26
Mayıs
2024
Pazar
SPOR

Spor raporunda acı gerçekler

Dost acı söyler!

Cumhurbaşkanı Gül’ün talimatıyla hazırlanan spor raporunda, mafyalaşmanın önlenmesi, yöneticilerin mal beyanında bulunması gibi konularda önerilerde bulunuldu. Ayrıca seçim mitinglerinde adayların taktıkları atkılarla verdikleri Süper Lig vaadlerinin istismar unsuru olduğuna da dikkat çekildi

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu, milli maçların sadece TRT’den yayınlanmasını, spordaki mafyalaşmanın önlenmesini, federasyon başkanı, yönetim kurulu üyeleri, ücretli olarak görevlendirilen hakemler, teknik direktörler ve kulüp yöneticilerinin mal varlıklarının açıklanmasını, belediyelerin spor kulübü kurması ve bunlara para aktarılmasının önlenmesini istedi.

Özerkliğe aykırı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün talimatıyla hazırlanan rapor Türk sporunda yaşanan çeşitli sıkıntılara dikkat çekerken, kamu vicdanını rahatsız eden konularda yetkililerin acilen harekete geçmesini öngördü. DDK, yerel seçim mitinglerinde adayların taktıkları atkılarla verdikleri Süper Lig vaadlerinin istismar unsuru içerdiğine dikkat çekerken, özerk federasyonların kamu yararını zedelediği izlenimi veren uygulamaları ile kulüplerin, federasyonların karar alma sürecine müdahale ettiği izleniminin özerkliğin ruhuna aykırı olduğu vurgusunu yaptı.

Belediyeler elini çeksin
Raporda, belediye ve özel idarelerin tesis yapımı ve amatör sporların ve kulüplerin desteklenmesi dışındaki sportif faaliyetlerinin engellenmesi ve söz konusu kurumların amatör spor faaliyetlerine ve kulüplere yaptıkları bağış ve yardımların kamuoyuna açıklanması gerektiğine işaret edildi.
Belediyelerin sporla ilişkilerinin yeniden yapılanmaya muhtaç olduğunu kaydeden DDK, yerel yönetimlere sadece spor tesisi yapımı, bakımı, işletilmesi, amatör spor faaliyetlerini, amatör spor kulüplerini destekleme görevlerinin verilmesi gerektiğini belirtti.
Federasyonların gelir-gider tabloları, bilançolar ve yıllık faaliyetlerini esas alan mali tablolarının kamuoyuna duyurulmasını isteyen DDK, kanunsuz yapılanmaların (mafya, terör örgütleri, çıkar grupları vb.) sportif faaliyetlerden uzak tutulması, doping, yolsuzluk ve şikeyle etkin mücadele sürdürülmesi, şiddetin önlenmesine yönelik projeler üretilmesi gerektiğini bildirdi.

En fazla iki dönem
Kurul geleneksel spor dallarının Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından tanınan spor dalları (örneğin sumo, polo gibi) arasında yer alabilmeleri konusunda çalışma yapılmasını istedi.
DDK, özerk spor federasyon başkan ve yönetim üyelerinin görev sürelerinin üst üste iki dönemi geçmeyecek şekilde sınırlandırılması, federasyon denetleme kurullarının denetimin gerektirdiği bağımsızlık ve tarafsızlığı sağlayacak idari ve mali özerkliğe uygun yapıya kavuşturulması önerisinde bulundu.
Federasyonların tarafsız olması gerektiğine dikkat çekilen raporda, federasyon sayılarının gözden geçirilip, kendi gelirleriyle giderlerini karşılayamayan özerk federasyonların “özerklik” kapsamından çıkarılması teklifini getirdi.

Eleştiri yağdı
Raporda, spor federasyonlarına ağır eleştiriler yapılırken şu görüşler dile getirildi:
Özerk federasyonlar merkeziyetçi yapılara dönüşmüştür. Başarılı olamayan yönetimlerin tekrar seçildiği, hesap verilebilirliğin sağlanamadığı ve devletten sağlanan idari ve mali özerkliğe rağmen, kendi içinde ve üyelerine karşı özerkliğin korunamadığı yapılar haline gelmiştir.

Örgütlenme sağlanamadı
Sporun tüm taraflarının temsil yetkisine sahip alt birlik ve dernekler çatısı altında örgütlenmesi sağlanamamış, demokratik ilkeler, katılımcılık ve belirlenen politikayla hedefler doğrultusunda kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılması ile hesap verebilirliğin sağlanması gibi amaçlar gerçekleştirilememiştir.

 



 

Milliyet
Yayın Tarihi : 16 Nisan 2009 Perşembe 23:05:10
Güncelleme :16 Nisan 2009 Perşembe 23:57:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?