2
Mayıs
2025
Cuma
SPOR

Skibbe neler söyledi?

Geçen sezon Galatasaray'da, pek de hoş olmayan bir şekilde kapı önüne konulan Michael Skibbe, artık Eintracht Frankfurt'un teknik patronu. Takımıyla birlikte ikinci yarı hazırlıklarını Antalya-Belek'te sürdüren Alman teknik adamla, Türkiye deneyimi üzerine konuştuk. Çalıştırdığı takımlarla sürekli Antalya'ya gelen Skibbe'ye, 'Şehrin altın anahtarını alırsınız artık' dedik

Bu aralar futbol dünyasının kalbi, ajans diliyle söylemek gerekirse, Antalya’nın Serik ilçesine bağlı Belek beldesinde atıyor. Ben de bu ortamda iki gündür oradan oraya haber peşindeyim. Şimdilerde Eintracht Frankurt’u çalıştıran Galatasaray eski teknik direktörü Michael Skibbe’yi de Belek’te yakaladım. Frankfurt takım otobüsüyle birlikte aynı anda Sueno Otel’e girerken eski bir dostu görmüş gibi oldum. Bundan üç sene önce Skibbe’yle Bayer Leverkusen (o zamanlar bu takımın başındaydı) idmanı sonrası otele kadar yürümüş ve konuşmuştuk. Önceki güne dönersek kendisi hakikaten beyefendi bir adam. Lobide elinde bavullarla yürürken söyleşi talebinde bulundum. Bavullarını odaya bırakıp beş dakika içinde lobiye geleceğini söyledi. Genç Alman teknik adam sözünde durdu ve aşağıya inip benimle konuştu: İşte, Galatasaray’da biraz da yakışıksız biçimde kapı gösterilen bir Türkiye aşığıyla sohbetimden notlar...

Üç yıldır Antalya’ya farklı takımlarla geliyorsunuz. Garip bir durum değil mi?
Gelirken bunu ben de düşündüm. Benim açımdan oldukça değişik bir durum ve duygu. Bir teknik adamın hayattaki yolculuğu bu şekilde oluyor demek ki. Ayrıca şöyle bir hatırladım da, Belek’e altı kez gelmişim!

Kimbilir, belki size artık şehrin altın anahtarını verirler...
Çok sevinirim (gülüyor).

Galatasaray’da çok garip şeyler yaşadınız. Nasıl oldu da veda ettiğiniz son basın toplantısında o kadar sakin kaldınız ve sizi, kapının önüne koyan bir takım hakkında güzel sözler söylediniz?

Galatasaray, kariyerimin en güzel anlarımı yaşadığım yer. Çok sıcakkanlı ve arkadaşça davrananlar da vardı. Bana iyi yaklaşanları üzecek sözler söylemek istemedim belki. Yaklaşık bir yıl sonra Türkiye’ye geldim ve hâlâ sevgimde bir azalma olduğunu söyleyemem.

Neden başarısız oldunuz?

Başarısız oldum diyemem. Bir teknik adam son ana kadar şansını kovalar. Ayrıldığım zaman hiçbir şey bitmemişti. Sakatlıklar, hakem hataları, yönetim sorunları üst üste bindi. Futbol ne yazık ki böyle. Oyuncu veya teknik adam mutlaka bu zor zamanları bir gün yaşar. Üzüldüğüm nokta bunu Galatasaray’da yaşamam.

Yardımcılarınızın kovulması olayına dönelim. O anda neler düşünmüştünüz?

Genelde ilk olarak baştaki adam kovulur. Asistanların kulüp tarafından uzaklaştırılması tarihi bir karardı (gülüyor). İlk başta çok şaşırmış ve inanamamıştım. Sonra bunun Türkiye’ye özel bir durum olabileceğini düşündüm ve olayları akışına bırakmaya karar verdim.

‘Türk işi’ diyebilir miyiz?

Kesinlikle öyle. Bazen futbolda bazıları çok özel kararlar alabiliyorlar ve tepkiler veriyorlar (gülüyor). Bana kalırsa Edwin Boekamp ve Ümit Davala işlerinde oldukça başarılıydı. Zaten Edwin şu an hâlâ benimle birlikte çalışıyor.

Galatasaray’ı hâlâ takip ediyor musunuz?

Gelişmeleri elbette takip ediyorum. Ama maçlarını izleyecek zamanım olmadı. Zaman zaman çok çok iyi olduklarını, zaman zaman da çok zorlandıklarını öğrendim. Takım Fenerbahçe’nin bir puan gerisinde. Şampiyon olacaklarına inanıyorum.

‘Bu kadro bende olsa neler yaparım’ diye düşündünüz mü?

Galatasaray’ın bu sezon iyi bir ekip oluşturmasından sevinç duydum. Leo Franco’yu ben de istemiştim. Hatta anlaşmaya yaklaşmıştık.

Lincoln’u Frankfurt’a hâlâ istiyor musunuz?

Temaslarımız sürüyor, onun gibi bir oyuncuyu kadromda görmek istiyorum.
Son soru: Skibbe gelecekten ne bekliyor?

Frankfurt’la üç yıllık sözleşmem var. Altı aydır buradayım ve işler yolunda. Son 10 yılın en iyi başlangıcını yaptık. Ekonomik gücümüz nedeniyle dokuzla 13. sıra arasında yer bulabiliriz. Yine de daha iyi olmak için şansımız var. Size de iyi günler dilerim...

‘Mesut doğrusunu yaptı’
Skibbe genç oyunculara önem veren, altyapıyla kariyerinde içli-dışlı olmuş bir teknik direktör. Aynı zamanda Alman Milli Takımı’nda da görev yapmış olan Skibbe’ye, Mesut Özil’in ‘Panzerler’i seçmesini nasıl karşıladığını sordum. Kicker dergisinin Bundesliga’da forma giyen futbolcular arasında yaptığı ankette ilk yarının en iyi oyuncusu seçilen bu genç yeteneğe ilişkin Skibe’nin görüşleri şöyleydi: “Mesut çok doğru bir karar verdi. O Gelsenkirchen’de (Skibbe hoca da oralı) doğmuş, Alman gibi yaşamış bir çocuk. Son dönemde Almanya’da sadece Türk gençlerin, diğer ülkelerden de umut vaat edenlerin milli takım seçimleri tartışma konusu oluyor. Bana kalırsa kendilerini nereye ait hissediyorlarsa, orayı seçsinler. Son 21 Yaşaltı Avrupa Şampiyonası’nı kazanan Alman Milli Takımı’nda, dokuz tane orijini farklı futbolcu vardı. Bu da Almanya’nın çokuluslu olmasını kanıtlar nitelikte. Bizim takıma bakarsan Ümit Korkmaz Avusturya’da oynuyor. Selim Teber, Alman Ümit Milli’de oynamıştı. Cenk Torun da Almanya 19 Yaşaltı Milli Takımı’nda forma giyiyor.”

Macerası mutlu başladı, Kocaeli yenilgisiyle bitti
Michael Skibbe’nin Galatasaray macerası, geçen sezon başında, yukarıdaki mutlu görüntülerle başlamıştı. Ligde alınan 5-2’lik Kocaelispor yenilgisinin ardından yönetim Alman hocaya kapıyı göstermiş, yerine Bülent Korkmaz’ı getirmişti.

Bener Onar - Radikal
Yayın Tarihi : 6 Ocak 2010 Çarşamba 14:50:30
Güncelleme :6 Ocak 2010 Çarşamba 15:00:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?