Rum gazetesinin iddiası: Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında yaralanınca Türkiye'ye gönderilen 5 yaşındaki Rum çocuğu bir Türk evlat edindi, hâlâ Türkiye'de yaşıyor.

Rum Politis gazetesinin haberine göre, 1974'teki Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında bacağından yaralanan 5 yaşındaki Hristakis Georgiou'yu annesi Türk tarafındaki sağlık ocağına götürdü. Anne Mirofora'ya "Oğlun öldü" denildi.

"ÇOCUK ANKARA'DA..."
Ancak gerçekte küçük Hristakis tedavi için önce Adana'ya oradan Ankara'ya gönderilmişti. Rum gazetesi, çocuğun tedavi için Ankara'ya gönderildiğini gösteren bir belge de yayımladı. Gazeteye göre, 1975'te Denktaş, Klerides'e "Merak etmeyin, çocuk sağ ve Ankara'da yaşıyor" dedi.

10 SANİYELİK TELEFON
Gazete, 1980'de çocuğun ailesine telefon açtığını ve "Anne tanımadın mı, ben oğlun Hristaki" dediğini de iddia etti. Gazete minik çocuğun bir Türk doktor tarafından evlat edinildiğini iddia ediyor. Şimdi 38 yaşında olması gereken Hristakis'in sağ olup olmadığı bilinmiyor.

33 yıldır kayıp çocuk Türkiye'de mi?

Barış Harekâtı'nda öldüğü söylenen 5 yaşındaki Rum çocuğun Ankara'ya götürüldüğü ve hâlâ Türkiye'de olduğu iddia ediliyor.

Yıl 1974... Henüz 5 yaşındaydı. Kıbrıs'ta Rumların kontrolündeki Palegesrou köyünde yaşıyordu. Çatışmalar sırasında bacağından bir kurşunla yaralandı. Baba, "Sen kadınsın. Hedef olmazsın" diyerek çocuğu doktora annesi Mirofora'nın götürmesini istedi. Anne, oğlunu Türklerin kontrolündeki bölgede sağlık ocağına götürerek doktorlara teslim etti. Saatlerce bekledi. Ancak annenin, oğlunu son görüşü oldu. Doktorlar anneye "Oğlun öldü" dedi. Yüreğine taş basan anne köyüne döndü. Ancak yıllar sonra bir akrabaları, oğlunun yaşadığını söyledi. Bir gece ansızın çalan telefon annenin ümitlerini yeşertti.

OĞLU 80'DE TELEFON ETTİ
Bütün bu iddiaları ortaya atan, Rum kesiminin önde gelen gazetesi Politis. Gazetenin haberine göre 1975 yılında dönemin Rum lideri Glofkos Klerides, annenin başvurusu üzerine durumu öğrendi ve çocuğun akibetini öğrenmek için dönemin KKTC lideri Rauf Denktaş'tan bilgi istedi. Denktaş kendisine çocuğun Ankara'da olduğunu, ziyaret edilebileceğini belirtti. Ancak o dönem bir Rum vatandaşının Türkiye'ye gelmesi için evrak işlemlerinin 3 ay sürüyor olmasını göz önünde bulunduran Klerides, küçük çocuğun annesine "Merak etme 3 aya kadar oğlun zaten gelir. Şimdi gitmene gerek yok" dedi. Acılı anne de Ankara'ya gitmekten vazgeçti. Ama bundan sonra da küçük çocuktan herhangibir bilgi alınamadı. Georgiou ailesi yıllar geçse de ümitlerini yitirmedi. 1980 yılında bir gün telefonları çaldı. Dönemin koşullarında hemen kesilen hatlar nedeniyle bozuk bir Rumca konuşan genç erkek sesini tanımayan anne Mirofora'nın duyabildiği tek cümle şu oldu: "Anne beni tanımadın mı? Ben oğlun Hristaki..." Bu telefondan sonra dünyası değişen Mirofora Georgiou, oğlunun hâlâ yaşadığına inanmaya başladı. Politis gazetesinin haberine göre bu durum Ankara'ya da haber verildi. Artık aile, 33 yıldır kapanmayan yaraya merhem olacak cevabı Türk Dışişleri'nden dört gözle bekliyor.

'ÇOCUĞUN TÜRKİYE'DE'
Politis gazetesinde konuşan "kayıp" Hristakis'in annesi Mirofora'nın verdiği bilgilere göre 17 Ağustos 1974'de Palegesrou köyünde babasıyla hayvanlara bakmaya çıkan küçük Hristaki, eve babasının kollarında, bacağından vurulmuş olarak geri döndü. Mirofora, oğlunu Vikomo köyünde Türk tarafına ait sağlık ocağına getirdi. Daha sonra oğlunu göremeyen ve öldüğü haberiyle yıkılan aile daha sonra halkların değişimi için Rum tarafına geçirilmeden önce, bölgede bulunan Voni diye bir köye gönderildi. Nüfus sayımında kayıp oğullarıdan bahsetmeyen Georgiou ailesi Güneye geçti. Kısa süre sonra Kuzey'de kalan arkadaşlarından haber geldi: "Çocuğun ölmedi, yaşıyor. Ancak Türkiye'de olabilir..."