Ağrı'dan yükselen feryat

Başbakan'a bir mektup yazan Ağrılı işkadını Figen Polat Zaim, "Sinema, tiyatro, park, yok. Hatta en mutlu günümüzde 'evet' diyeceğimiz nikâh salonumuz bile yok" diyerek destek istedi

Başbakan Tayyip Erdoğan'a efsanelerin kenti Ağrı'dan 'yokların' tek tek sıralandığı mektup var... 1994 yılında, doğup büyüdüğü ve yaşadığı kente ilk kreşi açarak herkesi şaşırtan 37 yaşındaki Figen Polat Zaim, yeni yılını mektupla kutladığı Başbakan Erdoğan'dan sosyal ve kültürel alanda Ağrı'ya destek istedi.

YOK... YOK... YOK...
Ağrılı işkadını Figen Polat Zaim, Başbakan Erdoğan'a iki sayfalık bir mektup yazdı ve şehirler için varlığı normal sayılacak birçok şeyin Ağrı'da bulunmadığına şöyle dikkat çekti: "Bir sinema salonumuz yok. En mutlu günümüzde 'evet' diyeceğimiz nikâh salonumuz yok. Çocuklarımızın bir parkı yok. Müzemiz yok. Bir ilin olmazsa olmazı olan 'tiyatro'muz yok. Belediyeye gidip tanıklarla nikâh kıyılıyor." Ağrı'da böbrek rahatsızlığına ve birçok başka hastalıklara iyi gelen kaplıcaların bulunduğunu anlatan Zaim, "Ağrı Dağı ünlü ama sahipsiz. İshak Paşa Sarayı'nın ciddi bir tanıtımı yok" dedi.

2 TAHTEREVALLİ VE KAYDIRAK
Zaim, çocukluğunda Ağrı'da Yüzüncü Yıl diye bir park olduğunu anlattı ve "Şimdi iki salıncak, iki tahterevalli ve iki kaydırak var. Çocuklar sıraya giriyor. Oysa bir parkımız olsa ve içinde yeni oyuncaklar olsa çocuklarımız başka bir dünyayı görürdü" diye yazdı. Ağrılı çocukların şehirde hayvanat bahçesi olmadığı için kedi, köpek ve tavuk dışındaki hayvanları sadece televizyondan izlediğini söyleyen Zaim, "Erzurum'da bir kayak pisti var. Oysa bizde kar daha fazla. Bizde de buz pisti olabilir. Kapalı yüzme havuzu olabilir. Bir kadınlar lokali olabilir. Bir müzemiz olabilir" dedi. Zaim, Ağrı dışından illerine gelen asker, polis, doktor ve öğretmen gibi görevlilerin birkaç ay içinde kaçmak istediklerine de dikkat çekti. Figen Polat Zaim, SABAH'ın sorularını yanıtlarken de 'Sayın Başbakan'a yazdım, çünkü bizim hiçbir şeyimiz yok. Bir kentin 'olmazsa olmazları' vardır. Ama Ağrı'da öyle değil. Çocuklarımız, gençlerimiz, kadınlarımız, yaşlılarımız hiçbirimiz için bir şey yok. Oysa Erzurum, Van öyle mi? Bu illerin tiyatroları, alışveriş merkezleri, vakit geçirecekleri her şeyleri var" dedi.

"PASTANEMİZ BİLE YOK"
Ağrı Üniversitesi kurucusu hayırsever işadamı İbrahim Çeçen SABAH'a "Figen hanım doğru söylüyor. Bir pastanemiz bile yok Türkiye'nin milli gelirde en düşük payı alıyor. Üniversite sınavlarında son sıralarda" dedi. Üniversitede bu yıl 4 bin öğrencinin eğitim gördüğünü anlatan Çeçen, "Ağrı'nın sosyal ve kültürel alandaki her adımı üniversite öğrencileri zorlayacak. Bu öğrenciler Ağrı'yı değiştirecek" diye konuştu.