Diyanet'ten 'cinsellik' açılımı

Diyanet eşcinsellik, taciz gibi konuları tartışıyor.


Diyanet’in din şûrasında cinsellik anlayışı, eşcinsellik, müstehcenlik ve cinsel taciz gibi konular tartışılıyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Bilkent Oteli’ndeki 4. Din Şûrası’nın gündemine ilk kez cinsellik konusunu da alarak önemli bir adım attı. Şûrada cinsellik anlayışı, eşcinsellik, müstehcenlik ve cinsel taciz konuları tartışılırken toplumun din görevlileri aracılığıyla cinselliğe dayalı toplumsal sorunlarda bilgilendirilmesi görüşü benimsendi.

‘Cinsellik ve Toplumsal Hayat’ başlıklı genel sunumu düşünür Cemil Meriç’in Sosyoloji Profesörü olan kızı Ümit Meriç yaptı. Diğer sunumlar da ‘Müstehcenlik ve Toplumsal Değerler’, ‘Ahlak Sorunu Olarak Cinsel Taciz’ ve ‘Cinsellik Anlayışı ve Pratiklerine Sosyolojik Yaklaşım’ başlıklarından oluştu.

Din Şûrası Genel Sekreteri Yavuz Ünal, cinselliğin bir toplumsal sorun olarak ele alındığını belirterek, “Ahlak algısının sadece namus gibi cinsel bir olguya indirgenmemesi gerektiği konusunda güzel tartışmalar oldu. Müstehcenliğin tanımlanması ve etkileriyle ilgili bir çalışma yapılması üzerinde duruldu. Tacize uğrayan insanların aciz olduğu, korunmaları gerektiği yolunda toplumda bir bilinç oluşturulması görüşü ağırlık kazandı. Cinsellikle ilgili sosyal sorunlar büyük ölçüde sağlıksız bilgiden kaynaklanıyor” dedi.

Ünal, özellikli yerlerde görev yapan din görevlilerinin sosyal çalışmacı olarak yetiştirilmesi konusunda görüş birliği oluştuğunu kaydetti. Diyanet İşleri Başkanlığı, cinsellik ve diğer konularda oluşturulacak görüşleri topluma vaiz, vaize ve imamlarla aktaracak.

Kuvve-i şeheviye

Ümit Meriç de değerlendirmesinde şunları söyledi: “İnsanlığın en önemli konularından biri kuvve-i şeheviyedir. Hz. Ayşe’nin, ‘Peygamberimizin zamanında kadınların mahrem konularda aydınlanmak için çekinmeden soru sordukları’ konusunda bir sözü vardır. Biz de genç kızların intiharlarından, homoseksüalite ve cinsel sapkınlıklara kadar her konuyu açıkça ele aldık ve tartıştık. Bütün mahrem konular üzerinde durduk.”