Türkiye'de yer yerinden oynadı

Milli Takım, EURO 2008 finallerine kaldı. Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy ağladı, Fatih Terim, zafer nidalarıyla soyunma odasını gitti.

Olay büyük.

Türkiye, inanılmaz bir kutlama ve merasim havasına büründü.

Sonuç şuydu: Grubumuzda Yunanistan birinci olmuş, biz ise Yunanistan'ın ardından ikinci olarak finallere gidiyoruz.
Peki bunun komşumuzdaki karşılığı nasıldı?

İçinde bulunduğumuz grubun birincisi Yunanistan. Üstelik ağır farkla. Biz ise Malta, Bosna Hersek, Macaristan, Moldova, Norveç gibi kolay takımların arasında ikinciliği zor yakalayabildik.

Elbette başarı büyük.

Şunu merak ettik: Bizim bu kadar büyük törenler düzenlediğimiz ikincilik için acaba önümüze geçip, ağır bir farkla birinci olan komşumuz Yunanistan'da nasıl bir kutlama olmuştu?

Yorgo Kırbaki'ye sorduk:

İşte Kırbaki'nin karşı kıyıdan izlenimleri

Yaşı 70'e dayanan Alman Otto Rehagel, bir rekor kırarak 75. defa Yunanistan mili takımının teknik direktörü olarak Budapeşte'de önceki gün sahaya çıktığında, EURO 2008 finallerine katılmayı çoktan garantilemenin rahatlığı ile oyuncularına "bulunduğunuz yerin tesadüf olmadığını kanıtlayın" dedi.
EURO 2004'ün şampiyonu Yunanistan milli takımının oyuncuları da hocalarının dediğini yaptılar. Macaristan'ı kendi evinde 2-1 yendiler. Kuralar çekildiğinde Türkiye'de bazı spor otoritelerinin grup birinciliğini çantada keklik saydıkları 3. grupta Yunan takımı 12 maçta 10 galibiyet, 1 beraberlik ve sadece 1 yenilgi ile (Pire'deki Türkiye maçı 1-4) tam 31 puan toplayıp Türkiye'nin çok önünde birinci oldu. EURO şampiyonası tarihinde eleme gruplarında bugüne kadar hiçbir takım bu kadar çok puan toplamadı. Rakamlar, istatistikler Yunan milli takımının Avrupa'da artık büyük güç olduğunun kanıtı.

Macaristan maçı bittiğinde Atina'da ya da başka bir şehirde sokaklara dökülen olmadı. Televizyonlar yayınlarını yarıda kesip bu zaferi anons etmedi. Dün değil, Yunan mili takımı, İstanbul'da Türkiye'yi 1-0 yenip EURO 2008 vizesini aldığı gün bile sevinç sadece ertesi gün spor gazetelerinin manşetlerinde yansıtılıyordu.

Yunanlı Akdenizli, yani damarlarında atan kan daha bir sıcak. Ancak, koskoca Avrupa şampiyonu olmuş bir takım EURO 2008 finallerine katılacak diye sokaklara dökülmenin anlamı yoktu. Çünkü çıta yüksek, çok yüksek artık. 2004'de Portekiz'de kupayı kaldıranlar, açıkça söylemeseler de aynı başarıyı tekrarlamak hedefindeler.

Bir de doyum söz konusu. 1987 yılından beri basketbolda gerek mili takım gerekse kulüpler düzeyindeki Avrupa şampiyonlukları nedeniyle çok kez sokaklara döküldü Yunanlılar. Basketbol de hala bu diyarda futboldan daha popüler olmaya devam ediyor.