Avrupa Parlamentosu bugün açık havada çalışan işçilerin, özellikle de inşaat işçilerinin güneşten korunmalarını zorunlu kılan bir tüzük üzerine oylamaya gidecek.

Yasa tasarısı 'güneş ışığı tüzüğü' diye adlandırılıyor, ancak milletvekilleri kendi aralarında bunu 'yanık ten yasağı' olarak niteliyor.

Zira tüzük işçilerin lazer ve mor ötesi lambalar gibi malzemelerden yayılan yapay radyasyona maruz kalmasını sınırlandırmayı amaçlamasının yanısıra, doğrudan güneş ışığıyla temas edilmesini yasaklayan bazı maddeler de içeriyor.

Sadece yapay radyasyonun değil, güneş ışığının da cilt kanseri yaratma riski var.

Dolayısıyla, hazırlanan tüzüğün hedefi bahçevanları, inşaat ve tarım işçilerini ve açık havada çalışan diğer tüm çalışanları korumak...

Tüzüğe göre, işverenlerin işçilerine güneş ışığından korunmalarını sağlamak için güneş kremleri, güneş gözlükleri gibi malzemeler tedarik etmeleri gerekiyor.

Kimileri bunu AB'nin her bireye 'dadılık' yapma çabası olarak ifade ediyor.

İç çevreleri ve Avrupa Parlamentosu'ndaki bazı milletvekilleri de bunun uygulanmasının pratik olmayacağı görüşünde.

Almanya'nın Bavyera bölgesinde ise tasarıya tepki daha da büyük.

Çünkü güneş ışığı tüzüğü onaylanırsa, Bavyera'nın bira bahçelerinde garsonların geleneksel, derin dekolteli elbiseleri ya da kısa şortlarıyla servis yapmaları yasaklanabilir.

Asam Schössel adlı restoranın ve bira bahçesinin sahibi Birgitt Netzler, "Bu inanılmaz bir şey," diyor ve ekliyor: "Bavyera kıyafetiyle bahçede servisi engellemek; İngiltere'de çay saatini, İspanya'da siestayı kaldırmakla aynı şey."

Tüzük onaylanırsa, daha kapalı kıyafetleri düşünüp düşünmeyeceği konusundaysa Netzler, "Olmaz ki!" diye tepki gösteriyor: "Biz en az 200 yıldır bu geleneksel kıyafetleri giyiyoruz, değiştiremeyiz."

700'ü aşkın üyesi olan Avrupa Parlamentosu'nda Sosyalistler ve Yeşiller tasarıyı destekliyor.

Liberaller ve Muhafazakarlar ise böyle bir koruma gerekiyorsa, buna üye devletlerin karar verebileceğini, bu konunun birliğe düşmediğini savunuyor.