22
Mayıs
2024
Çarşamba
YAŞAM

2030'da su kıtlığı tehlikesi var

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen 'İklim Değişikliği: Türk Tarımı ve Gıda Sektörü' konulu toplantıda, hükümetin kısa vadeli ve popülist tarım politikaları eleştirildi.

Toplantıda konuşan Prof. Dr. Levent Şaylan, Türkiye'de pek çok istasyonda kuraklığı izlemek için gerekli olan cihazların bulunmadığını belirterek, "Alt tarafı 200 tane istasyonda toprak rutubeti ölçen sensörün takılmasıyla bu problem çözülebilir. Bir sensör 350 dolar" dedi.

Şaylan, "Kuraklığı izlemiyoruz. 'Bu sene verim nasıl olacak, nelerle karşı karşıya kalacağız' diye sorulduğu zaman hiç kimse bir şey söyleyemiyor. Araştırma yapmazsanız, söyleyemezsiniz" şeklinde konuştu.
Şaylan, ayrıca devletin önemli çalışmaları sırasında iklim değişikliğini dikkate almama ihtimaline dikkat çekerek, "Acaba GAP projesi yapılırken iklim değişikliği dikkate alındı mı? Barajlar 50-100 yıllık dönemler için planlanırlar.
İklim değişiklikleri elektrik üretiminden sulayacağınız alana kadar her şeyi etkiler. Devletin iklim değişikliğini dikkate alarak yaptığı ve yapacağı projeleri gözden geçirilmesinde fayda var" dedi.

'Kısa vadeli bakıyoruz'
Toplantıda TÜSİAD tarafından hazırlanan 'Uluslararası Rekabet Stratejileri: Türkiye Gıda Sanayi' konulu araştırma tanıtılırken TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarım Komisyonu Başkanı Erdal Karamercan da kısa vadeli bakış açısı ve popülist politikaların artık tarım sektörünün rekabet gücünü tehdit ettiğini söyledi.

Bilinçsiz sulamayla 3 Van Gölü kaybettik

Erdal Karamercan Türkiye'de kaçak kuyulardan kontrolsüz su çekimi ve vahşi sulama nedeniyle milyonlarca ton su rezervinin heba olduğuna, verimli toprakların tuzlandığına dikkati çekti.
Karamercan, "Su kaynaklarımızı hoyratça kullanmamız sonucunda, 40 yılda Van Gölü'nün 3 katı büyüklüğündeki sulak alanı kaybettik" dedi.
Karamercan, "Bir derecelik sıcaklık artışı bile, verim düşüşü nedeniyle ekonomiye 1 milyar YTL'nin üzerinde zarar vermektedir" diye konuştu.

'2030'da su kıtlığı tehlikesi var'

Doğal Hayatı Koruma Vakfı Genel Müdürü Filiz Demirayak, toplantıda Türkiye'nin 2030'da su kıtlığı yaşayan ülkeler kategorisine girebileceğini söyledi. Demirayak, kişi başına düşen su miktarının 1000-2000 metreküp olduğu ülkelerin su stresi yaşayan ülkeler, daha az olduğu ülkelerin su kıtlığı yaşanan ülkeler olduğunu belirterek, "Şu anda Türkiye'de kişi başına düşen su miktarı 1430 metreküp, 2030'da bu miktar 1100 metreküpe gerileyebilir" dedi.
Demirayak'ın verdiği bilgilere göre, bugün dünya nüfusunun yüzde 20'sinin yaşadığı 30 ülke su kıtlığı problemiyle karşı karşıya. Demirayak'ın konuşmasında Türkiye'yle ilgili şu veriler yer alıyor:

Tarımsal sulamanın yüzde 88'i vahşi (yüzeysel) sulama yöntemiyle yapılıyor.
Hem tarımsal sulamada hem kentteki su kullanımında kayıp kaçak oranı yüzde 50.
Sadece Konya havzasındaki 50 bin su kuyusunun yarısı kaçak.
Belediyelerin sadece yüzde 10'unda su arıtma tesisi var.
Sanayide de yoğun kaçak su kullanımı var, 58 organize sanayi bölgesinin sadece 16'sında arıtma tesisi bulunuyor.
2025'te yağış miktarında yüzde 25 azalma bekleniyor.

Milliyet
Yayın Tarihi : 6 Ekim 2007 Cumartesi 09:23:52
Güncelleme :6 Ekim 2007 Cumartesi 16:07:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
TAYFUN ŞAHİN IP: 88.238.57.xxx Tarih : 6.10.2007 10:54:46

KÜRESEL ISINMA DİYE BİR ŞEY YOKTUR, ŞİMDİ SAVAŞLAR GİZLİ YAPILIYOR,UYDU VE YER SİSTEMLERİ KANALIYLA HAVA AKIMLARINI YÖNLENDİREREK İSTENİLEN YERE YAĞIŞ BIRAKILABİLİYOR.BU TÜRKİYE"Yİ KURUTMA POLİTİKASIDIR. SİZ HİÇ GÖLÜM KURUDU NEHRİM KURUDU DİYEN BAŞKA BİR ÜLKE GÖRDÜNÜZMÜ BİZ BAŞKA GEZEGENDEMİ YAŞIYORUZ,KAPIKULEDEN BU TARAFA YAĞIŞ GEÇMİYOR.BU SABOTAJDIR