22
Mayıs
2024
Çarşamba
YAŞAM

25 yıl sonra ortaya çıktılar!

Irak'ın idam edilen lideri Saddam Hüseyin'in 25 yıl sonraya ortaya çıkan Türk torunu Mesut Torun, hastalıklarla savaşan annesini tedavi ettirmek için Irak'a miras davası açacak. Tikrit'e giderek dedesinin kabrini ziyaret edeceğini belirten Torun, dedesinin ölüm yıldönümünde ise İstanbul'da mevlit okutacağını söyledi.

Irak'ın idam edilen lideri Saddam Hüseyin'in oğlu Uday'ın Türk eşi Sevim Torun'dan dünyaya gelen tek oğlu Mesut Torun (25), ilk kez kamera karşısına geçti. 1980 yılında 'Bağdat Güzeli' seçilince 2003 yılında öldürülen Uday Hüseyin'le evlenen ve 1 yıl sonra Irak'tan kaçan Sevim Torun, şimdilerde hastalıkla savaşıyor.

İHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Mesut Torun, 15 yaşına kadar Saddam'ın torunu olduğunu bilmediğini söyledi. Babası Uday'a tıpa tıp benzerliği ile dikkat çeken Torun, babasını hiç görmediğini ve dedesinin idamını ise içine sindiremediğini söyledi. Dedesi ve Irak'taki ailesi için mevlit okutmayı planlandığını dile getiren Torun, "Dedemi çok seviyorum. Dedemin asılışının hiçbir hukuki boyutu yok. Yargılamalar ve davalar bitmeden bir bayram sabahında idam edildi. Savaş suçlarında bir lider asabiliyorlar mı? Asamıyorlar. Ne Irak ne de ABD yasalarına göre adam asamazlardı. Dedemin kendi yazdığı yasada da böyle bir şey yok. Ölümünün birinci yılına yaklaştık. 3 hafta sonra ölüm yıldönümü. Dedem ve Irak'taki diğer ailem için mevlit okutacağım" dedi.

"IRAK'A GİTMEM BÜYÜK BİR RİSK OLUŞTURACAKTIR"

Doğal hakkını kullanarak dedesinin kabrini ziyaret edeceğini söyleyen Torun, "Belli bir tarihte Tikrit'te olacağım. Dedemin kabrini ziyaret edeceğim. Bu benim en doğal hakkım. Irak ve dışındaki Arap ülkelerinde akrabalarımın olduğu söylendi. Buradaki akrabalarımın bana sahip çıkabileceği belirtildi. Bununla ilgili görüşmelerimiz sürüyor. Tabii her şey güvenlik çerçevesinde olacak. Benim orada varlığım bir risk oluşturacaktır. Benim orada varlığım saldırıların artması demektir. Güvenli bir şekilde gidip gelmeyi hükümetimden isterim tabii ki. Destek gelse de gelmese de ben gideceğim" şeklinde konuştu. Daha çok annesinin hastalığı nedeniyle Irak'a gitmek istediğini ve orada akrabaları ile buluşarak destek isteyeceğini anlatan Torun, "Bu hayatta annem ve ben varım sadece. Anneme bakmakla yükümlüyüm. Bu nedenle de sürekli annemin yanındayım ve çalışamıyorum. Hastalıktan dolayı devamlı hastanelerdeyiz. Annemin iç organlarının tamamı birbirine yapışmış vaziyette. Annem bir yıl bağırsakları dışarıda yaşadı ve tekrar içeriye alındı. Tüm mücadelem annemin sağlığı" ifadelerini kullandı.

HÜSEYİN SOYADINI ALMAK İSTİYORUM

Dedesi ve babasından kalan mirasları alabilmek için gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuracağını söyleyen Torun, "Dedemin yurt dışındaki hesaplarına şerh konuldu. Miras peşinde değilim ama 'Hüseyin' soyadını almak istiyorum. Bana miras olarak bu aileden soyadı kalacak. Anneme ise yaşadığı sıkıntılardan dolayı bu hastalıklar miras kaldı. Annemin daha önce Irak'ın şartlarına göre yapmış olduğu bir evlilik var. Ben doğmuşum. Haklarım var. Dava açarak, var olan haklarım varsa bunları almak istiyorum. Bu benim en doğal hakkım. Şu anda hastalıkla mücadele ediyoruz. Annem 12 defa ameliyat oldu. Şimdiki ameliyatı daha çok riskli olacak. Çünkü karnında büyük bir kist var. Tek isteğim, annemi sağlığına kavuşturabilmek. Daha sonra çalışmak istiyorum. Çalışırken de bu dava ile uğraşmak istiyorum" diye konuştu.

CAN GÜVENLİĞİMİZ TEHLİKEDE

Basında daha önce annesi ve kendisi hakkında çıkan haberler nedeniyle can güvenliklerinin tehlikede olduğunu dile getiren Saddam'ın torunu, "İstanbul Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü'ne durumumuzu arz ettik. İç ve dış basında çıkan haberler üzerine can güvenliğimizin alınması konusunda geçen hafta dilekçe ile başvuru yaptım. İnternette çıkan haberler sonrasında hakkımızda hedef gösterici yazılar yazılmış. Bunları gerekçe olarak gösterdim" dedi

Aynı zamanda şehit yakını olduğunu da belirten Torun, Türkiye'nin Kuzey Irak'a olası sınır ötesi operasyonuna sonuna kadar destek verdiğini söyledi. Torun, "Sınır ötesi operasyon Türkiye'nin en doğal hakkıdır. Teyzemin oğlunu 1993 yılında şehit verdik. Ben o acıyı çok iyi bilirim. Hala o acı dün gibi taze içimizde duruyor. Bu acı geçmiyor. Terörle mücadelede polis ve jandarmamıza başarı diliyorum. Daha önce de bu tür operasyonlar yapıldı zaten" diyerek görüşlerini dile getirdi. Dedesinden sonraki Irak'ın durumunu da değerlendiren Torun, "Irak acı içinde. Müslümanlara uygulanan bir zulüm var. Ahlaksızca yürütülen bir savaş var orada. On binlerce kilometre öteden gelip işgal edilmiş bir Irak var. Suçu ve günahı olmayan sivil insanlar ölüyor. Orada yaşanan acılardan bir Türk ve Müslüman olarak herkesin etkilendiğini bilmekteyim. İnanıyorum ki orada Müslümanlar rahata erecektir" şeklinde konuştu.

SADDAM BENİM BABAM GİBİYDİ

İstanbul'daki evinde hasta yatağında İHA muhabirinin sorularını ağlayarak yanıtlayan Saddam'ın büyük oğlu Uday'ın Türk eşi Sevim Torun, 1980 yılında Bağdat Güzel seçilmesiyle başlayan serüvenini şöyle anlattı:

"Halamın yanına Bağdat'a gitmiştim. Burada düzenlenen güzellik yarışmasına girmem için ısrar ettiler. Yarışmada birinci geldikten sonra Saddam'ın oğlu Uday ile tanışıp evlendik. Evlendikten sonra anlaşamadık. Kocam çok huysuzdu. Saddam ailesi ise çok iyi insanlardı. Benim babam olmadığı için ondan gerçek babalığı gördüm. Çok seviyordum. Kocamdan şiddet ve işkence gördüm. Bir yıl sonra da kaçtım. Güvenlik nedeniyle sürekli ülke değiştirdim. Değişik pasaport ve kimliklerle kaçıyordum. Ben eşimi çok sevmiştim. Ancak işkencelerine dayanamadım".

SADDAM, HAMİLE OLDUĞUMU DUYUNCA BAYRAM ETMİŞTİ

Irak'ın devrik lideri Saddam'ın idam edilirken çekilen görüntülerini görünce üzüntüden şeker komasına girdiğini ve hastalıklarının daha çok arttığını anlatan Türk gelin,"Orada asılan Saddam değil, Müslümanlardı. Zaten idam edilme görüntülerini görünce ben hastanelik olmuştum. Şeker komasına girdim. Çünkü o asılmayı hak etmemişti. Saddam için söylenilenlerin hiç biri doğru değil. Çok yardım sever bir insandı. Namazında niyazında olan bir insandı. Dışarıda değil, evimde gördüğüm insansa o çok iyi bir insandı. Asılırken bile elinde Kur'an-ı Kerim vardı. Çocuklarına ve karısına düşkün olan bir insandı. Deprem zamanı Türkiye'ye bile yardım etmişti. Oğlu için aynı şeyi söyleyemem. 'Saddam babam' diyorum. Gerçek babalığı ben onda gördüm. Bilmiyorum ölen o muydu ama inşallah yaşıyordur ve geri döner" şeklinde konuştu.

KEŞKE O DAYAKLARA KATLANSAYDIM DA IRAK'TAN KAÇMASAYDIM

Saddam'ı anlatırken hıçkırıklara boğulan Sevim Torun, oğlunu babası ve dedesi ile tanıştırmadığı için çok pişman olduğunu belirtti.

Irak'tan kaçışını 'acemilik' olarak nitelendiren Torun, Irak'tan kaçtıktan sonra Uday'ın korumalarının kendisini öldürmek için Türkiye'ye geldiğini ancak başarılı olamadıklarını da hatırlattı. Irak'tan kaçtığı için çok pişmanlık duyduğunu söyleyen Torun, "Hamile olduğumu duyunca aile olarak çok sevinmişler ve bayram etmişlerdi. Keşke babası asi huysuz olmasaydı, diktatör olmasaydı da ben kaçmasaydım. Kaçtığım için çok pişmanım. Çocuğum babasını, dedesini ve ailesini bilseydi keşke. Çocuğumun suratına bakınca pişmanlık duyuyorum neden dedesi ve babasını tanımadı diye. Yüzüne baktığım zaman sanki babasını görüyorum. Dedesi erkek toruna deli oluyordu. Çok merhametliydi. Babası çok asiydi. Saddam babam bambaşka bir insandı. Çok iyi bir insandı. Şuan hapishanede olsa çocuğumu alıp dedesinin yanına giderdim" dedi.

İHA
Yayın Tarihi : 7 Aralık 2007 Cuma 15:15:19
Güncelleme :7 Aralık 2007 Cuma 19:37:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?