İmralı Cezaevi'nde bulunan Abdullah Öcalan'ın avukatları tarafından gündeme getirilen zehirlenme iddiasının araştırılması için bir "Bağımsız Uzmanlar Heyeti Oluşturulmasını" isteyen 3 insan hakları derneği ortaklaşa bir açıklama yaptı. Açıklamada konunun son derece önemli ve acil olduğunu belirten dernek başkanları, "iddiaların başta hükümet olmak üzere, tüm devlet kurumları tarafından ciddiyetle araştırılması ve bir an önce kamuoyunun bilgisine sunulması gerekmektedir" dediler.


İmralı Cezaevi'nde bulunan Abdullah Öcalan'ın avukatları tarafından gündeme getirilen zehirlenme iddiasının araştırılması için bir "Bağımsız Uzmanlar Heyeti Oluşturulmasını" isteyen 3 insan hakları derneği ortaklaşa bir açıklama yaptı. Açıklamada konunun son derece önemli ve acil olduğunu belirten dernek başkanları, "iddiaların başta hükümet olmak üzere, tüm devlet kurumları tarafından ciddiyetle araştırılması ve bir an önce kamuoyunun bilgisine sunulması gerekmektedir" dediler.
İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi'nde yapılan açıklamaya İnsan Hakları Derneği, MAZLUMDER ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı Genel Başkanları ortaklaşa yaptı. Öcalan'ın avukatlarının başvurusunda müvekkillerinin saç telinden yapılan tıbbi incelemede bazı zehirlenme emarelerinin bulunduğunu ifade eden dernek başkanları şöyle dediler:
"İnsan hakları savuncuları olarak bizler, insan haklarının her koşulda ve istisnasız herkez için sağlanması gereğini her koşulda vurgulamaktayız. Yaşam ve sağlık hakları en temel insan hakkıdır. Öcalan'ın sağlığıyla ilgili ileri sürülen bu iddialar bir taraftan yaşam ve sağlık haklarını ilgilendirmekte, öte yandan da toplumda sosyal ve siyasal ciddi sonuçlara yol açacak önemli bir sorunu oluşturmaktadır"
Bu iddiaların sadece Öcalan'ın yaşam ve sağlık hakkını ilgilendirmediğinin altını çizen başkanlar, "Aynı zamanda kamu düzenini yakından ilgilendirmektedir. Toplumsal gerginliğin arttırılmaya çalışıldığı, gerilim politikalarının kışkırtıldığı bir dönemde, söz konusu iddiaların bir an önce açıklığa kavuşturulması gerekmektedir" dediler.
Bu konuyla ilgili gerek dünya gerekse Türkiye'de her türlü girişimde bulunacaklarını ifade eden başkanlar, "Konunun uluslararası insan hakları kuruluşları tarafından da yakından izlenmesi ve takip edilmesi için gerekli girişimlerde bulunacağız" diye konuştular.
Bu arada açıklama sonrası "İstanbul'da ölen 5 yaşındaki kız çocuğa ilişkin değilde, Öcalan için 3 insan hakkı derneğinin biraraya gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz" yönündeki bir soruya da yanıt veren başkanlar, "Ortada yaşam hakkı olduğunda kişilerin yaşı,dini, cinsiyeti gibi hiçbir unsura bakılmaksızın haklarının savunuyoruz. Burada ancak bir eksiklikten bahsedilebilir. Arkadaşlarımız İstanbul'daki olayla ilgili de açıklama yapmışlardır. Biz herkes için yaşam ve sağlık hakkını savunuyoruz" şeklinde cevap verdiler.