Sırtına Kızılay'ı alan Beşiktaş'ta transfer de Kızılay gibi
Formasına Türk Kızılayı reklamı alarak 'şık bir hareket' yapan Beşiktaş, diğer yandan fiyasko transferleriyle futbolcular için de adete bir Kızılay. Son 5 yılda alınan oyunculardan 9'una yaklaşık 19.7 milyon euro harcayan Beşiktaş, bunlardan sadece 750 bin euro nakit kazandı.
Beşiktaş yönetimi, formasının sırtına Kızılay'ın reklamını alarak önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza attı. Beşiktaş'ın bu davranışı, diğer ezeli rakip taraftarlarınca da takdirle karşılandı. Taraftar forumlarında Galatasaray ve Fenerbahçeliler arasında, "Keşke bizim yönetim de böyle bir şey yapsaydı" görüşleri hakim.
UNICEF reklamıyla formada sosyal sorumluluk yolunu açan İspanyol Barcelona takımının izinden giden Beşiktaş, pazartesi günü oynadığı Antalyaspor maçında ilk kez sırtında "Türk Kızılayı" yazan formalarıyla sahaya çıktı. Maç seyircisiz oynandığı için Kara Kartal'ın bu şık hareketinin tribünlerce alkışlanması bir sonraki iç saha maçına kaldı.
Sosyal mesajlarıyla tanınan Beşiktaş'ın Çarşı taraftar grubu da son yıllarda Kızılay için kan bağışı kampanyaları düzenliyor.
Son yılların en bonkör kulüplerinden olan Beşiktaş'ın transfer ettiği ve bunlara harcadığı paralara bakınca, kulübün de adeta bir "Kızılay" olduğu ortaya çıkıyor. Yani bazı oyuncular için Beşiktaş bulunmaz bir yardım kuruluşu gibi davranmış.
Beşiktaş, yüklü bonservis bedelleri ödeyerek aldığı birçok oyuncuyu ya bedelsiz ya da maliyetine geri gönderdi.
Hani bazı futbolcuları elden çıkartmak için neredeyse üste para bile verdi.
Yıldırım Demirören'in en büyük transferlerinden olan ve Alman Bundesliga'da gol kralı olmuş Brezilyalı Ailton, siyah/beyazlı kulübe 3 milyon euro bonservis bedeliyle geldi. Kendisine ilk yıl garanti para olarak da yaklaşık 2 milyon euro ödendi. Ancak Ailton, bir sezonun sonunda Beşiktaş ile yollarını ayırdı. Önce kiralanan Brezilyalı yıldız, daha sonra satıldı. 5 milyon euroya mal olan Ailton'un Beşiktaş'a kazandırdığı para sadece 750 bin euro oldu.
Bedava alan bile olmuyor
Hırvat oyuncu Gordon Schildenfeld ise Beşiktaş tarihinin bile en "komik" transferlerinden biri sayılabilir. Maddi hasardan ziyade, bu oyuncunun "futbolcu"luğuna dair spor kamuoyonda oluşan tereddütler bugün bile giderilebilmiş değil.
Bonservisi ve 1 yıllık garanti para ödemeleriyle birlikte Schildenfeld'in Beşiktaş'a maliyeti 2.2 milyon euro oldu. Beşiktaş'ın borsaya yaptığı açıklamalarda, kulübün bu futbolcudan para kazandığı görülmüyor. Beşiktaş, bu oyuncudan kurtulmuş olmayı bile "kâr" saydı.
Transfer olduğu gün, havaalanındaki coşkulu taraftar karşılamasının gazıyla olsa gerek, "İstanbul'un Maradonası olacağım" diyen Arjantinli Higuain'in İstanbul'da oynadığı maçlar bir elin parmaklarını zar zor geçti. Beşiktaş'a, bonservis ve ilk yılın garanti parası hesaplandığında 1.9 milyon euroya mal olan "İstanbul'un Maradonası" akıllarda Şükrü Saracoğlu'nda son saniyede attığı ama hakem tarafından sayılmayan golüyle kaldı.
Hırvat Seric de Beşiktaş'ın elde patlayan bir başka transferiydi.
Eski kulübü Panathinaikos'un taraftarları, Beşiktaş Seric'i alınca, internet sitelerinde "Allah sizden razı olsun" minvalinde yazılar yazdılar. Seric'in futbolcu olmadığını savunan Yunan taraftarlar, "Seric dünyanın en iyi futbolcusu ama rakip takım için" şeklinde yorumlar yaptı.
Neyse ki Seric'in maliyeti diğer futbolculara göre nispeten düşük sayılırdı. Beşiktaş'a 950 bin euroya mal olan bu oyuncudan da siyah/beyazlıların kasasına para girmedi.
Almanya'da parlayan ve Galatasaray tarafından transfer edilen Berkant Göktan, Cimbom'da istediği başarıyı yakalayamamış ve yeniden doğmak için Beşiktaş'a gelmişti. Ancak Berkant ne Beşiktaş'ta ne de başka bir takımda yeniden doğdu. Neyse ki yaklaşık 400 bin euroluk maliyetiyle Beşiktaş'ın en az maliyetli kötü transferlerinden biri oldu.
Takasta kullanıldılar
Tigana zamanında Gaziantepspor'dan bonservis bedeli ve üste 2 futbolcu karşılığında alınan Gökhan Güleç'in Beşiktaş'a maliyeti 2.2 milyon euro oldu. Kara Kartal bu oyuncunun gönderilmesinden de nakit bir getiri sağlayamadı.
Antalyaspor'dan 2 milyon 250 bin dolar bonservis bedeliyle alınan Burak Yılmaz, 1.5 sezonluk Kara Kartal macerasının sonunda Manisaspor'dan Holosko'nun alınması için kullanıldı. Holosko'ya 5 milyon euro veren Beşiktaş üste bir de Koray ile birlikte Burak Yılmaz'ı verdi. Geleceğin yıldız adayı Burak'ın Beşiktaş'a 1.5 yıllık maliyeti 1.8 milyon euro oldu.
Beşiktaş'ın geçen sene 4.5 milyon euro bonservis bedeli ödeyerek aldığı Çek futbolcu Tomas Zapotocny, bu yıl Bursaspor'a herhangi bir bedel alınmadan kiralandı. Önümüzdeki yıllarda, bu oyuncunun maliyetini çıkarıp çıkarmayacağı da şüpheli.
Evet, bir de Diatta vardı. Ancak ne gariptir ki Diatta, geldiği paraya satılarak en azından masraflarını çıkarttı.
Böylece 2004'ten bu yana alınan oyuncular içinde mali açında en kötü transferler olarak öne çıkan 9 futbolcunun Beşiktaş'a faturası 19 milyon euroyu buldu. Büyük paralarla alınan bu oyuncuların birçoğu "gitsin de beş kuruş kazanmayalım" anlayışıla bedelsiz ya kiralandı ya da serbest bırakıldı.
Buradan bakınca, Beşiktaş da futbolcular için adeta bir Kızılay!
KİME NE HARCANDI NE KAZANILDI (euro)
Futbolcu Ödenen para Kazanılan para
Berkant Göktan 400.000 -
Ailton 5.000.000 750.000
Schildenfeld 2.200.000 -
Higuain 1.900.000 -
Seric 950.000 -
Burak Yılmaz 1.800.000 -
Gökhan Güleç 2.250.000 -
Tomas Zapotocny 5.250.000 -
Toplam 19.750.000 750.000
Not: Rakamlar, bonservis bedeli ile futbolcuya ödenen 1 yıllık garanti para toplanarak hesaplanmıştır.