Yargıtay 2. Ceza Dairesi, evli bir kadının rızasıyla eve gelen ve evde kocası tarafından yakalanan sanığın "konut dokunulmazlığını ihlal" suçunu işlediğine karar verdi. 

Evli kadınla evinde ilişki kurmak konut ihlali


Yargıtay'ın temyiz incelemesine neden olan olay şöyle gelişti:

Manisa'nın Turgutlu ilçesinde, evli bir kadının rızasıyla eve giren giren sanık, kadının kocası tarafından karyolanın altında yakalandı. Kocanın şikayeti üzerine hakkında dava açılan sanık "geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal" suçundan yargılandı.

Turgutlu Sulh Ceza Mahkemesi sanığın beraatine karar verdi. Yerel mahkeme, Medeni Yasa'daki son değişiklikle kocanın aile reisi olmasının kalktığını belirterek, sanığın konuta katılanın (şikayetçi kocanın) eşinin rızasıyla girmesi eyleminde "konut dokunulmazlığını ihlal" suçunun yasal ögeleri oluşmadığına hükmetti.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.

Dairenin kararında, yerel mahkemenin bu kabulünün yasaya aykırı olduğuna işaret edildi.

765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 193. maddesinin, irade ve rıza özgürlüğünü ihlal ederek konuta girmeyi yasakladığı belirtilen kararda, konuta girmede, rızadan söz edebilmek için failin başkalarının haklarını çiğnememesinin zorunlu olduğu ifade edildi.

Kararda, "Evli bir kadınla ilişki kurmanın, evlilikte bağlılık yükümlülüğünü öngören Türk Medeni Yasası'na, dolayısıyla hukuka aykırı aykırı olduğu ve kocasının haklarına saldırı niteliğinde bulunduğu açıktır. Böyle bir ilişkinin kendi evinde kurulmasına, kocanın rızasının olması elbette düşünülemez ve varsayılamaz" denildi.

Olayda, sanığın saat 23.30'da, kocasının bulunmadığı bir sırada kadının rızasıyla eve girdiğinin belli olduğu ifade edilen kararda, böyle bir olayda "yaşamın olağan akışına göre, kocanın rızasının bulunduğunun düşünülemeyeceği" değerlendirmesine yer verildi.

Kararda, şu ifadeler yer aldı:

"Koca gece eve geldiğinde kapının eşi tarafından geç açılması üzerine kuşkulanarak evin içini araması sırasında, karyolanın altında yarı çıplak sanığı yakalaması biçimindeki eylemde ise kuşkusuz kocanın rızasının olduğu yine düşünülemez.

Olay gecesi sanığın, kocasının rızasının söz konusu olamayacağını bilerek ve kendi iradesiyle konuta girdiği ve varsayılan rızasızlık nedeniyle de atılı suçu oluştuğu gözetilmeden, yasal olmayan gerekçeyle sanığın beraatine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir."