19
Mayıs
2024
Pazar
SPOR

Pistlerin Fatih'iyim

Dünya Supersport Motosiklet Şampiyonu, resmini kaskında taşıdığı Fatih Sultan Mehmet'i örnek aldığını söyledi, "Onun gibi genç yaşta büyük başarılar kazanmayı sürdüreceğim. Beni bu ödüle lâyık gören Milliyet okurlarına da pistlerdeki zaferlerimle teşekkür edeceğim" dedi

Motosiklet aşığı Adapazarlı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldiğinde, iki tekerlek üzerinde bir gün 'Dünya Şampiyonu' olacağını rüyasında görse inanamazdı, Kenan Sofuoğlu... 

Ne yakın çevresindeki, ne Türkiye'deki şartlar uygundu böylesi dev bir zafer için... Çocukluğunun geçtiği babasının motosiklet tamir atölyesinde çalışırken kurduğu hayaller, birgün Türkiye şampiyonu olmakla sınırlıydı. Motorlara ilgisi nedeniyle 'yürümeden motosiklete bindi' yakıştırması yapılan genç yetenek, bu amacına çabuk ulaştı. İlk Türkiye şampiyonluğunu henüz 15'inde, yaşı tutmadığı için özel izinle girdiği yarışta kazandı. 

Fakat sadece motosiklet sevgisi yetmiyordu maddi ve manevi zorlukları aşmak için... Kenan yılmadı, hep çalıştı. Ağabeyinin bir trafik kazasında hayatını kaybetmesi bile onu motosikletten soğutmadı. Türkiye'ye sığmayınca Almanya'ya gitti ve orada parlamaya başladı, Kenan Sofuoğlu. 

Ve sadece beş yılda başarı basamaklarını üçer beşer tırmanarak Dünya Supersport Şampiyonu unvanına ulaşan ilk Türk sporcu olmayı başardı. Hem de bir sezonda sekiz yarış kazanıp rekor kırarak...
13 yarışın 12'sinde kürsüye çıkan, en yakın rakibine tam 143 puan fark yapan Kenan'ı Dünya ile birlikte Milliyet okurları da alkışladı, yıldız motosikletçiyi Geleneksel Yılın Sporcusu anketinin 2007 zirvesine çıkardı.
İşte Milliyet'in 54 yıllık tarihinde ilk kez motorsporlarını kürsüye taşıyan 'Yılın Sporcusu' Kenan Sofuoğlu'nun duyguları...

Milliyet okurları tarafından 54. yılda 'Yılın Sporcusu' olarak seçildin, neler hissediyorsun?
Milliyet gibi ciddi ve güvenilir bir kurum tarafından, bu kadar köklü bir ankette yılın sporcusu seçilmek benim için büyük gurur. Bir anlamda 'sporun oskarını' almış gibi hissediyorum. Tabii sadece motosiklet sporcuları arasında değil de, tüm Türkiye'nin sporcusu olarak seçilmek çok önemli. İngiltere'de benim takım arkadaşım da bu sezon yılın sporcusu ödülüne aday gösterildi. Açıkçası bu benim çok hoşuma gitmişti. Türkiye'de de Milliyet tarafından aday gösterilmem ve özellikle Türk halkı tarafından bu büyük ödüle lâyık görülmem başka bir anlam taşıyor. Bu şekilde kazanmak beni daha da mutlu etti. Türk halkının taktirini kazandığım için onur duyuyorum. Bana destek olan herkese teşekür ediyorum. Fakat en büyük teşekkürüm pistte kazanmaya devam ederek gelecekte elde edeceğim başarılarım olacaktır. Çok ilginç bir detaya da dikkat çekmek istiyorum. Benim yarıştığım motorum 54 numara. Doğduğum şehir Sakarya'nın plaka numarası. Milliyet de bu yıl 54. kez yılın sporcusu anketini yapıyor. 54'lerin buluşması çok güzel oldu. 

Bu ödül, Türkiye'de motosiklet sporunun gelişmesinde etkili olabilir mi?
Kesinlikle büyük katkısı olacaktır. Bu ödül, Türkiye'de her sporcunun hayalini kurduğu bir ödül ve bugüne kadar motorsporlarından hiçbir sporcu kazanamamıştı. Bu mutluluk çok şükür, bana nasip oldu. Daha önce yılın motor sporcusu ödülüne aday gösterilmiştim ama ilk kez böyle büyük bir ödüle lâyık görülüyorum. Artık Türkiye'de insanların motorsporlarına değer verdiğinin bir göstergesi bu. Ben başarılarımla Türkiye'de motor sporlarının tanınması ve sevilmesine katkı sağladığıma inanıyorum. Daha uzun yıllar da katkı yapmaya devam edeceğim.
Dünya Supersport Şampiyonası'nda rakiplerine fark attın, sezon nasıl geçti? 

İlk yılım olan önceki sezon üçüncü olmuştum. Bu sezon hedefim zaten şampiyonluktu. Bir sezonda sekiz yarış kazanarak bunu yapan ilk sporcu olarak rekor kırdım. Üç kez ikinci, bir kez de üçüncü sırada finiş gördüm. Yani 13 yarışın 12'sinde kürsüye çıktım. Bir kez de yağmurlu havada kayarak düştüm, o yarışı da birinci sırada götürüyordum. Düşmesem o yarış da benimdi. Beş kez pole pozisyonda başladım ayrıca tüm yarışlarımda ön sıradan kalkış yaptım. Sonuçta 143 puan farkla sezonun bitimine üç yarış kala şampiyonluğumu ilan ettim.
Ailenin motosiklete meraklı olması, ağabeylerinin de bu sporla uğraşması sana avantaj sağladı mı?
Babam motosiklete meraklıydı, tamirhanesi vardı. İki kardeşim de motosiklet sporuyla ilgilendi. Yani sporcu bir aileden geliyorum. Yaşadığım türlü zorluklara rağmen tek avantajım ailemin desteği oldu. Maddi ve manevi her konuda sıkıntı çektim. Yarışacak takım bulmakta, sponsor desteği bulmakta ve bir Türk olarak kendimi uluslararası alanda kanıtlamakta hep zorluklar karşıma çıktı. Fakat ben bunların hepsini çalışarak ve inanarak aşmayı başardım.
Bir Türk'ün motosiklette Dünya Şampiyonu olması, yurtdışında nasıl karşılandı? 

Bir türk motosiklet kullanabilir mi, Türkiye'de şampiyona var mı, motosiklet var mı diye soran insanlar vardı, ben ilk başladığımda. Birkaç yıl içinde bu soruları sordukları insan şampiyon oldu. Gözlerine inanamadılar tabii. Birçoğu benim Avrupa'da yetişen bir Türk olduğumu düşünüyordu. Oysa ki ben çok geç denebilecek bir yaş olan 18 yaşımda bu işe profesyonel olarak girebildim. Yurtdışında yarıştığım rakiplerimin hepsi henüz çocuk yaşta motosikletin üstüne binmişlerdi. Fakat ben ikinci yılımda hepsini geçtim. 

Takımında seni nasıl tanıyorlar, en çok hangi yönlerinle öne çıkıyorsun?
En çok takdir gördüğüm yönüm azimli oluşum ve iş disiplinim, sonrasında da yeteneğim. Yarışlarda herkesi şaşırtan, kimsenin tahmin edemediği hamlelerim oluyor. Fakat daha alınacak daha çok yol var önümde. Yaşım çok genç. Çalıştıktan sonra herşeyi başarabileceğime inandım. Azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz.

Üçte üç yapacağım

Bu yıl Superbike'ta yarışacaksın, gelecek planlarından bahseder misin?
Yaşım çok genç, önümde güzel yıllar olduğunu düşünüyorum. Amacım kariyerim sona erdiğinde üç büyük kupayı birden kazanan ilk motosikletçi olarak tarihe geçmek. Bunlardan ilkine Supersport zaferimle ulaştım. Burada kalıp, şampiyonluğumu koruma yoluna gidebilirdim ama yapmadım. Şimdi gelecek sezondan itibaren yine Honda'da yarışacağım Superbike kategorisinde zirveye çıkmak, ardından da MotoGP'ye geçip orada da şampiyon olmak istiyorum. Bugüne kadar bunların sadece ikisini birden kazanan bir sporcu bile çıkmadı. Bu yıl Superbike'da alışma yılım olacak. Birkaç yıl içinde bu dalda da zirveye çıkacağıma inanıyorum.

Motosiklet çalışma temposu ağır bir spor. Yarışlara nasıl hazırlanıyorsun?
Motosiklet hem taktik, hem de teknik açılardan zorluğunun yanısıra, ciddi düzeyde bir fizik kondisyon gerektiriyor. Günde 10 kilometre koşuyorum. En az bir saat fitness ve ardından bisiklete biniyorum. Bir günlük antrenman tempom böyle. Hiç aksatmamaya çalışıyorum. Rakiplerim tatil yapıp, gezip tozarken bile ben aynı tempoyla çalışmaya devam ediyorum. Takım arkadaşlarım bile çalışma tempoma şaşırıyor. Benim hayatımda sadece motosiklet var.

Türkiye'den yeteri kadar destek görüyor musun?
Motosiklet Federasyonumuz ve spor teşkilatımız sağolsunlar, benimle yakındanz ilgileniyorlar. Ancak iki büyük üzüntümü burada belirtmeden geçemeyeceğim. Birincisi bu kadar önemli başarılara rağmen hâlâ kişisel bir sponsorum yok. Oysa Dünya Şampiyonu olan bir motosikletçinin yurtdışında bir düzine sponsoru oluyor. Hatta şampiyon olmasına bile gerek yok, destek görmek için. Umarım bundan sonra bana destek olan Türk firmaları çıkar, ben de onların adlarını dünya pistlerine taşırım. İkinci üzüntüm de Türkiye'de yarışamamak. İstanbul Park pistine sadece bir kez şov amaçlı çıkabildim. Bir an önce kendi ülkemde ve kendi vatandaşlarımın önünde yarışmak istiyorum.


KENAN SOFUOĞLU
Doğum Tarihi: 25.08.1984
Doğum Yeri: Adapazarı
Boy-kilo: 1.74 cm - 68 kg
Takımı: Ten Kate Honda
Motor: Honda CBR600RR
Başarıları:
2007: Dünya Supersport 1.'si
2006: Dünya Supersport 3.'sü
2005: Dünya Kupası Superstock 2.'si
2004: Avrupa Superstock 3.'sü
2003: 600cc Supersport 2.'si
2002: Yamaha R6 şampiyonu

Sakat yarıştı

Sofuoğlu sezon başında bileğindeki sakatlık nedeniyle ameliyat olması gerekirken yarışları kaçırmamak için bunu reddetti. Yıldız motosikletçi, şampiyonluğu kafasına koyduğu için hiçbir yarışı kaçırmayı göze almadığını söyledi, "Ağrı kesici iğnelerle yarışlara çıkmak zorunda kaldım. Daha önce başarılmamış bir şeyi başarmak hayalimdi. Sezon başı bileğimden sakatlandığımda bunun olacağı söylense inanmazdım" dedi.

Ölümden döndü

Kenan Sofuoğlu, geçtiğimiz ay Katar'daki ilk kez katıldığı takımı Honda'nın Superbike testinde büyük bir kaza yaptı. İki saat müşahade altında kaldı. Motosikleti hurdaya çıktı. Ünlü pilot biraz acele ettiğini itiraf ediyor: 'Hızlı adım attım ve dersimi aldım. Superbike 1000 cc, 260 beygir gücünde, 340 km sürate kadar çıkıyor ve manuel olarak kontrol ediliyor. Yani en küçük bir hatada altınızdan kayıp gidiyor. Artık daha dikkatli olacağım'

Motosiklet yasak!

Ten Kate Honda takımı Kenan Sofuoğlu'nun sakatlanma riskine karşı pistler dışında motosiklete binmesini istemiyor. Hatta kontratında motokros yarışı yapmaması gibi detaylar da var. Sofuoğlu da özellikle güvenlik gerekçesiyle Türkiye'de motosiklet kullanmamaya özen gösteriyor. Kısa mesafeler dışında otomobili tercih ediyor.

Milliyet
Yayın Tarihi : 2 Ocak 2008 Çarşamba 17:39:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?