Gazetelerde hemen her hafta Tugay Kerimoğlu’nun B.Rovers’ta kaç dakika forma giydiğini, Emre Belözoğlu’nun ırkçılık suçlamalarına maruz kaldığını, Yıldıray’ın H.Berlin’i bırakıp bırakmayacağını, Schalke’deki Hamit’i, Halil’i okuyoruz. Bir de NBA’de forma giyen Mehmet Okur ve Hidayet Türkoğlu’nun performanslarını. Ama ülkemizi yurtdışında temsil eden diğer branşlardaki sporcularımızın ne yaptıklarıyla pek ilgilenmiyoruz. Kaçımız Bayan Hentbol Milli Takımımızın 4 as oyuncusunun yurtdışında ter döktüğünü biliyor?

Basketbol, voleybol, hentbol ve diğer branşlarda ülkemizi yurtdışında temsil eden sporcularımızı dünya izliyor ve değer veriyor. Bizim unuttuğumuz, bazılarımızın adlarını bile bilmediği bu sporcular kimler ve gittikleri ülkelerde neler yapıyorlar? Türkiye’yi özlüyorlar mı? Ya da futbolun gölgesinde kalmak onları üzüyor mu?

BİR DÜNYA MARKASI: NESLİHAN DEMİR

Türkiye halteri Naim’le, basketbolu Efes ve Naumoski’yle sevdi. Bu sporların gölgesinde kalan voleybolu ise Filenin Sultanları’ndan Neslihan Demir adeta Türkiye’ye tanıttı desek abartmış olur muyuz? O şimdi İspanya’nın Tenerife Marichal takımında oynuyor. İspanya’daki ilk Türk voleybolcu. Kasım 2006’da Japonya’da yapılan Dünya Voleybol Şampiyonası’nda en çok sayı üreten (225 sayı) sporcu olmayı başaran Neslihan’ın başarıları İspanya’da da devam ediyor. Hemen her hafta ligde haftanın oyuncusu seçiliyor. Takımı Bayanlar Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde bu sene üçüncü oldu.

Neslihan, spor dünyasında önceliğin ve ilginin daha çok erkeklere ve özellikle futbola ayrılmasını maddi nedenlere bağlıyor. Milli voleybolcu, “Futboldan ekmek yiyen o kadar çok insan var ki, bu yüzden basının futbola daha fazla yer ayırması normal. Türk halkı bayanların sporuna da ilgi gösteriyor ancak önlerine en çok ne konulursa elbette ki onu daha fazla tüketiyor. Futbolun, voleybol ve daha birçok branştan çok anılması bence sadece parasal nedenlerden dolayı.” diye konuşuyor. Tenerife ile 3+1 yıllık sözleşme imzalayan ve burada ilk sezonunu bitirmek üzere olan Neslihan, İspanya’nın güney batısında yer alan Kanarya Adaları’nın kenti için “Burası pek İspanya sayılmaz. Afrika’ya daha yakınız. Ancak buranın çok güzel bir havası var.” diyor.

Neslihan’ın oynadığı Tenerife adeta dünya kulübü. İlk 6’da sadece 1 İspanyol var. Neslihan’a transfer teklifleri de yağıyor. Mart ayında Rusya’nın Dinamo Moskova takımının Başkanı Vladimir Zinichev, yıldız oyuncuya üç sezon karşılığı 2 milyon dolarlık bir transfer teklifinde bulundu.

Türk sporunu Avrupa’da başarıyla temsil eden voleybolculardan biri de Bahar Mert. İtalya’da, birinci ligin güçlü ekiplerinden Orsola Asystel Novara’da forma giyen milli pasör Bahar Mert, “Yeterli desteği gördüğümüz takdirde dünyada elde edemeyeceğimiz başarı yok.” diyor. İtalya’da Türk olduğunu öğrendiklerinde şaşırdıklarını dile getiren Bahar, “Bu çok üzücü. Bunu değiştirmek için İtalya’da elimden geleni yapıyorum.” diye konuşuyor. İtalya’da 2007 All Star Oyunları için düzenlenen “Rüya Takım” seçmelerinde 58 sporcu arasında hem pasörler kategorisinde hem de genel klasmanda en çok oyu alarak ilk sırada yer alan Bahar Mert, ‘All Star’ maçında tamamı İtalyan milli voleybolculardan oluşan takıma karşı forma giydi. Bahar Mert’in pasörlüğünü yaptığı ve İtalya’da forma giyen en iyi yabancı uyruklu oyunculardan oluşan ‘Rüya Takım’, İtalyan Milli Takımı’nı 3-1 yendi.

Bahar, ‘Rüya Takım’ oylaması sırasında en fazla oyu Türklerden aldı. “Benim için çok gurur verici bir olaydı. Bu kadar desteklendiğimi gerçekten bilmiyordum. Çok güzel bir maç oldu. Çok başarılı oyuncularla birlikte ter döktüm. Maçtan sonra çok fazla imza dağıttım.” diyen Bahar’a göre, Türkiye’de de bu tip organizasyonlar yapılmalı. İtalya’da voleybola çok büyük bir ilgi olduğunu belirterek, “Bugün, buraya gelmekle ne kadar doğru bir karar verdiğimi bir kez daha anladım.” diyor. İtalya’da forma giymekten çok mutlu olduğunu ifade ediyor. Başarısının yüzde 50’sini antrenörüne borçlu olduğunu dile getiren Bahar, “Türkiye’de bıraktığım bu spora yeniden İtalya’da dönmüş olmaktan çok memnunum. Tek sıkıntım, İstanbul’da annemin yanında kalan oğlum Çınar’ı görememek” diyor. Bahar Mert, gelecek sezon da İtalya’da kalmayı düşünüyor.

HENTBOLDE BALKANLARI FETHEDİYORLAR

Bayan Milli Hentbol Takımı’nda forma giyen 4 sporcumuz da Avrupa’nın üst düzey ekiplerinde başarıyla mücadele ediyor. Gonca Nahçıvanlı Makedonya’nın Kometal, Yeliz Yılmaz ve Çağla Yaman Romanya’nın Sportif Rulmenti, Serpil İskenderoğlu ise Almanya’nın FC Nurnberg takımında spor hayatlarını sürdürüyor. Gonca’nın takımı, geçen sene Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde final oynamış ve ikinci olmuştu. Makedon ekibinde 2 yıldır oynayan Gonca, burada iyi işler yaptıklarını ve Türkiye’yi en iyi şekilde temsil ettiklerini belirtiyor. Yılda 30 bin Euro kazanmasına rağmen, yine de Türkiye’ye dönmeyi düşündüğünü belirterek, “Herkes ülkesinde daha mutludur.” diye konuşuyor.

Romanya’nın Sportif Rulmenti takımında forma giyen Yeliz Yılmaz, yılda 50 bin Euro kazanıyor. Rumen takımına bu sene transfer olan, şartları gayet iyi bulan Yeliz de her şeye rağmen Türkiye’de hentbol oynamak isteyenlerden. Yeliz’le aynı takımın formasını paylaşan diğer Türk oyuncu Çağla Yaman da Avrupa’ya bu sezon başında transfer olan hentbolculardan. Takımında mutlu bir sezon geçiren Yaman’ın da en büyük özlemi Türkiye. Romanya’da hentbol sporuna büyük ilginin olduğunu belirten ikili, lig maçlarında tüm salonların dolduğunu ve karşılaşmaların büyük çoğunluğunun televizyonlardan yayınlandığını söylüyorlar.

Lejyoner sporcular, Türkiye’yi Romanya’da temsil etmelerine rağmen bunu ülkelerinde kimsenin bilmemesinden yakınıyorlar. Almanya’nın Nurnberg ekibinde mücadele eden Serpil İskenderoğlu ise diğer arkadaşlarının aksine Türkiye’ye dönmeyi kesinlikle düşünmüyor. Serpil, Almanya’da mutlu olduğunu ve spor hayatını yurtdışında sürdüreceğini belirtiyor.

ARKADAŞLARI KEREM’İ ‘KEKO’ DİYE ÇAĞIRIYOR

Türk basketbolunun yıldızları ise kendilerine adeta İspanya’yı üst edinmiş durumda. Serkan Erdoğan, Kerem Tunçeri, Kaya Peker İspanya’daki gururlarımız. Üçlünün en kıdemlisi Serkan Erdoğan. TAU Cereamica’da oynayan Türk basketbolcu geçtiğimiz yıl Kral Kupası’nda “En Skorer Oyuncu’’ ödülünü kazandı. Avrupa Ligi’nde 4’lü finale kalan TAU, ACB Ligi’nde ise şu an Real Madrid’in ardından 2. sırada yer alıyor. TAU ile olan sözleşmesi gelecek sezon sonunda dolacak olan Serkan, bu sezon sonunda kulübüyle masaya oturacak. Kulüp, oyuncumuza kontratını 3 yıl daha uzatma teklifinde bulundu. Avrupa’nın sayılı basketbolcularından biri olduğunu düşünen Serkan ise bu teklif karşısında şimdilik temkinli hareket ediyor ve gelecek diğer teklifleri de görmek istiyor.

Serkan’ın yanı sıra Kaya Peker de Tau’da forma giyiyor. Tau, bir süreliğine bir başka Türk basketbolcu Ender Arslan’ı da kiralık olarak oynattı. Arslan’ı Slovenya’nın Union Olimpija takımından 2 aylığına kiralayan Tau, bu oyuncumuzla sezon sonuna kadar devam etmek istemesine rağmen anlaşma sağlayamadı. Ender Arslan da geçen ayın sonlarına doğru Yunanistan’ın Panionios takımına geçti.

Basketbolda Avrupa ULEB Kupası’nı kazanan Real Madrid’de ise ülkemizi Kerem Tunçeri temsil ediyor. Real Madrid’deki ilk sezonunda kısa sürede takıma uyum sağlayan ve profesyonel başarının yanı sıra güzel bir dostluk ortamı da bulan Kerem, Real Madrid’in gerçekten çok büyük bir kulüp olduğunu ve bu takıma geldiği için çok mutlu olduğunu belirtiyor. Takımda Raul Lopez ile birlikte oyun kurucu görevini üstlenen Kerem, aralarındaki tatlı rekabetin sahaya olumlu yansıdığını kaydediyor: “Antrenörümüz ikimizi de hemen hemen eşit sürede oynatıyor. Her maç farklı oyuncu yıldız oluyor. Benden ve Raul’dan istediği de top dağıtmamız.”

İspanyol ligini ‘Avrupa’nın en iyi ligi’ olarak gösteren Kerem, “Her takım birbirini yenebiliyor. O yüzden çok zorlu bir lig. Şu anda lider durumda olsak da ligi kimin birinci tamamlayacağı ve kimin şampiyon olacağını kestirmek imkânsız.” diye konuşuyor. Kerem’i takım arkadaşları da çok seviyor. Kendisine takımda ‘keko’ diye hitap edildiğini anlatan basketbolcumuz, buradaki tek sorununun İspanyolcayı öğrenememesi olduğunu dile getiriyor.

HÜSEYİN BEŞOK BALTIK KIYISINDA

Bir başka milli basketbolcumuz Hüseyin Beşok ise Polonya’nın Prkokom Trefl Sopot takımında oynuyor. Geçen yıl Fransa’nın Le Mans takımıyla şampiyonluk yaşayan 31 yaşındaki pivot, Polonya takımıyla yaklaşık üç milyon dolarlığına iki yıllık bir anlaşma imzaladı. Polonya’nın kuzeyinde, Baltık Denizi kıyısındaki 40 bin nüfuslu Sopot şehrinin temsilcisi ve ligde son üç yılın şampiyonu Prokom, Eurolig’de iki sezon önce Top 16’ya kalarak bunu başaran ilk Polonya takımı olmuştu. 1994-2001 arasında Efes Pilsen forması giyen Hüseyin, ardından iki sezon İsrail ekibi Maccabi’de oynamıştı. 2003-2004 sezonunda sakatlığı nedeniyle görev yapamayan 2.12 boyundaki oyuncu, sonraki sezon Erman Kunter’in yönetimindeki Fransız takımı Asvel’in kadrosunda yer almış ve oradan Le Mans’a geçmişti.

Yurtdışında Honda adına yarışan motosikletçi Kenan Sofuoğlu, NCAA North Carolina State’te başarıyla ter döken basketbolcu Engin Atsür, Almanya’da ringlerde fırtına gibi esen ağır siklet boks şampiyonu Sinan Şamil Sam, Kanada’da spor yaşamını devam ettiren buz patenci Tuğba Karademir, yine Kanada’da yaşayan ve kızak dalındaki çalışmalarını bu ülkede sürdüren Türk bayan sporcu Demet Erki Riendeau da başarılarıyla Türkiye’nin gururu oluyorlar.

AVRUPA’DAKİ ANTRENÖRLERİMİZ

Yurtdışında sporcularımızın yanı sıra antrenörlerimizde ülkemizi başarıyla temsil ediyor. İtalya’da Ergin Ataman ve Fransa’da Erman Kunter başarılı sezonlar geçiriyor. İtalya’daki başarılı kariyerini Siena’nın ardından Climanmio Bologna takımında da sürdüren Ataman, en büyük hayalinin önce İtalya liginde, ardından da Avrupa’da şampiyonluğa ulaşmak olduğunu söylüyor. Avrupa basketbolunun en köklü kulüplerinden birisi olan Climamio Bologna, 23 kez İtalya Ligi şampiyonluğunu kazanırken, 2 kez de İtalya Süper Kupası’nın sahibi oldu.

2002 ve 2003 yıllarında bir başka İtalyan takımı Montepaschi Siena’yı çalıştıran Ergin Ataman, bu takımla Raimundo Saporta Kupası’nı kazanırken, Euroleague’de de takımını ‘Dörtlü Final’e taşımıştı. Sürekli olarak Türkiye özlemi çektiğini dile getiren Ergin Ataman, “İtalya’da tek özlediğim şey ülkem. Bu sezon çalıştırdığım takım İtalya liginde orta sıralarda. Ancak ben bu takımla şampiyon olmak istiyorum.” diyor.

İtalya’da basketbolun çok sert ve savunma yönünden çok şov olarak algılanan hızlı hücumlarla oynandığını, takımların birbirlerine kalite açısından yakın olduğunu hatırlatarak, “Maçlarımızı ortalama 4 bin kişiye oynuyoruz. Taraftar baskısı var. Türkiye liginin ekonomik yönü güçlü, kadrosu zengin 5 takımı bu ligde ancak orta sıralarda mücadele eder.” diyor.

Fransa’da ise Erman Kunter fırtınası esiyor. Kunter, Fransa birinci basketbol liginde Cholet’i çalıştırıyor. Ligin başında, 5 maçta 5 mağlubiyet alarak, lig sonunculuğuna demir atan Cholet, Kunter’in takımın başına getirilmesinin ardından 12 maçta 8 galibiyet elde ederek 12. sıraya yükseldi. İki sezon önce de Fransa’nın Asvel takımını çalıştıran Kunter, genç oyunculardan kurulu şimdiki takımını daha üst sıralara taşımak istiyor. İki hafta önce sürpriz bir şekilde Beşiktaş’tan ayrılan coach Murat Didin de Almanya’da daha önce çalıştırdığı Frankfurt Skyliners’ın başına geçti.


TÜRKİYE’DEKİ LEJYONERLER

Türkiye’de futbol dışında kalan branşlarda toplam 337 yabancı sporcu bulunuyor. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından yapılan istatistiki çalışma sonucunda ortaya çıkan rakamlara göre, Türkiye’de yapılan 27 ayrı spor branşında 95’i bayan, 242’si erkek olmak üzere toplam 337 yabancı sporcunun forma giydiği ortaya çıktı. 2003 yılından bu yana yapılan çalışma sonucunda ise 420’si bayan, bin 239’u erkek toplam bin 659 sporcunun amatör spor branşlarda görev yapmak üzere Türkiye’ye geldiği belirlendi. 57 federasyondan 27’sinin bünyesindeki kulüplerde spor yapan 337 yabancı sporcu arasında en fazla sayıyı voleybolcular oluşturuyor. Bayanlar ve erkekler birinci liglerindeki takımlarda forma giyen yabancı voleybolcular 139 kişi ile istatistiklerin ilk sırasında yer alırken, bu spor branşını 39 yabancı oyuncu ile hentbol, 29 kişi ile basketbol, 21 sporcuyla buz hokeyi, 20 oyuncuyla masa tenisi ve 15 kişi ile de sutopu izledi.