27
Mayıs
2024
Pazertesi
YAŞAM

30 yıldır böylesi görülmedi!

Karadeniz'i felaketten felakete sürükleyen sel, yöre insanını da şaşkına çevirdi. Böylesine büyük bir felaketin belki de 30 yıldır görülmediği anlatılıyor

Giresun 5 gün önce gözlerini selle açtı. Salı sabahı aniden bastıran şiddetli yağmur, metrekareye bazı yerlerde 1 saatte 320 kilograma kadar yağmur düşmesine neden oldu. 4 saatlik yağışın metrekareye düşen gerçek ortalamasıysa, saatte 135 kilogramdı. Böylesine şiddetli bir yağış ortalaması, dünyanın neresine giderseniz gidin, bu kadar kısa süre içinde gerçekten dudak uçuklatıcıydı.Daha da ilginç olan, kentin 100 kilometre doğusundaki Trabzon ve 50 kilometre batıdaki Ordu'nun yağış bile almamasıydı.

Giresun merkez en büyük darbeyi yerken, Bulancak ve Piraziz de felaketten önemli ölçüde nasiplerini aldı. Yani sel felaketi, Piraziz ile Giresun merkez arasındaki yaklaşık 25 kilometrelik bir alanı harap etti. Görüştüğümüz bölge sakinleri, bu kadar dar alanda böylesine büyük bir felaketin belki de 30 yıldır görülmediğini vurguluyor. Hayretlerini gizleyemiyor ve iklim değişimlerine bağlıyorlar bu büyük afeti...

GİRESUN MERKEZ AĞLIYOR
Aynur Çakır, Göreleli emekli bir öğretmen. İstanbul'da oturuyor, ancak yazları Çavuşlu köyündeki baba evinde serin Karadeniz havası alıyor. Pazartesi gecesi kız kardeşini Samsun'a, yani batıya yolcu etmiş otobüsle. Kız kardeşi yarım saat sonra ablasını arayıp uyarmış, "Aman bahçede oturmayın, Giresun'da fırtına koptu, Görele'ye geldi gelecek" diye. Salı günü Görele'de, Çavuşlu'da, fırtınanın esamisi bile okunmuyor. Ancak aynı saatlerde, 40 kilometre batıdaki Giresun merkez çoktan teslim olmuş bile, sele, fırtınaya, kötü kaderine... Ağrı Patnos ve Elazığ Palu'da da dün meydana gelen selde, ev ve iş yerlerini su bastı. Palu-Büyükelma köy yolu kapanırken, tarım alanları da zarar gördü.
 

SULAR NE DERE YATIĞINA NE DENİZE

ŞEHRİ deniz sularından koruma amaçlı yapılmış, Karadeniz sahil yoluna paralel giden bariyer ve tretuvarlar, kentin zemininden yüksekte kalıyor. Kentin içinden geçen ve dere yataklarını birbirine bağlayan köprü ve geçitler ise çok alçağa yapılmış. Bu orantısızlık, şiddetli yağan yağmurlarda kendisini gösteriyor.

Dere yataklarında biriken sular, ağaç dallarını, kovuklarını, hatta bazen ağaçların kendilerini bile söküp, selin sürüklediği ne varsa önüne katarak, geçit ve köprülerde toplanıyor. Biriken bütün bu cisimler devasa bir kütle oluşturup, adeta hiç istenmeyen ve hesapta olmayan birer baraj vazifesi görüyor ve sular ne dere yatağına ne de denize kavuşabiliyor. Ne yatak ne de akacak bir deniz bulamayan sular, geçit ve köprülerin altından değil, üzerinden çağlamaya başlıyor. Sonra da, doğruca kentin üzerine gelen ve önüne kattığı her şeyi yutan bir felakete dönüşüyor. İşte bu plansız yapılanma, 4 saatlik bir selin ardından gelen bu büyük afetin başlıca nedenini oluşturuyor.
 

Altan Gökmen - Sabah
Yayın Tarihi : 25 Temmuz 2009 Cumartesi 13:38:49


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?