18
Mayıs
2024
Cumartesi
YAŞAM

BAYANLARDAN BAYILDIYSANIZ...

Kadınlar Günü’nün pazarlanmasına o kadar içerlemiştim ki, geçen hafta artık içimizi had safhada bayan şu “bayan” sorunsalını atladım gitti. Ama sorun beni atlamadı sağ olsun, bir site içeriği olarak karşıma çıktı.

bayandegilkadin.com, çiçeği burnunda bir internet sitesi. Bayandan bayan iki kadın tarafından kurulmuş. Bir tür buluşma noktası, itiraz havuzu.

Bayanlaşmış her şeyi afişe ettikleri gibi, basından alıntılar da yapıyorlar. Bayan futbol takımı, şişme bayan, bayan sürücü, bayan hasta gibi başlıklar, içinden bayan geçen köşe yazıları var.

İclal Aydın’ı “bayancı” ilan etmişler mesela ama bence “Bana Bayan Diyebilirsiniz” başlıklı yazısını yanlış anlamışlar.

Site taze, içerik zayıf ama desteklerinizle ayağa kaldırılabilir. Hareket noktaları ve itirazları çok doğru çünkü.

Kendilerini şöyle anlatmışlar:

“Burada bizim kastımız dilin aslen bir zihniyet dünyasının yansıması olarak görülmesi gerektiği. ‘Bayan’ kelimesinin kullanımı aslında bir seviyede buzdağının görünen yüzü. Bir ayna ‘bayan’ ve bize Türkiye’deki kadınlar ve kadınlık algısına ilişkin bir sürü şeyi gösteriyor. Bizi asıl dertlendiren de o aynadan bize yansıyanlar zaten.

Ama bu, şu demek de değil: Türkiye’deki kadınlığa ilişkin algı zaman içinde düzelirse ‘bayan’ kelimesinin çarpık kullanımı da bu süreçte kendiliğinden düzelir, yani bekleyelim yeter. ‘Bayan’ hem bir semptom ama hem de kendi içinde bir sorun aynı zamanda. Çünkü kelimenin bu çarpık, düzeltilmeden kullanımı o altındaki daha büyük sorunu (kadınlık eşittir bir uygunsuzluk, bir ağıza alamama hali, bir çeşit cinsellik çağrışımı) da bir yandan besliyor, büyütüyor, yeniden üretiyor. ‘Bayan’ kelimesinin gereksiz her kullanımı aslında yukarıda ifade ettiğimiz meseleyi de normalleştiren, üzerini örten bir araç haline geliyor.

İşte bu yüzden bu mesele önemsenmeli ve üzerine gidilmelidir. Bu işin tek bir çaresi vardır , o da “kadın” kelimesine sahip çıkmak. Çabamız onun kendi içerdiği anlam dışındaki her türlü çağrışımdan arındırılmasıdır ki kadınlık adına verdiğimiz çeşitli mücadeleleri sürdürebilelim. Biz, erkeklerin bizi erkek bakışının nesnesi, ikinci sınıf kişilikler haline getiren samimiyetsiz nezaket sözcüklerini değil, sadece kadın olmayı istiyoruz. Asıl Bayan Sizsiniz, Biz Kadınız!”

Kanepede uzanırken dürüst olabilmek

Kanepe bir klişe tabii. Kimse sizi zorla yatırıp, “Hadi bana çocukluğunu anlat” demiyor. “Ben şuraya bir uzanayım” derseniz tutmazlar elbette. Ama ben yattığım yerden yalan söyleyemiyorum.

Psikologlarla geçmişim, yanıltma, abartma, bilgi saklama ve yalandan ibaret. Onlara karşı hiç dürüst olamadım. Kapılarına hep yardım almak için gittim, bir saat boyunca benimle alakası olmayan bir kadın hakkında, ödüllük performanslar sergileyip çıktım.

Hiçbiriyle ikinci bir sefer olmadı.

Odaya girdikten sonra oynamaya hangi an karar verdiğimi bilmiyorum, beni harekete geçiren ne oluyor hiçbir fikrim yok.

Belki söze nereden girdikleri...

Belki beni hafife alan bir bakış...

Belki saklanma isteği...

Belki zekâlarına meydan okuma (ne gerek varsa)...

İlk tecrübemden çıktığımda, karşımdakini heyecan verici hayatımın detaylarıyla o kadar etkilemiştim ki, bir süre sonra soru sormayı bile bıraktı, sadece hayranlık dolu bir ifadeyle dinledi.

İkincisi literatüre geçecek bir vaka yakalamış olmanın tek seanslık heyecanını yakaladı.

Üçüncüsü de benimle ilgili pek fazla bir fikir edinememişti, gerçeği söylemek gerekirse tam olarak doğru söylediğim tek şey ismimdi.

Belki, gerçekten yardıma ihtiyacım yoktu, belki de doğru kişiyi bulmak gerekiyordu.
Çünkü bugün yine bir psikiyatrın yardımını istiyorum ve galiba bu kez becerdim; bir saat boyunca hiç yalan söylemeden o koltukta oturdum.

Giderken tek bir konuda dürüst olmaya karar verdim; kandırma, yanıltma, tamamen uydurma, parmağımda oynatma ihtimalim ve alışkanlığım olduğunu işin başında itiraf edip kendimi ele verecektim. Yaptım...

Şimdi ikinci randevu tarihimin gelmesini bekliyorum.

Banu Tuna - Hürriyet
Yayın Tarihi : 14 Mart 2010 Pazar 18:10:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?