Hanımağa Güniz'den ilginç açıklamalar!
İstanbul Emniyeti’nin, aksiyon film aktristlerini andıran kadın polislerinden biriydi. Belindeki silahı, kaskı ve motosikletiyle teşkilatın o ana kadar gördüğü en gözü kara Yunuslar’dan biri olarak meslekte ilerlerken amirini dövdüğü için atıldı. O da şimdi 98 yılla yargılandığı çetesini kurdu.
Polislikten atıldıktan sonra da çete kurup eğlence mekanlarını haraca bağladı, İstanbul gecelerinde “Hanım Ağa” olarak nam saldı Güniz Akkuş. Yeraltı dünyası onu kısa süre içerisinde tanıdıysa da, racon kesen, belindeki silahıyla attığını vuran bu yeni ’Dişi baba’yı kabullenmeleri kolay olmadı. Akkuş’u bu suç alemine sokan şey de iddiaya göre aşktı. Sedat Peker’in adamı A.Y.’ye aşık olduğu için bu aleme girdiği konuşuldu. Polat Rezidans’da aylık kirası 2500 dolar olan bir dairede oturan Akkuş, lüks yaşama olan tutkusuyla da farklı bir profil çizdi.
Göbeğini açıkta bırakan düşük bel pantolonları, purosu ve belindeki silahıyla bir yeraltı fenomenine dönüşen Akkuş, ünlü eğlence mekanı Reina’yı basıp silahla ateş ettikten sonra sahibi Mehmet Koçarslan’ı tehdit edince kendini bir anda demir parmaklıkların ardında buldu.
Çete kurmak, yağma, tehdit ve adam yaralama gibi suçlardan 98 yıl hapis istemiyle yargılanan Akkuş, 16 Haziran 2006’da tutuklandı. Üç yıl hapiste kalan Akkuş, 14 Nisan’da tahliye oldu. Fakat cezaevinden çıkamadı. Sahte kimlik kullanmak suçundan iki ay daha cezaevinde kalan Akkuş, 14 Haziran’da özgürlüğüne kavuştu. Akkuş, 30 yıl önce Almanya’da başlayıp, İstanbul’da devam eden yaşam öyküsünü Tempo’ya anlattı.
Dişi kovboy
Babası silaha, tüfeğe meraklı biriydi. Güniz, o günlere dair şunları söylüyor: “Küçüklüğüm deli dolu geçti; kız çocuğu gibi yetişmedim.” Güniz, 15 yaşına geldiğinde ailesi onun için Türkiye’ye dönüş kararı aldı. Spor akademisi sınavlarına girdi, dereceyle kazandı.
Barut kokusu
Polis olmaya karar veren Güniz, bu sınavı da birincilikle kazandı. Onu motive eden şeylerin başında silah geldiğini belirten Akkuş, “Silahı sevdiğim için polis oldum. O kadar seviyordum ki, eğitimde ateş ediyordum, barutun kokusunu içime çekiyordum. İyi ateş ederim, hedef şaşmam” diyor. Kendisine takılan ’Hanımağa’ lakabıyla ilgili olarak da, “Ben hep ağırbaşlıydım. Bir yere gittiğimde dans bile etmem. Masamda da kimsenin kendisini bozmasına izin vermem” diyor.
Dövmelerinin sırrı
Kolunda Pegasus, belinde M. Kemal Atatürk ve sırtında da Çince ’Güniz’ yazan üç dövmesi olan Akkuş, dövmelerini şöyle anlatıyor: “Pegasus dövmesi Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u alışını temsil ediyor. Kendimi Fatih Sultan Mehmet gibi hissediyorum. Fetheden yani”
Delikanlı birine aşık olmak istiyorum
Aşk hayatıyla ilgili de konuşan Akkuş, mafyatik sevgilisine duyduğu aşkla ilgili olarak ise konuşmuyor. Yeniden aşık olmak istediğini söyleyen Akkuş, kendisine kadın olduğunu hissetirecek “delikanlı” bir erkek aradığını söylüyor. Aşık olacağı erkeğin ona aslında bir “kadın” olduğunu hissetirecek, ne istediğini bilecek, o söylemeden gerekeni yapacak güçlü bir erkek olması gerektiğini anlatıyor. Akkuş, sevgilisinin kendisini aldatması karşısında nasıl tavır takınacağına ilişkin olarak da şunları anlatıyor: “Silerim. Sinirlenirsem, hazmedemezsem şişeyi kafasına geçiririm.”