13
Haziran
2025
Cuma
SPOR

Muhalefet kazanırsa küme düşecekler

22 Temmuz genel seçimlerinde özellikle iktidara mensup milletvekili adaylarının en büyük vaatleri kenti futbolda Süper Lig'e çıkartmak olmuştu.
Örnekse Kürşad Tüzmen, Mersin, Mehmet Ali Şahin Antalya ve Kemal Unakıtan da Eskişehir'e Süper Lig sözü vermişti. Bu vaatler sayesinde üç siyasetçi de siyasetin süper ligi "Meclis"te kalmayı başarmıştı. Unakıtan'ın seçim mıntıkası Eskişehir ile Şahin'in seçim mıntıkası Antalya da futbolun Süper Lig'ine yeniden yükseldi. Darısı Mersin'in başına artık.
Futbol, siyasetin "genel"inde olduğu gibi "yerel"inde de en büyük oy avcısı. Ne var ki bugün özellikle İstanbul ve Ankara'da "ezber bozan" bir durum var. Çünkü, "Ankaraspor ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u (İBB) kapatan başkan olur" diyor futbol dünyası!
Önce topu "istop" edip bir durum tespiti yapalım:
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in onursal başkanı olduğu Ankaraspor AŞ, dolaylı olarak belediye kaynaklarıyla büyüyen bir kulüp. Bu takıma bir "kimlik" kazandırmak için ayrı bir stat bile yapıldı ancak "Gökçekspor"dan kimliğinden başka bir kimlik yaratılmış değil.
Ankaraspor, öyle veya böyle üç-beş taraftara oynuyor. Ama İBB, "belediye çalışanları"nı bile tribüne çekemiyor. Onlar da buna nazire edercesine maçlarını 80 bin kişilik Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynuyorlar. Şaka gibi. Olsun. Hiç değilse milyonlarca doların yatırıldığı bu stat görünürde de olsa bir işe yarıyor!
İzmir, Adana, Samsun ve Sakarya gibi "futbol memleketleri" Süper Lig ateşiyle yanarken iki belediye takımı, "haybeden" iki kontenjanı işgal ediyor. Bu iki kulübün destekçisi AKP'li başkanlar Melih Gökçek ve Kadir Topbaş'ın durumdan şikâyetçi değil. Ya onların koltuğuna talip olan muhalet adayları ne diyor? Bu hafta CHP ve MHP'li adaylarla paslaştık.


ANKARASPOR'A KIYAK BİTECEK
Önce, uzun bir pasla topu Ankara'nın "sağ uç" kanadı Mansur Yavaş, "orta sol" kanadı Murat Karayalçın ile buluşturalım.
Memleketin son dönem büründüğü siyasal konjonktörden ötürü esasen "ulusal" bir paydada buluşan bu iki kanat, Ankaraspor için de mutabık: Özel destek yok.
MHP'nin Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mansur Yavaş, Ankaraspor'a ASKİ'nin kaynaklarından özel bir aile şirketine dönüştürülerek müthiş imkânlar sağlandığını belirtiyor: "Gençlerbirliği, Ankaragücü, Hacettepe gibi üç kurum kendi hayatını zor devam ettirmekteyken Ankaraspor'a müthiş bağışlar yapılmaktadır. Seçimi kazanırsam Ankaraspor'un, belediye ile tüm ilişkisini keseceğim. Kaynak aktarımını durduracağım. Gökçek'in desteğiyle Ankaraspor, Ankara'nın gayrimenkul zengini olma yolunda ilerliyor. Bu çok yanlıştır."
Atağı sola çevirelim. Murat Karayalçın, profesyonel futbol işletmeciliği yapmayacaklarını söylüyor. Ankaraspor'u esasen dışlamayan Karayalçın, "Bütün Ankara takımları bizim. Ankaraspor da bizim. Gökçek yönetimi kaynakları sadece Ankaraspor'a harcadı. Oysa bütün takımlar eşit yararlandırılmalı" diyor.

Ankaragücü'ne destek
Her fırsatta İtalyan solunun "Zeytindalı" modelini dile getiren Karayalçın, "uzlaşı" politikasını özelde Ankaraspor genelde de spor konusunda Ankara'da da devreye sokacağını söylüyor: "Bir spor kurultayı düzenleyeceğiz. Spor kulüpleri, üniversiteler, hatta lise yönetimleri de katılacak. Ankara'nın spor politikası birlikte belirlenecek. Bir yıllık planlar yapılacak, bütçe belirlenecek. Biz de bu doğrultuda uygulamaya geçeceğiz."
Karayalçın, belediyenin spora ayıracağı bütçenin amatör ve profesyonel spor kulüplerine dengeli bir şekilde dağıtılması gerektiğini belirtirken Gençlerbirliği, Ankaragücü ve Hacettepe'yi de artık üvey evlatlıktan çıkaracaklarını kaydediyor.
Mansur Yavaş da 2010'da 100. yılını kutlayacak olan Ankaragücü'nün şampiyon olması için elinden gelen tüm desteği vereceğini vurguluyor.
Hasılı başkentin belediye reisi değişirse "Ankara Rüzgârı" futbolda eski yönünden esecek. Ankaraspor'un "suni" liderliği bitecek ve halihazırda "suni çim"de oynayan Ankara futbolunun lokomotifi Ankaragücü ve Gençlerbirliği de "gerçekliklerini" bir kez daha kabul ettirecekler...


BELEDİYESPOR KAPATILACAK
Memleketin; haliyle siyasetin başkentinden bir "geri pas"la futbolun başkenti İstanbul'a uzanalım.
İstanbul'daki muhalefet adayları çok daha net: "İstanbul Büyükşehir Belediyespor kapanacak!"
"Dosyacı Kemal Bey", başkan olursa belediyenin profesyonel futbol defterini de dürecek.
Kemal Kılıçdaroğlu, "total futbol"dan mülhem, "total siyaset" sistemini benimseyen bir siyasetçi. Kendisini aradığımda telefona sağ kolu Gürsel Tekin çıktı. "Kemal Bey lavaboda" deyince bir iki dakika top çevirdik kendisiyle. "Bu belediye takımını biliyorsunuz Nurettin Sözen kurdu. Yani eski belediye başkanınız. Ne diyeceksiniz?"
Tekin, çok açık oynuyor: "Nurettin Bey kurdu diye biz bu takımı devam ettirecek değiliz. Kanal 7'yi de Sözen kurdu. AKP nasıl ki bu kanalı özel şirkete sattı, futbol takımını da satabilirdi."
Bu arada oyuna Kemal Kılıçdaroğlu giriyor. Top onda: "Biz amatör spor kulüplerinin desteklenmesinden yanayız. İstanbul'da 100 yıllık amatör kulüpler var. Bunları yaşatmalıyız. Göreve gelirsek, kulübün ismindeki ‘Büyükşehir'i çekeriz. Başka bir sermaye grubu kulübü alıp kendi markasının adını verebilir. Biz bunun önünü açarız. Belediyenin spor bütçesinin tamamını amatör spora harcarız."

Üç büyükler gözbebeği
Ya İstanbul'un olduğu kadar Türk futbolunun da en büyükleri olan Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş ne olacak? Üç büyükler sportif başarının olduğu kadar hanların hamamların da peşinde artık. Bu yüzden de yok imardı, yok ruhsattı diyerek sık sık belediyenin kapısını çalıyor. Kılıçdaroğlu, üç büyüklerin taleplerine ne karşılık verecek?
Yasal olmak kaydıyla her talebe destek olacaklarını söylüyor Kılıçdaroğlu: "Üç büyükler sporumuz için çok önemli. Milyonlarca taraftarı var ve halkın eğlenmesini, deşarj olmasını sağlıyorlar. Yasal çerçevede taleplerini karşılarız. Bürokratik işlemlerini hızlandırırız."
İstanbul'un sağ kanadındaki görüşler de bu minvalde. MHP adayı Ahmet Turgut, AKP'nin her alanda olduğu gibi futbolu da ele geçirmek için belediyeleri kullandığını savunuyor. İBB'nin bütçesinin açıklanmadığını kaydeden Turgut, bir Süper Lig takımının sadece yayın ve İddaa geliriyle döndürülemeyeceğini vurguluyor. İBB'nin Voleybol Birinci Ligi'nde de takımı olduğunu hatırlatan Turgut, bunların lüzumsuz olduğunu söylüyor: "Türkiye'nin en büyük 3 kulübü İstanbul'da zaten. Belediyenin profesyonel takımlara yaptığı harcama kaynak israfıdır. Madem öyle Kadir Topbaş neden hiç maça gitmiyor?"
Ahmet Turgut, başkan olursa Büyükşehir Belediyespor'u hemen kapatacağını söylüyor. Ancak takımın Süper Lig hakkının ne yapılacağını ise İstanbul halkına referandumla soracağını söylüyor.
Turgut da üç büyüklere özellikle tesisleşmede destek olacaklarını vurguluyor: "Galatasaray'ın Riva projesi, Fenerbahçe'nin spor salonu ve Beşiktaş'ın da stat projesi var. Buralarda üzerimize düşeni yaparız. Bunun dışında bütün amatör spor kulüplerine tesis ve malzeme desteğinde bulunacağız."

Referans-Kenan Başaran
Yayın Tarihi : 15 Mart 2009 Pazar 00:33:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?