''2008 Avrupa Şampiyonası adaylığımızda tecrübesizdik ve eleme turunda elendik. Bugün ise daha tecrübeliyiz. Ancak bu organizasyon için modern statlara ihtiyaç var. Statlarımız hazır olmadan yapma garantisi göstersek bile UEFA bunu dikkate almıyor.
Kayseri'de 33 bin kişilik stat yakında devreye girecek. Antalya'da yine bir stat kısa süre sonra açılacak. Galatasaray'ın Seyrantepe'deki stadı da tamamlanacak.
Hazır haldeki tek stadımız Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı ile birlikte dört stat hazır hale gelecek. Bursa, Sivas ve Trabzon gibi illerimizin de stat projeleri var. 2016 için en hazırlıklı adayın Türkiye olacağına inanıyorum." 3 Haziran 2008 tarihli bu açıklama, merhum Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan'a ait.
5 Temmuz'da kaybettiğimiz Doğan'ın projelerinin takipçisi olacağını söyleyen Mahmut Özgener ve yönetimi, yıl sonuna kadar başvurulması gereken Euro 2016 resmi adaylığı için UEFA'nın kapısını hala çalmadı. Türkiye'nin dört bir tarafında stat inşaatları devam ederken ve yeni projelerin temelleri atılırken Futbol Federasyonu'nun takvimindeki tek organizasyon, Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki UEFA Kupası finali...
Türkiye'nin Avrupa Futbol Şampiyonası'na evsahipliği yapması hayal mi? Hayal olmadığını görebilmemiz için Euro 2008'e aday olduğumuz günlere dönmemiz lazım.
Komşu Yunanistan ile ortak aday olduğumuz Euro 2008'i kazanma ihtimalimiz elbette ki yoktu! O tarihte Atatürk Olimpiyat Stadı dışında şartnameye uygun tek stadı olmayan Türkiye, stat maketleriyle Avrupa futbolunun patronunun karşısına çıkınca "Komşunuzla beraber dersinizi çalışın, öyle gelin," cevabını aldı.
Türkiye girdiği ilk sınavı 2005 Şampiyonlar Ligi finalinde Atatürk Olimpiyat Stadı'ndaki başarılı organizasyonla verdi. Final sınavına girebilmek için UEFA'nın ikinci vize tarihi de pek fazla gecikmedi. 52 üyeli UEFA, dört yıl sonra UEFA Kupası'nın finali için Kadıköy Şükrü Saracoğlu Stadı'nı seçti. 20 Mayıs'ta vize için dersini çalışan Türkiye, Euro 2016 için adaylık başvurusu yapsa sorulardan nereden gelecekti? İşte UEFA'nın final soruları...
Euro 2016 için adaylık başvurularını 2008 sonuna kadar toplayan UEFA, evsahibi ülke(ler)in ismini 2011'de açıklayacak. 2000 yılında ilk kez iki ülke, Hollanda ve Belçika'nın evsahipliğini yaptığı turnuvanın 2008'de İsviçre ve Avusturya, 2012'de ise Polonya ve Ukrayna'ya verilmesi, 2016'da da ikili ortaklıkların daha şanslı olduğunun göstergesi. Üstelik 16 ülkenin katıldığı finalleri 2016'da 24 ülkenin katılımıyla gerçekleşeceğini açıklayan UEFA'nın, yüzölçüm olarak büyük bir ülkeye ya da iki ülkenin güçbirliğine ihtiyacı var. Tüm adayları sıkıntıya sokan ise, UEFA'nın talep edeceği stadyum sayısı. 16 ülkenin katıldığı finallerde sekiz stadı yeterli gören UEFA, 24 ülkenin katılacağı Euro 2016'da, -1982 ve 1994 Dünya Kupaları'nı örnek alırsa- adaylardan 12 stat isteyecek.
Üstelik UEFA, bu statlardan en fazla ikisinin bir şehirde yer almasını şart koşuyor. İş, elbette eski statları elden geçirmekle ya da yenilerini inşa etmekle bitmiyor. Turnuvaya gelecek yüzbinlerce taraftar için uluslararası havaalanlarına, şehirlerarası ulaşım kolaylığına (hızlı tren, feribot, otobüs), konaklama için yüzlerce otele ve yeme-içme-eğlence için binlerce mekana; hatta şehirlerde büyük meydanlara ihtiyaç var.
İstanbul'dan Gaziantep'e Türkiye'nin stat projeleri
İstanbul: Fenerbahçe'nin Şükrü Saracoğlu Stadı ve Galatasaray'ın 2009'da açılacak stadı, grup ve yarı final/final maçları için ideal. UEFA, ilk kez 24 takımla oynanacak finallerde, bir şehirde en fazla iki stat şartını kaldırırsa, Atatürk Olimpiyat Stadı da hizmete hazır. Ulaşım ve konaklamada İstanbul, Antalya ile birlikte elbette ki en sorunsuz şehir.
Marmaray projesi, metrobüs ve metro ağının genişlemesiyle İstanbul, adaylık başvurusunun kuşkusuz en büyük kozu. Oda sayısı, restoran ve eğlence mekanlarının sayısı da bugünden, bu ölçekteki bir turnuva için yeterli.
Ankara: Başkentin acilen 40 bin ve üstü kapasiteli iki stadyuma ihtiyacı var. 19 Mayıs Stadı'nda yapılacak yenileme ve büyütme çalışması Ankara'ya 4 yıldızlı bir stat kazandırabilir. Esenboğa Havalanı'nın yeni terminalleri şimdiden hazır. Şehiriçi ulaşımda sıkıntısı olmayan başkentin mutlaka otel ve yatak sayısını artırmaya ihtiyacı var.
İzmir: İki stat kontejanının kullanılması gereken şehirlerden biri de İzmir.
Atatürk Stadı'nın yanı sıra 40 bin kapasiteli ikinci bir stada ihtiyaç var.
Çeşme, Kuşadası'ndaki oteller de devreye gireceğinden konaklama problemi yok. Havaalanı UEFA şartlarına uygun.
Kayseri: Ocak 2009'da açılması beklenen Kadir Has Stadı, Türkiye'nin en modern stadı olacak. Havaalanının büyütülmesine ihtiyaç var. Kapodokya bölgesi otelleriyle konaklama problemi çözülür. Binlerce taraftarın akın edeceği şehrin bugünün üç-dört katı sayıda restoran ve eğlence mekânına ihtiyacı var.
Antalya: 30 bin kişilik stat inşaatı devam ediyor. Türk turizminin kalesi olan şehir; ulaşım, konaklama, restoran ve eğlence mekânlarıyla şimdiden böyle bir büyük turnuvaya hazır.
Trabzon: Avni Aker Stadı yerine Akyazı'da yapılması planlanan 50 bin kişilik stat inşaatı başlamadı. Şehirdeki konaklama imkânları kısıtlı.
Havaalanı taraftar charter'larının yoğun trafiğine zor da olsa cevap verebilir ancak şehir merkezinin küçük olması, yeme-içme ve eğlence olanaklarını sınırlayabilir.
Bursa: Proje aşamasındaki 40 bin kişilik Bursa Arena'nın 2011'e yetiştirilmesi halinde şehir, İstanbul'a deniz yoluyla ulaşım olanakları, Uludağ ve kaplıcalar bölgesi otelleriyle en güçlü adaylardan.
Adana, Sivas, Eskişehir ve Gaziantep'in de projeye dahil edilmesiyle Türkiye 12 stat hedefine ulaşabilir ve Avrupa Şampiyonası'na evsahipliği yapma fikri bir hayal olmaktan çıkar. İki vizesini verdiğimiz UEFA'nın 2016 final sınavına girmekten vazgeçtiysek; hedef 2020'de mezun olmak olmalı. Çünkü ülke olarak o diplomaya Avrupa Birliği'ne girişteki 'mastır' sınavında çok ihtiyacımız olacak...
Demiryolları başımızı ağrıtacak
Avrupa Şampiyonası finallerine gelecek olan taraftarların ilk ineceği havaalanlarında sorun yaşamasak da demiryollarının eksikliği başımızı ağrıtacak. 2006'da şehirlerarası taraftar trafiğini mükemmel demiryolu ağı ve hızlı trenlerle çözen Almanlar kadar olmasa da 2008'de İsviçre ve Avusturya, taraftarların transferini trenlerle sağlamıştı.
Ankara-Eskişehir hattında açılması beklenen hızlı tren seferlerinin özellikle Marmara-Ege ve Akdeniz bölgesinde beş-altı yıllık vadede artırılması gerekiyor. Örneğin demiryolunun ulaşmadığı Trabzon'un adaylığı başvuruda tartışma yaratabilir.