’DEN MÜTHİŞ GOL
İLK maçı 1-0 kazanan Chelsea imha olmamak için sahaya dikkatli çıkmıştı. Baştan aşağıya kırmızılarla donatılmış tribünler farklı düşünüyordu. Nitekim 22. dakikada maçın ilk ciddi pozisyonu gol getirdi. Steven Gerrard soldan serbest vuruşu herkesin beklediği gibi Crouch’a doğru değil yayın üzerinde boş bekleyen Agger’e yerden gönderdi. Danimarkalı da akıllı bir plaseyle ağları buldu: 1-0. İlk yarının bundan sonraki bölümünde Chelsea’nin atakları daha fazla görüldü, Hele hele 32. dakikada Drogba ile öyle bir fırsat yakaladılar ki! Başarılı golcünün sert şutunda kaleci Reina göğsünü siper etti.

56’da Crouch’un kafası Cech’de kaldı. 59’da Kuyt’un kafası üst direkten döndü. Maçın kaderi uzatmalarda belirlenecekti artık. Uzatmada Drogba ile Kuyt’un karşılıklı kaçırdıkları goller finali çıkacak ilk takımı penaltıların belirleyeceğini bize söylüyordu. Robben ve Geremi’nin kaçırdığı penaltılar galiba Roman Abramovich’e şu mesajı veriyordu: “Asla finale çıkmayacaksın.”

MOURİNHO SONA DOĞRU
İSTANBUL’DAKİ zaferden iki yıl sonra Atina’da da finalde Liverpool. Bakalım onları hangi rakip bekleyecek. Belki de alınan bu sonuç Jose Mourinho’nun da Chelsea kariyerini noktalayacak