22
Mayıs
2024
Çarşamba
YAŞAM

Dizi kralından acı itiraflar

Osman Yağmurdereli’ye göre dizi savurganlığının bilançosu: Her akşam, kanal kanal dolaşarak izlediğimiz yerli diziler toplumun günlük yaşantısını bile etkiler hale geldi.

Önceleri TRT'de sayıları birkaç adet ile sınırlı olan dizi film sayısı, 90'lı yıllarda özel kanalların ortaya çıkmasıyla çoğaldı ve artık kanalların omurgası oldu. Şimdi her hafta kanallarda 60'ı aşkın dizi film yayınlanıyor. Sadece, Kanal D, atv, Show ve Star televizyonlarında gündüz kuşaklarıyla birlikte her gün 5, haftada 35 dizi film ekrana geliyor. Televizyon kanalları, diziler konusunda büyük rekabet halinde. Bu rekabet ortamı en çok star oyunculara ve oyuncu adaylarına yaramış gözüküyor. Bir dizinin büyük başarı getirmesi halinde yeni bir oyuncu tanınma fırsatını yakalarken, eski oyuncular da fiyatlarını artırmanın keyfini yaşıyorlar. Kimse bir istatistik yapmadığı için tam rakam bilinmemesine rağmen dizi sektöründen binlerce kişinin ekmek yediği biliniyor.

Yapımcıların ve televizyon kanallarının rekabeti bir tek şey üzerine kurulu: 'Reyting'. Anlaşmalar reyting üzerine yapılıyor. Çünkü reklam verenin, değerlendirdiği tek ölçek var; o da dizinin aldığı reyting oranı. Bir dizinin izleniyor veya izlenmiyor olması rakamların sonucuna göre belirleniyor. Bu yüzden, son bir-iki ay içinde pek çok dizi ekranlara veda etmek zorunda kaldı.

Televizyon yöneticilerine göre bunun tek bir sebebi var; dizilerin yeterli izlenebilirlik oranlarına ulaşamamaları. Bu yazı dizimizde dizi film sektörünü, her pencereden bakarak incelemeye çalıştık. Sektöre yıllarını vermiş yapımcılarla, oyuncularla ve kanal yöneticileriyle konuştuk. Ve oldukça ilginç yanıtlar aldık.

Türkiye’nin önde gelen yapımcılarından Osman Yağmurdereli, dizi sektörüyle ilgili sorularımızı içtenlikle yanıtladı. Yağmurdereli’ye göre yaşanan gelişmeler kaygı verici boyutta ve akıl almaz paralar çar çur ediliyor.

Osman Bey, piyasada bu kadar çok yapım şirketinin olmasını neye bağlıyorsunuz?

Dizi sektörünü çok karlı bir iş sanıyorlar. 10 sene önce böyleydi. Şimdi işler o kadar kötü ki önümüzdeki seneler çok önemli dört-beş yapımcı kapısına kilit vurabilir.

Neden peki?

Çünkü dizi maliyetleri çok yükseldi. Kanalların bize verdiği paralar yetmiyor. Bu durum sektöre dizi yapan firmaları zarara uğratmaya başladı. Dizilerin reyting yapma mecburiyetleri var. Her kanal bir savaş alanı gibi.

Sektörde belli bir kural yok mu?

Zaten bizim sektörde rekabet olamıyor. Çünkü herkesin işi belli. Senaryo yazdırdığı insanlar belli. Oyuncular belli.

Kanalların yapımcılara ödemelerini sürekli erteledikleri söyleniyor, doğru mu?

Tabii. Kanallar üç aşağı beş yukarı aynı paraları veriyor. Zaten yüksek paralar ödemeyi kabul edenler de ya ödeyemiyor ya da çok sonra ödüyor. Bunun sonucunda kendimizden yemeye başlıyoruz. Bütün haklarını kanala devrettiğimiz işlerin parasını cebimizden ödedikten sonra bazı kanallardan 6 ay sonra alabiliyoruz.

Bu sektöre yeni adım atanları o zaman çok daha zor günler bekliyor diyebilir miyiz?

Onlar bu işi çok kolay sanıyorlar. Dışarıdan baktığınızda bu sektörün vitrini şöyle: İş yapıyorsunuz. Yanınızda Türkiye'nin en önemli sanatçıları dolaşıyor. Hatta size "ağabeyciyim", "babacığım" diyorlar. Bir de dizide oynayan güzel bir kızla flört ediyorsunuz.

Dizi sayısı da çok tartışılıyor. Sizce çok sayıda dizi olması sağlıklı bir durum mu?

Hayır bu kadar dizi çekilmesi sağlıksız bir durum. Diziler birbiriyle çakışır ve mukayese edilir hale getiriliyor. Bu yüzden de çok iyi diziler bile izlenemeden rafa kaldırılıyor. Ülkemizde tam bir dizi çöplüğü oluşmuştur. Yaptığım hesaplara göre bu sektörde üretilip de çöpe atılan dizilerin parasal kaybı yaklaşık 20 milyon YTL'dir. Bu son birkaç aylık rakamdır.

Dizi sektörünün sonu nereye doğru gidiyor? Sektörün sonu hiç de iç açıcı gözükmüyor. Yokuş aşağı freni patlamış bir arabaya binen yapımcılar aşağıdaki büyük duvara doğru gidiyorlar. Bu kazadan hesabını iyi yapanlar ve dikkatli olanlar kurtulabilir.

Bir yapımcı dizi başına ne kadar kazanıyor?

Prodüksiyonun maliyetine bağlı olarak bölüm başına en fazla yüzde 15 kazanıyoruz. Yaklaşık olarak bölüm başı 20 bin YTL gibi bir rakamdır bu.

Oyuncu mu diziyi seyrettirir yoksa proje mi?

Asıl olan projedir. Güzel bir proje diziyi seyrettirir. Senaryo çok iyi olmalıdır.

Dizilerde oynayacak oyuncuların sayısı da çok az olduğu söyleniyor doğru mu?

Doğru. Seksen kadar dizi olduğu düşünülürse. Seksen başrol oyuncusu, 160 tane ikinci rol, 300 tane üçüncü rol, 4 bin tane figüran nereden bulacaksınız. Ayrıca bu kadar yönetmen de yok ülkemizde.

O zaman bu rakamlara ve duruma bakarsak dizi sektörünün bu kadar büyümeye hazır olmadığını söyleyebilir miyiz? Evet kesinlikle. Kanalların ipin ucunu kaçırmadan ortada oynaması lazım. Ama günde iki dizi göstermek istemeleri bir kaos ortamı yaratıyor.

Bu kadar dizinin yayınlanmasının zararı ne oldu?

Bizi Türk kültüründen uzaklaştırdılar. Artık eskisi gibi edebiyatımızdan veya tarihimizden yola çıkılarak yapılan diziler yapılmıyor. Kimse bir Ömer Seyfettin, Reşat Nuri Güntekin gibi büyük edebiyatçıların eserlerini izleme şansını yakalayamıyor.

EN ÇOK İZLENEN DİZİLER

Binbir Gece (Kanal D) Avrupa Yakası (atv) Acı Hayat (Show TV) Sıla (atv) Arka Sokaklar (Kanal D) Yaprak Dökümü (Kanal D) Sağır Oda (Kanal D) Cennet Mahallesi (Show TV) Candan Öte (Star) Karagümrük Yanıyor (Star) Ihlamurlar Altında (Kanal D)

YAYINDAN KALKAN DİZİLER

İyi ki Varsın (Show Tv) Hacı (Show Tv) Ah Polis Olsam (Kanal D) Kız Babası (Show Tv) Kod Adı (Kanal D) Adak (Show Tv) İmkansız Aşk (Star) Sırça Köşk (Star) Gözyaşı Çetesi (atv) Taşların Sırrı (Star) Ah İstanbul (atv) Aşk Oyunu (Kanal D) Deli Dolu (TGRT) Erkekler Ağlamaz (atv) Gülpare (Show TV) Rüya Gibi (Show TV) Kadın Severse (atv)


bugün
Yayın Tarihi : 5 Ocak 2007 Cuma 10:18:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?