Rapora tepki: 50 yıl gerileriz

50 yıl gerileriz

Devlet Denetleme Kurulu’nun Türk sporu ile ilgili raporunu değerlendiren Futbol Federasyonu eski asbaşkanı Erdal Batmaz, "Bu rapor, sporu devletleştirme özentisi içindeki devletçi müfettiş kafasının ürünüdür" dedi.

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’ün talimatıyla Türk sporunu mercek altına alan Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) hazırladığı rapor kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Spor teşkilatının neredeyse silbaştan yenilenmesini tavsiye eden rapora yönelik en ağır eleştiri Haluk Ulusoy döneminde Futbol Federasyonu’nun mali işlerden sorumlu asbaşkanlığını yapan Erdal Batmaz’dan geldi.

Cumhurbaşkanı yanıltılıyor

"Bu rapor, sporu özellikle de futbolu devletleştirme özentisi içindeki devletçi müfettiş kafasının bir ürünüdür. Sayın Cumhurbaşkanımız yanlış yönlendiriliyor. Eğer bu rapor hayata geçirilirse Türk sporu 50 yıl geriye gider" diyen Batmaz, şöyle konuştu:

"Raporda, özerkliğin gözden geçirilmesi, futbolu Sayıştay’ın denetlemesi ve Futbol Federasyonu’nun bilançosunun halka açıklanması isteniyor. Neredeyse bütün ülkelerin spor teşkilatlarını özerkleştirdiği bir ortamda, Türk sporundaki özerkleşmenin rahatsızlık yaratıyor olması gerçekten enteresan. Türkiye’nin futboldaki en büyük başarılarını, federasyonun gerçek anlamda özerk olduğu dönemde yaşadığı unutulmamalı. Sayıştay hangi niteliği ile futbolun gelirlerini denetleyecek, doğrusu merak ediyorum. Futbol Federasyonu’nun bütün gelir-gideri 2006 yılından bu yana uluslararası bağımsız denetim şirketleri tarafından denetlenir ve bilanço düzenli olarak halka açıklanır. Sayıştaş’ın bu işe sokulması en başta, yıllardır federasyon genel kurullarında yönetimleri ibra eden insanlara haksızlıktır."

Spor, devletleştiriliyor

Raporda yer alan "Spor Müsteşarlığı kurulsun" maddesine de değinen Erdal Batmaz, "Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarzında bir spor teşkilatı bizim dışımızda sadece Küba ve Kuzey Kore’de var. Onun dışındaki bütün ülkelerde spor organizasyonu özerk ve bağımsız federasyonların milli olimpiyat komiteleri altında örgütlenmesiyle oluşur. Ne ilginçtir ki, biz bunu yapmak yerine daha da geriye gidip; daha bürokratik ve merkezi yapı oluşturma gayreti içine giriyoruz. Eğer Spor Müsteşarlığı kurulursa, spordaki tek komünist ülke biz oluruz! Ama Türkiye son 5 yıldır sporun siyaset eliyle devletleştirilme sürecini zaten yaşıyor" yorumunu yaptı.

25 milyon doları kim verecek?

Erdal Batmaz, DDK raporundaki, "Milli maçların yayın hakkı TRT’ye ücretsiz verilsin" maddesi konusunda da şu çarpıcı tespiti yaptı:

"Dünyanın hangi ülkesi, kendi milli takımının maçlarını devlet kanalında ücretsiz yayınlıyor? Türkiye Futbol Federasyonu son 4 yılda sadece milli maçların yayınından yaklaşık 25 milyon dolar kazandı. Buradaki mantık şöyle; federasyon bu gelirinden mahrum kalsın, devlet olarak biz kendi gönlümüze göre para verelim, istediğimizi yapanları yönetime getirelim!"