Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un Sakal-ı Şerif’i ayağına getirtmesi, İslami kesimde olsun, siyasi parti düzeyinde olsun, büyük tepkiye neden oldu. Sakal-ı Şerif’in bir sembol olduğu, bunun Hz. Peygamber’e olan sevgiyi gösterdiği dile getirilerek Bakan Koç’un davranışının hem bu sevgiye, hem de İslami edebe aykırı olduğunu belirtildi.

Peygamber sevgisine ters

Prof. Hayrettin Karaman (Yeni Şafak Gazetesi):

Haber doğruysa, yapılan iş sureti katiyede edebe aykırıdır. Bizim ‘kutsal emanet’ dediğimiz şeyler, özel bir yerde muhafaza edilir. Camilerde bile insanların başının üstüne gelecek bir yere konulur. Ziyaret edileceği zaman indirilir. Bu, Peygamberimize ait herhangi bir şeyi fetiş haline getirmek değildir. Aksine, peygamber sevgisinden kaynaklanan bir durumdur. Dolayısıyla, böyle saygı gösterilen Sakal-ı Şerif’i ‘Bana getirin’ demek, hem peygamber sevgisine, hem de edebe aykırıdır.

Müslümanların vicdanı yaralanmıştır

Prof. Süleyman Uludağ (Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi):

Oradaki sakal Hz. Peygamber’e mi aittir, hakikaten sakal var mıdır, gibi tartışmalar ayrı bir konu. Mesele o değil. Buradaki mesele, Müslümanların vicdanında Hz. Peygamber’le özdeşleştirilen bir mukaddes emanete karşı yapılan saygısızlıktır. Bu saygısızlık, Müslümanların vicdanını yaralanmıştır. Yerinden bile kolay kolay alınmayan bir şeyi ayağına getirtmek, sorumsuzluktur.

Edep ayağa gitmeyi gerektirir

Ali Bulaç (Zaman Gazetesi):

Sakal-ı Şerif’te bulunanın hakikaten Peygamber Efendimizin sakalı olup olmadığı tartışmalıdır ama ona yüzyıllardır böyle bir değer atfediliyor. Onu ziyaret amacıyla giden binlerce insan, aslında Hz. Peygamber’e saygı gösterdiklerini gayet iyi biliyorlar. Kültür Bakanı Koç, şayet böyle bir şey yapmışsa, bu Hz. Peygamber’e duyulan edebe aykırıdır. Edep, onu ayağına getirtmeyi değil, ayağına gitmeyi gerektirir. Ben kendi adıma Bakan’ın bu davranışını kınıyorum.

Sakal-ı Şerif’i Ürdün istemiş

KÜLTÜR Bakanı Atilla Koç’un, ayağına getirttiği Sakal-ı Şerif’i Ürdün’ün istediği ortaya çıktı. Kültür Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, Ürdün, sakal-ı şerifi ramazan boyunca teşhir etmek işin Türk hükümetinden talepte bulundu. Müzelerden yurtdışına eser göndermek için Bakanlar Kurulu kararı çıkartılması şart olduğundan, bakanlıkta bu konuda hemen bir çalışma başladı. Ama bürokratlar konunun hassas olması sebebiyle, işi yokuşa sürdüler. Bunun üzerine Ürdün’e bakanlığa bağlı müzelerdekilerden değil, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yahut Diyanet İşleri Başkanlığı’nın elinde bulunan sakal-ı şeriflerden birinin gönderilmesi tercih edildi. Atilla Koç, Eyüp Müftülüğü’nde bulunan sakalı incelemek için bu yüzden havaalanına getirtti ama bu defa işin başka bir yönü hatıra geldi:

Sadece müzelerdeki değil, özel kolleksiyonlarda bulunan tarihi eserler için de yurtdışına çıkartılmaları halinde mutlaka bakanlar kurulu kararı gerekiyordu. Karar çıkartmanın yaratacağı tepkilerden dolayı, Eyüp Müftülüğü’nde saklanan Sakal-ı Şerif’in gönderilmesi işine de girilemedi.

DUBAİ İSTEMEDİ

Sakal-ı Şerif’in Dubai’ye gönderileceği iddiasını yalanlayan Bakan Koç, ‘Dubaililerin benden böyle bir isteği olmadı’ dedi.