30
Mayıs
2024
Perşembe
YAŞAM

BİR BAKICIYA 3 BEBEK DÜŞÜYOR

Kimsesiz çocuk yuvası denince genellikle birçoğumuzun aklına kötü ve sağlıksız ortamlarda barındırılan çocuklar gelir. Televizyon ekranlarında gördüğümüz, gazete sayfalarında okuduğumuz haberler göz önüne alınacak olursa, hiç de haksız bir kanı değildir bu. İşkence gören minicik bedenlerin dramatik öykülerinden kaynaklanır bu düşünce.

Kuşkusuz böyle olmayan yuvalar da var ülkemizde. Türkiye’nin en büyük çocuk yuvası unvanlı Şeyh Zayed Çocuk Yuvası’nın durumu ise bir başka. İstanbul Bahçelievler’deki yuva, temizlik ve düzen bakımından, örneğine Batı ülkelerinde bile zor rastlanır türden.

Hayata "terk edilmiş çocuk" olarak başlıyorlar. Terk edildikleri yer değişiyor sadece; kimi cami avlusuna, kimi çöp konteynırının yanına, kimi de karakol kapısına bırakılıyor. Sonra devlet koruması altına giriyorlar. Her birine bir ad konuluyor. Bulundukları bölgedeki Çocuk Yetiştirme Yurdu’na gönderiliyor, yan yana beşiklerde büyümeye başlıyorlar.

Bu kimsesiz bebekler İstanbullu ise, durumları biraz farklı. Çünkü kentte terk edilen bebeklerin gittiği tek adres Bahçeliler’deki Sosyal Hizmetler’e bağlı Şeyh Zayed Çocuk Yuvası. Burada ayrıca anne-babası akıl hastası, uyuşturucu bağımlısı, mahkum, hayat kadını olan çocuklar da kalıyor.

Yuvada 764 çocuk koruma altında. Bu çocukların 332’si kız, 432’si erkek. 108’i çeşitli özürleri olan çocuklar. 114’ü ailelerin yanına devletin maddi desteğiyle verilmiş. 18 çocuk koruyucu aile tarafından bakılıyor. Yuvada çocukların sosyal yaşama uyum sağlaması, toplum içinde üstleneceği rol ve sorumlulukların bilincinde olması için eğitimler veriliyor.

HİÇ MADDİ SIKINTIMIZ YOK

Özellikle 0-3 yaş bebeklerin yaşadığı bölüm, görülmesi gereken bir yer. Yuvanın müdürü Emel Alanyalıoğlu, "Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun desteği arkamızda, Vali Muammer Güler’in eşi Neval Güler ile Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın eşi Özleyiş Topbaş’ın elleri sürekli üzerimizde.

Adlarını belirtmek istemeyen çok sayıda hayırsever kişi ve kuruluştan yardım alıyoruz. Ayrıca Şeyh Zayed Vakfı’nın Gayrettepe’deki binasını kiralayan Metropolitan Hastanesi’nin kirası da vakfımıza geliyor. Böylece hiç maddi sıkıntı çekmiyoruz. Bize de burasını düzenli ve temiz tutarak çocuklara bakmak kalıyor. Hatta bize getirilen yardım malzemelerinin stoklarımızda fazla olanlarını Anadolu’daki diğer yuvalara gönderiyoruz" diyor.

Yuvada çalışan bir bakım elemanı en fazla 6 çocuktan sorumlu. 0-6 yaş arasında bu oran, bir çalışana 3 bebek oluyor. Gönüllü anneler de çocuklara anne sevgisi vermeye çalışıyor. Çocuk grup evlerinde kalan 3-6 yaş arası çocuklara okul öncesi öğretmenler ile birlikte eğitim programları uygulanıyor. 7-12 yaş arasındaki diğer çocuklar da resmi ve özel okullara giderek eğitimlerini sürdürüyor. Çocukların sosyalleşmesi, boş zamanlarını verimli bir biçimde geçirmeleri için sinema, tiyatro, gezi, kamp gibi aktiviteler sıklıkla düzenleniyor.

MARKETTEN NE ALIRSAN BEDAVA

Yuvanın içinde bir de market var. Ama burada para geçmiyor. Sistemi, müdür Emel Alanyalıoğlu geliştirmiş: "Eskiden hayırsever vatandaşlar ellerinde çikolata, gofret ve oyuncaklarla gelir, kendileri dağıtırdı. Bu yöntem çocuklarda, ’bana ne getirdin’ alışkanlığı yaratıyordu. Ziyarete gelen hayırseverlerin ellerindeki paketlere bakıyorlardı. Biz bunu ortadan kaldırdık. Binanın içinde bir büyük odayı market haline getirdik. Hayırseverlerin getirdiği her türlü hediyeyi markete koyuyoruz. Her çocuğun günde bir ürün alma hakkı var. Ancak gün içinde uyumlu davranan, verilen ödevleri zamanında yapanlara sürekli olarak alışveriş kartları dağıtıyoruz. Bu kartlarla bir ürün daha alma hakkı doğuyor. Çocuklar böylece alışveriş kültürü de kazanmış oluyor."

Yuvanın depoları ağzına kadar giyecekle dolu. Hepsi de cinslerine, bedenlerine göre ayrılmış. Altı yaşından sonra çocuklar bu depolara gidip istedikleri kıyafeti, istedikleri ayakkabıyı alabiliyor.

MANEVİ GÖNÜLLÜLER ARANIYOR

Çocuk yuvasındaki bu standartların sürmesi için maddi yardım gerekiyor. Ancak manevi yardım da çok önemli. Haftanın bir gününü 0-12 yaş çocuklarla geçirecek, yuvadaki çocuğu kendi öz çocuğu gibi sevecek, sosyal sorumluluk sahibi, 18 yaş ve üstü kişilere ihtiyaç var.

500 ÇOCUK KAPASİTELİ

Yuva 1965’te, 1183 dönüm arazinin bir bölümü üzerinde, 0-6 yaş arası korumaya muhtaç çocuklar için kuruldu. Aynı arazinin bir bölümü, 1987’de BAE Başkanı Şeyh Zayed Bin Sultan Al Nahyan’ın hediyesi olarak 175 kapasiteli, 7-12 yaşa hizmet veren çocuk yuvası vakfı ile birlikte Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu bünyesinde hizmet vermeye başladı. 2007’de 0-6 yaş ile 7-12 yaş çocuk yuvaları, 0-12 yaş Şeyh Zayed Çocuk Yuvası adı altında birleştirildi.

Cahit Akyol - Hürriyet
Yayın Tarihi : 27 Eylül 2008 Cumartesi 18:14:53


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ahmet IP: 88.245.227.xxx Tarih : 28.09.2008 14:24:17

annem yıllarca yurtlar da çocuk bakıcılığı yaptı bütün cocuklar anneme anne derdi başlarda garibime giderdi ama sonra alıştım bence eksik olan eğitici personel özellikle orada görev yapıcak personel için devletin ayrı bir üniversite kurması ve eğitimi bu çocuklara yönelik vermesi anne babalı çocuklar gibi değiller hepsi eğer çok küçük ken yurda alınmadı iseler aileden ayrılmanın travması ile yaşıyorlar buda deniz ortasında yapayanız kalmış biri gibi boşlukta gibiler


semih IP: 78.191.77.xxx Tarih : 28.01.2009 05:12:21

bende ziyaretçi olarak gidiyorum hiçte anlatıldıgı gıbı 3 çocuga bır bakıcı bakmıyor 13 cocuga bir bakıcı bakıyor yönetimin uydurması bence arastırılsa böyle olmadıgı anlasılır hem cocuklara yazık hemde üç kuruşa calısan bakıcılara yazık bu gidişe birilerinin dur demesi gerekmiyormu