DÖRT KOL DÖRT BACAĞIN HESABINI KİM VERECEK?

11 ve 12 yaşındaki amca çocukları sarkan elektrik telindeki akıma kapıldı. İkisinin de kolları ve bacakları kesildi. Aile, TEDAŞ'ın ihmali olduğunu belirterek suç duyurusu yaptı..
Tarih: 12 Ağustos 2008... Yer: Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinin Günyolu köyü, Kırık mezrası... İki kuzen hayvan otlatmak için mezraya gitti. Koyun sürüsünün peşinden giden 12 yaşındaki Barış ile amcasının oğlu Mehmet (11) başlarına gelecek korkunç olaydan habersizdi. Yüksek gerilim hattının bulunduğu direğin yakınındaki bir tepeden geçen iki çocuk, sarkık telin rüzgarın da etkisiyle savrulması üzerine bir anda akıma kapıldı. Feryatları duyan bir köylü, yanlarına gittiğinde elektrik akımına kapıldıklarını gördü. Vücutları feci şekilde yanan iki amca çocuğu, aileleri tarafından Doğubeyazıt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede yapılan ilk müdahalenin ardından çocuklar birinci derecede yanık ve hayati tehlike kaydıyla Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Hastanede yaklaşık bir ay yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren çocukların, kolları ve bacakları kullanılamayacak derecede yandığı için kesildi.

TEDAŞ SUSKUNLUĞUNU KORUYOR

Olayın ardından aileler suç duyurusunda bulunurken, savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. Jandarma tespit tutanağında telin sarkık olduğu, havanın da rüzgârlı olmasından dolayı telin savrularak çocuklara çarptığı belirtildi. Aile olayda TEDAŞ'ın ihmali olduğunu ve kusurlu olanların cezalandırılmasını istedi. Olayda ihmali olduğu öne sürülen TEDAŞ yetkilileri ise, olayın mahkemeye intikal ettiğini belirterek açıklama yapmaktan kaçınıyor. Talihsiz kaza nedeniyle ömür boyu yatağa mahkum yaşayacak olan kuzenlerin durumu, görenlerin yüreğini sızlatıyor. Çocuklarının okullarına gidememesi ve bir daha arkadaşlarıyla oyunlar oynayamayacak olması ailelerini kahrediyor.

"BEN DE KOŞMAK İSTİYORUM"

Çocuklardan Barış İlhan, "Amcamın oğluyla koyunlarımızı otlatırken, sarkan elektrik tellerinin yakınından geçerken elektrik çarptı. İlkokul 2'nci sınıfa gidiyordum. Okulumu, arkadaşlarımı özledim. Kollarımı ve bacaklarımı geri istiyorum. Koşmak, oynamak istiyorum. Yetkililerin ihmalinin cezasını biz ödedik. İhmali olanların en ağır cezaya çarptırılmasını istiyorum" dedi. Mehmet İlhan ise, "Koyunların peşinden gidiyorduk. O esnada elektrik direğinin yakınından geçerken akıma kapıldık. O teli neden tamir etmediler. İkimizin de hayatını kararttılar. Biz bir daha oyun oynayamayacağız, belki de okula gidemeyeceğiz" dedi.

Yardımsız hiçbir şey yapamıyorlar

İki odalı bir evde kalan amca çocukları, yatağa mahkûm bir şekilde hayatlarını sürdürüyorlar. Tuvalete gitmek istediklerinde anne ve babalarının kucağında tuvalete götürülen talihsiz çocuklar, oyun oynayamıyorlar, ama oyun oynayan arkadaşlarını anne ve babalarının kucağında izleyerek bir nebze de olsa avunmaya çalışıyorlar.

Tekerlekli sandalye bile alamıyorlar

Barış İlhan'ın babası Mustafa İlhan, çocuğunu her görüşünde kahrolduğunu belirterek, "Bu nasıl bir sorumsuzluk, bir türlü kabullenemiyorum. TEDAŞ'ın sarkan teli tamir etmemesinin cezasını, bizim çocuklarımız çekti" dedi. "Hem oğlum hem de yeğenim adeta bir ağaç gibi budandı. Bu çocuklar artık okula da gidemiyor. Onların halini her gördüğümde kahroluyorum, ama elimden bir şey gelmiyor" diyen Mustafa İlhan "Birkaç hayvanımız var, onları besleyerek geçinmeye çalışıyoruz. Maddi durumumuz iyi olmadığı için çocuklarımıza tekerlekli sandalye alamıyoruz. Yardımseverlerden yardım bekliyorum" şeklinde konuştu. Mehmet İlhan'ın babası Mahmut İlhan ise, "Çok kötü bir talihsizlik yaşadık. Çocuklarımızı bu halde görmek, her geçen gün kahrediyor. Bu çocukları bu hale getirenlere, en ağır ceza verilmeli. Yetkililerin sorumsuzluğunun cezasını bizim çocuklarımız çekti. Ömür boyu yatağa mahkûmlar" dedi.

ABLADAN DERS

Talihsiz çocuklar okula gidemiyor ama Barış'ın ablası Nurcan, okulda gördüğü dersleri talihsiz çocuklara anlatarak derslerden geri kalmamaları için çaba gösteriyor. Barış ve Mehmet, evlerinin önünde oyunlar oynayan arkadaşlarını ailelerinin kucağında izliyor.