İstanbul'un deprem hazırlığı için Dünya Bankası'ndan 400 milyon dolarlık kredi alındı. Ancak bu para 2 bin 473 kamu binasının ancak 840'ının yani yüzde 34'ünün onarılmasına yetiyor.

400 milyon dolarlık kredinin 300 milyon doları kamu binalarının onarımı için ayrıldı. Kredinin 144 milyon doları okulların onarımında kullanılacak.

300 milyon doların binde 75'i semt polikliniklerine, yüzde 8'i idari binalara, yüzde 3'ü öğrenci yurtlarına, yüzde 1.5'i huzurevi gibi sosyal hizmet binalarına ve yüzde 38'i de hastanelere ayrıldı.

Bu kapsamda 241 poliklinikten 14'ü, 68 idari binadan 45'i, 46 öğrenci yurdundan 26'sı ve 27 huzurevi güçlendirilecek.

İstanbul'daki hastaneler ise alarm veriyor. Kentteki 49 hastanede bulunan 308 bina onarım bekliyor. Dünya Bankası'ndan gelen krediden ayrılan pay ile bu binaların ancak 130'u güçlendirilebilecek.

Dünya Bankası'ndan verilen kredi 2 bin 473 kamu binasının ancak 840'ının yani yüzde 34'ünün onarılmasına yetiyor. Kalan binalar için ise en az 776 milyon dolarlık bir bütçeye ihtiyaç var.

'Urania' verileri tartışma yarattı

Kuzey Anadolu fay hattını incelemek amacıyla geçtiğimiz eylül ayında İstanbul’da incelemelerde bulunan İtalyan 'Urania' gemisinin çalışmalarının ardından yapılan "Marmara'da yeni faylar var" açıklaması ise bilim dünyasını ikiye böldü.

Kandilli Rasathanesi, yapılan 'canlı faylar var' açıklamasına temkinli yaklaşarak, bu bilgilerin yeterli olmadığını savundu. Konuyla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Niyazi Türkelli, "depreme yol açma riski var, ancak her fay deprem yaratmayabilir" dedi.

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Naci Görür ise, Adalar-Tuzla kıta sahanlığında canlı faylar tespit edildiğini açıklamış ve fayların çok büyük boyutlarda olmadığını ancak denizaltının göçmesi durumunda Marmara’da tsunamiyi tetikleyeceğini ifade etmişti.

Görür, bunun olası bir depremde Adalar'ın güneyindeki doğrultu atımlı fayın üreteceği en fazla 7 büyüklüğündeki depremin gücünü karaya doğru bir miktar daha artması anlamına geleceğini belirtmişti.