19
Mayıs
2024
Pazar
YAŞAM

Ergenlik yaşı giderek düşüyor

Ergenlik yaşı giderek düşüyor ve bunun nedeni henüz bilinmiyor. Aileler endişeli. Zihinsel olgunlaşmadan çok daha önce bedensel gelişimin ve cinsel dürtülerin başlaması toplumları kaygılandırıyor. Ergenliği ateşleyen genetik düğme nihayet bulundu.

Çocukluk döneminde kış uykusundan olan üreme hormonlarını uyandıran, harekete geçiren faktör, "kisspeptin" (öpücükpeptin) adlı bir molekül. Kontrol altına alındığında ergenliğin başlaması geciktirilebiliyor. Ya da kisspeptin oranı artırılarak cinsel güdülerin harekete geçirilmesi sağlanabiliyor.

Çocukluktan gençliğe geçişte hepimizin kabusu haline gelen o süreç: Ergenlik. Ve bir başka kabus ergenlik yaşının giderek öne çekilmesi. Ne zaman başlayacağı hiç bilinmiyor. Kızlarda 8 yaşında da başlayabilir 13-14’ünde de. Erkeklerde kızlardan bir kaç yıl sonra başlasa bile onlarınki de geniş bir zaman aralığında. Üstelik hepsi de "normal" olarak tanımlanan dilimin içinde. Hormonların faaliyete geçmeye başlaması tüm bedeni etkiliyor. Boyun ne kadar uzayacağından, kemiklerin güçlü olup olmayacağına, 20-30 yıl sonra meme ya da prostat kanserine yakalanma riskine, hatta akıl sağlığınıza kadar her şey hormonların kontrolüne geçiyor.

Ergenliği neyin ateşlediği son yıllara kadar bilinmiyordu. Neden bazı çocuklarda çok erken, bazılarında geç başladığı açıklığa kavuşmamıştı. Yaygın kanı ergenliğin önce beyinde başladığı şeklindeydi. Bedensel işaretler ardından geliyordu. Beyindeki hypothalamus aniden, kısaca GnRH diye bilinen ve ergenliğin kimyasal sürecini yöneten gonadotropin hormonu salgılamaya başlıyordu. Yanıtı bulunamayan soru ise şu idi: GnRH salgılanmasını harekete geçiren unsur ne?

Cevap uzun yıllar süren araştırmalar sonunda nihayet geldi. Bilim dünyası ergenliği ateşleyen bir genetik düğmenin bulunduğunu duyurdu.

Çocukluk döneminde kış uykusunda olan üreme hormonlarını uyandırarak harekete geçiren faktör, "kisspeptin" (öpücükpeptin) adı verilen bir molekül.

Bu molekül kontrol altına alınıp ergenliğin başlaması geciktirilebiliyor. Ya da tam tersi, kisspeptin oranı artırılarak cinsel güdülerin harekete geçirilmesi sağlanabiliyor. Her ikisi de bilim dünyası açısından büyük önem taşıyor.

Bu buluşun düzensiz ergenlik sorunu tedavisinde büyük katkı sağlaması bekleniyor.

Fareler üzerinde yapılan deneylerde genç hayvanlara kisspeptin verildiğinde üreme hormonlarının harekete geçtiği saptandı. New England tıp dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, GPR54 adlı gen, ergenlik dönemindeki hormon salgılanmasıyla ilgili bir proteini kontrol ediyor.

SUUDİ AİLEDE KEŞFEDİLDİ

Araştırma, ABD’deki Massachusetts Hastanesi’ne ergenliğe geçmede problem yaşayan Suudi Arabistanlı bir ailenin başvurusu üzerine başlatıldı. Aile üyelerinin her birinden alınan kan örneklerine bakan uzmanlar, ergenliğe geçemeyen aile üyelerinden aldıkları örneklerde, bu genin mutasyona uğramış olduğunu, diğer bireylerde ise genin normal olduğunu gördü.

Diğer taraftan Britanyalı biyoteknoloji firması Paradigm Therapeutics, Amerikalı doktorlarla iletişime geçerek, ergenliğe geçemeyen bir kobaydaki GPR54 genini sildiklerini bildirdi.

Amerikalı ve İngiliz uzmanlar, bu genin kontrol ettiği proteinin ergenlik döneminde fiziksel gelişimi sağlayan hormonların salgılanmasına yardımcı olduğu kanısında. Bilim dünyası şimdi aynı uygulamayı insanlar üzerinde yaparak, ergenlik çağını normal şekilde geçiremeyen çocukların tedavi edilebileceğine inanıyor.

10 BİN ÇOCUKTAN BİRİ SORUNLU

Toplumlarda giderek ciddi endişe uyandıran diğer sorun birçok çocuğun erken ergenlik yaşaması. New Scientist dergisindeki habere göre, son 250 yılda ergenlik dönemi git gide daha erkene çekildi. 18.yy Avrupa’sında kızlar ilk kez 17 yaşında regl görürken, yüz yıl sonra regl yaşı 14’e indi. Günümüzde ise ilk regl görme yaşı ortalaması 13.

"Ergenlik sınırı hızla aşağıya doğru iniyor" diyor araştırmacılar. Nedenine ilişkin somut bir veri henüz yok. Ancak farklı görüşler mevcut. Örneğin, buluşu gerçekleştiren ekibin başkanlarından Dr. Tony Plant, "Şimdi ergenliği başlatan kilit noktaların GPR54 geni ve onu ateşleyen öpücükpeptin protein molekülü olduğuna dair elimizde kanıt var" diyor. Imperial College London’da üreme biyolojisi uzmanı Profesör Ilpo Huhtaniemi ise "Erken ergenlik bu çok önemli bir araştırma alanı. Belki yeni hormonlar belki beslenme etkili oluyor" diyor.

Bilim dünyası ergenliği kontrol altına alan bir hap geliştirmek üzere çalışıyor.

ANNE-KIZ AYNI YAŞTA BAŞLIYOR

Moleküler biyolojik açıdan bakıldığında, ergenlik bilmecesi, KiSS-1 proteini ve bir sinir hücresi reseptörünü üreten GPR54 geninin keşfiyle çözülmüş görünüyordu.

Ergenlik sürecini karmaşık bir sinyal zinciri başlatıyor. GnRH (gonadotropin releasing hormone/ gonadotropin salgılatıcı hormon), hipofizin uyarı maddesi salgılamasını tetiklemekte. Bu madde ise erbezlerini ve yumurtalıkları, cinsellik hormonu üretmeleri için uyarmakta.

Bu bilgiler ne yazık ki ergenliğin başlangıcını açıklamaya yeterli değil. Kisspeptin molekülünün ne şekilde açığa çıktığı hálá bir sır. Yanıt gerçekten karmaşık. Ergenliğin başlamasına genetik ve sosyal faktörler karar veriyor.

Mesela kızların, anneleriyle aynı yaşta ergenliğe girdikleri bilinmekte. Babalarıyla ilişkileri iyi olmayan ya da tamamen babasız büyüyen kızlarda da ergenlik daha önce başlıyor. Anlaşıldığı üzere çevrenin de etkisi var. Mesela yüksek bölgelerde yaşanlar cinsel olgunluğa daha geç ulaşıyorlar.

Diğer bir faktör ise beslenme. Örneğin kisspeptin molekülü ve enerji rezervleri arasında bağlantı bulunduğunu gösteren kanıtlar var. İyi beslenenler daha erken, kötü beslenenler ise daha geç yaşıyor ergenliği.

ÖPÜCÜKPEPTİN İLAÇ OLACAK

New Scientist dergisindeki haberde, altı yaşındaki kızların regl görmeleri ve sekiz yaşındaki erkek çocukların cinsel bölgelerindeki tüylenme gibi erken ergenlik belirtilerinden söz edilmekte. Erken ergenlik çocuklar kadar ebeveynler için de külfet olarak kabul edilmekte.

Ayrıca hastalık riski de söz konusu. Nitekim erken ergenliğe girenlerde meme ve prostat kanseri riski daha yüksek. Erken gelişme süreci GnRH hormonu tedavisiyle durdurulmakta. Fakat ilaç çok pahalı, ayrıca tedavinin uzun vadedeki yan etkileri de henüz bilinmiyor. Birçok araştırmacıya göre, KiSS proteini, ergenlik sorununu gidermek için mükemmel bir araç. Protein, sinyal zincirinde GnRH’ın bir üst aşamasında etkili.

Bu da kisspeptin’i yeni ilaç üretimi için cazip hale getiriyor. Proteinin, erken ergenliği doğal yoldan kontrol edebileceği düşünülüyor. Ama ergenliği "tek tuşla" durduracak bir ilaç haline dönüştürülmesi şimdilik bir hayal.

Kimi bilim adamları hormonsal çevrimlere müdahalenin ne şekilde sonuçlanacağını bilmedikleri için bu gelişmeye pek sıcak bakmıyor.

Hürriyet
Yayın Tarihi : 27 Ağustos 2006 Pazar 05:05:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?