KADIN ÇAPKINLIĞININ SONU

Arkadaşlarımdan duyduklarımı yazmaya pek bayılmıyorum aslında, sonradan arayıp dırdır ediyorlar. Ancak bu hikayeyi mutlaka yazmalıydım.

Ortak arkadaşlarımız sayesinde gece gezmelerinden tanıdığım bir kız var, fazla bir bilgim yok hakkında; 35 yaşında, bekar, güzel, havalı, rahat biri. Tanıştığımız günden beri arar, sorar, her zaman buluşmak ister. Ben yeni arkadaşlara zaman ayırmayı sevmem, çoklukla atlatırım, ancak o gün ne olduysa, kız da çok ısrar edince “Alışverişe gidiyorum, sen de gel” dedim... Kızın derdinin bir aşk hikayesi olduğunu anlayınca, ne yapsam da gitmek için bir bahane bulsam diye düşünmeye başladım. “Uzun zamandır hoşlandığım biri var” dedi. Harvey Nichols’da alışveriş yapıyoruz, güya. Jean deniyordum bir ara, baktım kız ağlamaklı. “Ne oldu?” diye sordum yarım yamalak, önce anlatmak istemedi. Sonra beni sert bir hamleyle soyunma kabinine itti, kendi de içeri girdi; kapıya dayandı ve soluksuz anlatmaya başladı.

Soyunma kabini dedikoduları!
“Şu adam vardı ya sana bahsettiğim, tanışmamız tam bir rezalet oldu, hayatında böyle şey duymamışsındır”. “O kadar emin olma” dedim, “Herkes bana inanılmaz olaylar anlatır”. Bu arada soyunma kabininin yeterince büyük olması ne kadar iyi diye geçiyordu aklımdan, ancak üzerimdeki jean bir beden küçüktü ve güçlükle nefes alıyordum.

“Geçen gün güzellik salonu sahibi bir kız arkadaşım aradı, bahsettiğim adam ve bir erkek arkadaşı bizim kıza, yanına kafa bir arkadaşını alıp gel de sohbet edelim demiş”. “Eee” dedim, “Tanışmışsınız işte nihayet!”.

“Evet şekerim, öyle ya zaten beğeniyorum adamı, bir gece ben de çapkınlık yapmak istedim. Hesap vereceğim kimse yok ki. Gece kız arkadaşımın evine geleceklerdi ancak beklenmedik bir şey oldu, ev müsait olmadı ve biz, erkeklerle otelde buluşmaya karar verdik”. “Otelde buluşmak da nereden çıktı, bak burada hata yapmışsınız” dedim. Kız devam etti nefes almadan “Bana ters gelmedi çünkü tanınmış insanlar, birileri görüp dedikodu falan yapar diye düşünmüş olmalılar” dedim. Otele gittik süslenip püslenip, gayet iyi bir gece geçirdik, sohbet ettik, güldük. Ortak zevklerimiz ve dostlarımız olduğu için kırk yıllık arkadaş gibi muhabbet ettik. Neyse yenildi, içildi ve benim kız arkadaşla diğer adam odada yalnız kalmak istediler. Ben de beğendiğim adamla, yan odaya geçtim”.

Karısı mı geldi yoksa?
Olayla tahminimden çok ilgilenmeye başladım bir anda, büyük bir bomba gelecek diye beklemeye başladım, acaba adam sapık mıydı, kızı dövmüş müydü?
“Birbirimizden hoşlanmıştık, ne olur sanki kendimi bir gece evli bir adamın kollarına bıraksam dedim!”

“Karısı mı geldi yoksa?” diye sordum heyecanla. “Hayır” dedi, “Süperdi her şey, gece sonunda vedalaştık, “Yine görüşelim mutlaka, haberleşelim” denildi, klasik laftır ya “Ara mutlaka öğlen Nişantaşı’nda yemek yiyelim” dedi.

“Seni aramadı o geceden sonra ve sen bunalıma girdin, öyle mi” diye sordum. “Hayır öyle olmadı, adamlar gitti, biz de arkalarından çıkmak üzereydik ki, kız arkadaşım bana elini uzattı. Bir de baktım bana para veriyor, tam 800 TL. Kafamdan aşağı kaynar sular döküldü, “Nasıl yani?” dedim. “Biz şimdi para karşılığında mı birlikte olduk bu adamlarla?”.

Yüzüm kızarmıştı ama kızın söylediklerini normal karşılıyor gibi görünmek isteyip “Hımm, seni bu kadar öfkelendiren nedir?” diye sordum sakin bir sesle. Sesimi kendim bile tanıyamadım!

“800 lira” dedi, “Düşünsene hem fahişe oldum hem de ucuz bir fahişe, delirmek üzereyim. Ha, bu arada diğer jean daha çok yakışmıştı, onu al sakın kaçırma” dedi ve soyunma kabininde beni yalnız bırakarak çıktı.

Oradan kaçtım
Vücudunuza yakışan bir jean bulmak ne kadar zordur bilirsiniz ama ben jean’i satın almadığım gibi, kıza görünmeden oradan kaçtım, eski ve çok sevdiğim bir kız arkadaşımı aradım, “Sana ihtiyacım var” dedim. “Hemen geliyorum” dedi, neden diye sormadan. Ancak yakın bir arkadaşla sohbet beni kendime getirirdi, getirdi de.

Her büyük şehir gibi en müthiş güzellikleri ve çirkinlikleri içinde barındırıyor İstanbul. ‘Bizans’ta daha ne tuhaflıklar duyacağız kim bilir!