“Partilerin birbirinden farkı yok”...  Ekonomist ve siyasetçi Ahmet Özal, siyasete dönme planları yapıyor.

Tabii bu arada kendisiyle ilgili çeşitli spekülasyonlar da ortalarda dolaşıyor. Özellikle son dönemde eski cumhurbaşkanlarımızdan merhum Turgut Özal’ın mezarıyla ilgili söylediği iddia edilen evliya meselesi kamuoyunda bir hayli ilgi çekti.

Uzun süredir sesi soluğu çıkmayan Ahmet Özal tam siyasi planlarıyla geri döndü denirken bambaşka bir tartışmayla daha gündeme oturdu. Her şey gazeteci-yazar Fehmi Koru’nun köşesinde “Sırlar Kapısı türü dizilere konu olacak” yorumuyla yayınladığı bir hikâyeyle başladı. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ekonomist oğlu Ahmet Özal’la bir yemekte konuşan Koru, Özal’ın mezarının yapımıyla ilgili öğrendiği şaşırtıcı bir iddiayı ortaya koydu. Her nedense, mezarı yapan usta kamera kayıtlarında görünmüyor ve mermerler de havada kendiliğinden hareket ediyordu. Ahmet Özal, uzun süren sessizliğini bozarak siyaset planları ve hakkındaki “evliya tartışmalarına” son noktayı koydu.

Uzun zamandır gözlerden uzaktaydınız. Şu anda neyle meşgulsünüz? 

Partilerden gelen teklifleri değerlendiriyorum. Daha henüz bir karar vermedim. 3 Haziran’a kadar vakit var. Yakında karar vererek seçimlerde siyasete gireceğim.

Kaç partiden teklif var?

Üç-dört tane partiden var. Tabii hangisi uygun, hangisi değil bilmiyorum. Belki de en uygun partilerden biri “Demokrat Parti” olabilir. Fakat onlarla da henüz konuşmadım. DP’den de bana herhangi bir teklif gelmedi. Ama yakında gelebilir.

Parti seçerken hangi kriterleri gözönünde bulunduracaksınız? 

Benim için partilerin birbirinden farkı yok. Siyasi partiler amaç değil, hizmet etmek için bir araçtır. Statüko dışına çıkmış, yeniliğe açık partilere değer veriyorum. Partinin sağda ya da solda olmasının inanın, hiçbir önemi yok.

Türkiye’de yeniliğe açık olan parti var mı sizce? 

Herkes yeniliğe açık olduğunu, yeni bir şeyler yapmak istediğini söylüyor. Ama mühim olan, bunu yapabilecek yaratıcı gücü olan, dünyayı tanıyan kadroların olması. Bir kişinin tek başına yapacağı iş değil. Rahmetli Özal, Türkiye’de çok devrim yaptı ama aynı zamanda kadroları da iyiydi. DPT’den yetişmiş, kendisi gibi bürokraside yıllarca çalışmış çok iyi kadroları vardı. Şu andaki partilerin hiçbirinde o zamanki kadar geniş ve yetişmiş kadrolar yok. Oysa, Türkiye’nin insan potansiyeli çok büyük. 35 yaşın altında pırıl pırıl insanlar yetişiyor. Gençlerin de siyasete girmesi lazım. Çünkü onlar hem enerjik hem de yeniliklere açıktır.

Parti alternatifleriniz arasında Genç Parti de var mı? 

Hayır, onlarla bir görüşmem olmadı. Ama Genç Parti bana göre sürpriz partidir. Çok iyi oy da alabilir, tahminlerin altında da kalabilir. DYP-ANAP birleşmesi belki de onların aleyhine olacak.

Bağımsız aday olur musunuz? 

Güneydoğu’dan da, Orta Anadolu’dan da “Bağımsız olarak bizim ilimizden aday olun” diye çok teklifler geliyor. Bağımsız da gelebilirim.
Görüntüler annemde

Merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın mezarının yapılışıyla ilgili gazeteci Fehmi Koru’ya yaptığınız açıklamaların bu kadar tartışılacağını tahmin etmiş miydiniz? 

Onu basında tamamen yanlış yorumladılar.

Nasıl yanlış yorumlandı? 

Benim o konuda bir beyanatım olmadı. Babam vefat edeli 14 sene olmuş. Fakat bazı insanlar bir sohbet masasında konuştuğum şeyleri, benim söylemediğim şekilde yansıttılar.

Babanızın mezarını yapan kişiyi “evliya” olarak nitelediniz mi? 

Ben öyle bir şey demedim. İnsanlar maalesef bunu suistimal ettiler.

Televizyon görüntülerini izlediğinizde gerçekten de mermerlerin kendiliğinden hareket ettiğini gördünüz mü? 

Evet, doğru. Mezarı yapan usta hiçbir yerde görülmüyordu.

Bugüne kadar niçin bunu dile getirmediniz? 

Bu bir sohbet sırasında konuşulmuş bir şeydi. Röportaj da değildi. Böyle şeyler gündeme getirilmez. Çünkü bunu insanların anlaması, ya da anlatabilmeleri çok zor. Bu yüzden, 14 sene sonra, ilk defa bir yemekteki sohbet sırasında anlattım. Üstelik gazeteye çıkacağını bile bilmiyordum.

14 sene önce yaşanmış bir olayı gündeme taşıyarak reklam yaptığınızı söyleyenler oldu... 

Ben söylemediğim şeylerle ilgili halkın ne düşündüğü hakkında bir yorum yapamam. İsteyen istediğini söylesin. Halk beni tanır. Reklama ihtiyacım yok ki benim. Sokağa çıktığım zaman herkes beni tanıyor. Taksiye bindiğimde taksi şoförleri benden para almıyor. Zorla para veriyorum. Bunlara kulak asmayın. Bunu bir gazeteye beyanat olarak vermiş olsaydım, 14 sene önce verirdim. Bu sadece bir yemek masasında konuşulan bir olaydı. Herkes yemekte Özal’la ilgili anılarını anlatıyordu. Sonra gazetelerde saçma sapan şeyler çıktı. Hiçbir şey bilmeyen insanlar da kendi kendilerine yorumlar yapmaya

Merhum Turgut Özal, Adnan Menderes’in yanındaki mezara gömülme isteğini ve kararını ne zaman size açıkladı? 

Vefatından 2 ay önce, “Ben ölürsem, beni buraya gömün” dedi. Annem de arabadaydı. 2 ay sonra gece saat 12’yi çeyrek geçe babam vefat etti. Bunları “yaşanan enteresan anılardır” diye anlattım. Ama artık konuşmayacağım. Çünkü iyi niyetli bir şeyi sohbet masasında söylesen bile, insanlar hemen kötü yorumluyor. Ayrıca, görüntüler annemde, bende mevcut değil.