Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, kanalizasyon için yardım isteyen belediyelere milyarlarca lira yardım etmek istediğini belirterek, “Ama bir festivalde bir arabesk sanatçıya 50 milyar lira verene de sinirleniyorum” dedi.
Koç, Denizli Ticaret Odası'nda (DTO) düzenlenen “Halıcılık Paneli”nde, Türkiye'nin denizi, kumu, güneşi, yeni tesisleri, misafirperverliği ve fiyatlarının ucuzluğu nedeniyle mas turizminde avantajlı olduğunu vurguladı.
Mas turizmini inkar etmediğini, ancak Akdeniz çanağında Türkiye'den başka güneşi, denizi, kumu olan birçok ülke bulunduğuna dikkati çekmek istediğini ifade eden Koç, şöyle dedi:
“Tek avantajımız fiyatımız. Fiyatta da bir rakip çıkarsa ne olur? Mısır'da da deniz, güneş, kum bulunmaktadır. Ama benim gibi bir termal turizm kuramaz. Kuramaz yayla turizmini, kış turizmini... Benim toprağın altında 2 bin 600 tane açılmamış höyüğüm var. O, 2 bin 600 höyük, zenginlik açısından 2 bin 600 tane petrol kuyusudur. O öyle bir petrol kuyusudur ki büyük ulusların rekabet ve kıskançlığına değil, herkesin sempatisine sebep olur. Yine benim bin 300 tane termal kaynağım var. Bu alanda dünyada yedinci, Avrupa'da birinciyim.”
“BİR ARABESK SANATÇIYA 50 MİLYAR LİRA VERENE DE SİNİRLENİYORUM...”
Yabancı bir sosyologun Türkler için “Evleri temiz, sokakları pis” tespiti olduğunu söyleyen Koç, “Bu yalan mı? Buna yalan dersen sokağın pis olmaya devam eder. Bunun reaksiyonlarını deniz kenarlarındaki otellerde görüyoruz. Çok temiz otel, ama kanalizasyon teşkilatı yok. Kanalizasyon teşkilatı olmayan bir mas turizmi her zaman felakete sürüklenebilir” dedi.
Koç, konuşmasında belediye başkanlarına festival harcamalarına da değinerek, şunları söyledi:
“Kanalizasyon için yardım isteyen belediyeye milyarlarca lira yardım etmek istiyorum. Ama bir festivalde bir arabesk sanatçıya 50 milyar lira verene de sinirleniyorum.
Ben dersime iyi çalışan bir adamım. Yalan söylememek için zeki olmaya, çalışkan olmaya mecburum. Kendime güveniyorum. Söylediğim laflar ruh buluyor. Laf eğer ruh bulmuşsa ben bana söylenenleri benim üzerime söylenen menfi lafların bile hakkını helal ediyorum.”
“İSTANBUL 2010 YILINDA 30 MİLYON TURİST ÇEKER”
En ufak bir bomba sesiyle içinin “cız” ettiğini kaydeden Koç, ”Ben, tehlikeli bir turizm alanından, başka alanlara göç edebilir miyim ve bunu bir yıla yayabilir miyim diye düşünüyorum” diye konuştu.
Koç, yayla turizmi konseptini yerli ilim adamları, sosyologlar, orman ve ziraat mühendisleri, yer bilimcileriyle 9 eylülden itibaren çalıştaylar yapıp, bu konsepti turizme nasıl oturtabileceğinin heyecanı içinde olduğunu anlatarak, şöyle dedi:
“Benim Türkiye için acelem var. Ben 3,5 milyon geçen sene, 6,5 milyon bu yıl turist çeken İstanbul'u yaşamak istemiyorum. Hiç de hayal görmüyorum. Ama hayırlı rüyalar görüyorum. 50 tane 5 yıldızlı kongre salonlu oteli bulayım, sadece İstanbul 2010 yılında 30 milyon turist çeker.”