14
Haziran
2025
Cumartesi
YAŞAM

Çok bedel ödedi pes etmedi

Hak arama sevdasıyla evliliği, huzuru bitti ama vazgeçmedi

Bankaların kurumlara verdiği promosyonlar konusunda dava açarak, binlerce çalışanı ilgilendiren emsal kararın çıkmasını sağlayan belediye şoförü Veli Gündoğar, ‘hak arama sevdası’ uğruna eşini ve huzurunu kaybetmiş
Veli Gündoğar, 47 yaşında. Gençlik yıllarında Almanya’da çalıştı. Sosyal hakkın, sendikanın, hukukun ne olduğunu orada öğrendi. 1993’te kesin dönüş yaptı, İzmir’e yerleşti, Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZULAŞ şirketinde otobüs şoförü oldu. Neredeyse unutmak üzere olduğu ‘Türk usulü’ gerçeğiyle burada karşılaştı. Yönetmelik ya da sözleşme dışı her uygulamada, soluğu mahkemede aldı. İkisini kazandı, biri halen sürüyor...
Herkes, ‘işimi kaybederim’ korkusuyla boyun eğip, her türlü muameleyi kabul ederken, onun çalıştığı kurumla böylesine ters düşmesi, hem iş hem de özel yaşamında pek çok sıkıntıyı beraberinde getirdi. Hafta izinlerini pazartesi yapmak zorunda bırakıldığı için ailesine vakit ayıramadı. Bu yüzden iki çocuğunun annesi, 12 yıllık eşiyle ayrıldı.

‘Geri adım atmayacağım’
Halen, yönetimin, çeşitli uygulamalarla kendisini sürekli mağdur ettiğini ifade eden Gündoğar, hak arayışında asla geri adım atmayacağını şöyle anlattı:
“Bunu yapmazsam, rahat edemem, gözüme uyku girmez. Bu benim kişiliğim. Yıllarca Almanya’da ikinci sınıf vatandaş olduğumuzu sanarak yaşadık. Buraya gelince, aslında kendi ülkemizde ikinci sınıf insan muamelesi gördüğümüzü anladım. Hayatım boyunca bunlarla mücadele etmeye devam edeceğim. Burada sonuç alamazsam, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğim.”

Kazandığı önemli dava
Gündoğar’ın kazandığı son dava, geçen hafta basına, “ESHOT işçisi maaş promosyonunu kazandı” başlığıyla yansıdı. Gündoğar, bankaların maaş promosyonu uygulamasına ilişkin olarak, işverene açtığı davayı kazanırken, mahkeme, payına düşen 348 TL’nin faiziyle birlikte ödenmesine karar verdi. Gündoğar, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Bugüne kadar belediyeye üç dava açtım. Bunlardan sonuncusu geçen hafta kazandığım banka promosyonlarıyla ilgili olanı. İkinci açtığım, mesai saatleri ve şartlarıyla ilgili, hâlâ sürüyor. İlk davamı 1994’te açmıştım. Belediyede çalışmaya başladıktan 4-5 ay sonra, iş için girip, başardığımız imtihan iptal edildi, çıkartıldık. Hemen mahkemeye koştuk. 81 kişiydik. Benimle birlikte 16 kişi işe geri döndü.”

Oradan oraya sürgün...
Hak aradığı için mağdur edildiğini ve ailesinin de bu yüzden dağıldığını belirten Gündoğar, şöyle konuştu:
“Hakkınızı arayınca sizi ezmeye kalkıyorlar. Şu an çalıştığım belediye şirketi ESHOT’un beş merkezi var. Hepsini gördüm. Yıllardır oradan oraya sürülüyorum. Haftalık iznimi pazartesi yaptılar. Halbuki eşim maliyede görevliydi. Yani hafta sonu izinliydi. Aile bütünlüğü açısından izinlerimi hafta sonlarına istememe rağmen bir türlü değiştirtemedim. Ailemle hiçbir zaman hafta sonu geçiremedim. Bu yaşadıklarımdan eşim de yoruldu ve geçen yıl boşandık. Yıllık izinlerimi de istediğim tarihlerde vermiyorlar. Bunun için de şikâyet dilekçesi vereceğim. Sürekli önüme engel çıkarılyor. Sorduğumda, işyeriyle mahkemeleşmem nedeniyle olduğu ima ediliyor.”

Son dava emsal
Veli Gündoğar, 2002-2006 yılları arasındaki promosyon alacakları için İzmir 7. İş Mahkemesi’ne başvurdu. ESHOT Genel Müdürlüğü avukatları, banka promosyonu adı altında ayni veya nakdi yardım alınmadığını, çalışanın ödemelerinin eksiksiz yapıldığını savunarak davanın reddini istedi.
Mahkeme Gündoğar lehine karar verdi ve yasal faiziyle birlikte 348 TL’nin ödenmesine hükmetti. Gündoğar’ın avukatı Serdar Yağcı, kararın, benzer davalar için emsal teşkil edeceğini söyledi, şöyle konuştu:
“Banka promosyonlarıyla ilgili düzenleme 2007 yılında yapıldı. Bu tarihten itibaren promosyon gelirlerinin 3’te 2’si işçilere dağıtılmaya başlandı. Oysa bundan çok önceden itibaren işverenler, haksız şekilde büyük promosyon gelirleri elde etmişlerdi. Bunun da işçilere dağıtılması gerekiyordu. Biz İzmir’de ESHOT’a karşı örnek bir karar aldık. 348 lira çok düşük gibi görünebilir ama bir işçi için çok önemli. ESHOT’un yalnızca dava açan işçi Veli Gündoğar’a değil, tüm işçilere parayı ödemesini istiyoruz.”
Bu kararın benzer durumdaki kurumların çalışanları açısından da emsal teşkil ediyor.

Dava açtığı genel müdür sonradan avukatı oldu
Gündoğar başına gelen ilginç bir durumu ise şöyle anlattı:
“Haklarımı hep araştırdım. Bunun için İstanbul’a gidip oradaki çalışma şartlarını bile soruşturdum. Araştırmadan bir şey yapmıyorum. Dilekçeleri, üst yazıları artık kendim yazıyorum. Ancak çoğu zaman, maddi nedenlerle avukat tutamıyorum. Burhan Özfatura döneminde davalı olduğum İZULAŞ Genel Müdürü Murat Kornoşor’du. 2006’da bir gün, bir yerde karşılaştık. Artık genel müdür değildi. Bana, ‘Veli, aferin sana, hakkını arıyorsun’ dedi. Kendisinin de avukat olduğunu orada öğrendim. O sırada, mesai saatlerindeki adaletsizlikle ilgili dava açmayı planlıyordum. Ancak maddi imkânlarım nedeniyle avukat bulamıyordum. Kendisine, ‘Avukatım olur musunuz’ diye sordum. Kabul etti. Eskiden genel müdürlüğünü sürdürdüğü kuruma birlikte dava açtık. Onun baktığı dava sonuçlanmak üzere. Bilirkişi raporu lehime çıktı.”


 

Milliyet
Yayın Tarihi : 14 Haziran 2009 Pazar 16:47:47
Güncelleme :14 Haziran 2009 Pazar 17:02:03


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?