DARICA'DAN HABER VAR...

Darıca Hayvanat Bahçesi'ni ziyaret eden gönüllü destekçiler, sevdikleri bir hayvanın manevi ailesi olabiliyor. Destekçilerden biri olan Nil Karaibrahimgil de yeni doğan bir pumanın manevi anneliğini üstlenmeye hazırlanıyor

Darıca Hayvanat Bahçesi'nde bulunan 300 farklı çeşit hayvan, bugünlerde büyük bir kampanyanın içinde yer alıyor. Kendi hayvanınızı evlat edinmenizi sağlayan bu sistem ufak çaptaki sponsorluklarla işliyor. Siz de seçtiğiniz bir ya da birkaç hayvanın yıllık masraflarına ortak olarak hayvanat bahçesini destekleyebilirsiniz. Bunun karşılığında desteklediğiniz hayvanın kafesinin yanına isminiz yazılıyor, size bir sertifika veriliyor. Siz de bir flamingo ya da bir timsahın manevi ailesi olmanın mutluluğunu yaşıyorsunuz. Bu, yurtdışındaki pek çok hayvanat bahçesinde başarıyla yürütülen bir sahiplenme biçimi. Aslında bu sistemi 2005 yılında Türkiye'de ilk kez başlatan isim, hayvanat bahçesinin kurucusu olan merhum işadamı Faruk Yalçın. Şimdi ise başta İsmail Yalçın olmak üzere tüm çocukları bu hayali destekliyor.

YARATICI ÇOCUKLAR...
Eğer daha makul yardımlar yapmak isterseniz, yıllığı 100 TL'den üye olup, parkı bir yıl ücretsiz gezebilirsiniz. Kaç yaşında olursanız olun öğrenci belgenizle gelirseniz bu fiyat 30 TL'ye düşüyor, dört kişilik aile üyeliği ise yıllık 160 TL. Parkı bir gün gezmek ise kişi başı 15 TL. Görüştüğümüz yetkili Günay Demirağ, düzenlenen kampanya hakkındaki haberlerin hayvanat bahçesini bakımsız, muhtaç ve en kötüsü, hayvanların zor şartlar altında yaşadıkları bir yer olarak göstermesinden rahatsız olduklarını belirtiyor. "Eğer hayvanların ihtiyaçları minimum seviyede tutulsaydı, zaten bu kadar zarar etmezdik," diye de ekliyor.

Esas amaç, hayvanat bahçesinin birbirinden ilginç sakinlerinin her türlü ihtiyacını en iyi şekilde karşılayabilmek ve özellikle çocukların desteğini almaya çalışarak onları şimdiden etkili bireyler haline getirmek. Çünkü hayvanat bahçesinin temeli çocuklar. Hayvanat bahçesinden yetkililer, düzenli aralıklarla ilköğretim okullarını ziyaret ederek çocuklara hayvanları tanıtıyor. Hayvansever minikler ise hem çok duyarlı hem de oldukça yaratıcı. Yaptığı resimleri kendi ailesinde açık artırmayla satışa çıkaran da var, okulda küçük kermesler düzenleyen de... Her şey bir papağana ya da bir maymuna yardım sağlayabilmek için...

Toplanan yardımlar sonucu kafeslerin yanına asılan okullarının isimlerini görmek ise onlar için en büyük sevinç. Onların çabalarının boşa gitmemesi için ise büyüklerin desteği gerekiyor. Penguenlerden yırtıcı kuşlara, aslanlardan lamalara kadar birçok canlıyı tanıtan İstanbul'un bu büyük bahçesine öncelikle çocuklar için destek verilmesi gerekiyor. "Hayvanların, doğada yiyeceklerinin en iyilerini seçme şansları var. O yüzden biz de burada onlara en iyilerini seçip vermeliyiz," diye belirtiyor yetkililer. Bunun için yardımcı olan büyük sponsorlar da var. Örneğin Uno, unlu mamuller; Carrefour ve Migros da yiyecek vererek yardımda bulunuyor. Hayvanat Bahçesi yetkilileri yeni dönemde burayı bir kültür ve eğitim merkezine dönüştürmeyi akıllarına koymuş. Tiyatrolar, tanıtımlar, yarışmalar ve türlü aktivitelerle doğal hayatın canlılığını korumaya kararlılar.