İşte ölüm güzergâhı

İstanbul, Afrika ve Asya'dan gelen kaçakların geçici barınma merkezi. Kaçaklar, organizasyon tamamlanana kadar Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa ve Aksaray'da saklanıyor. Ardından da, Yunanistan'a yakın olan Ege'ye götürülüyor

İzmir Seferhisar'da batan teknede Avrupa'ya gitmek isteyen 50 kaçak göçmenin ölmesi, gözleri bu uzun ve zorlu ölüm güzergâhına çevirdi. Kaçaklar binlerce kilometrelik riskli yolculukta, büyük bir felaketle karşılaşabiliyor veya yakalanıp geri gönderilebiliyor. Tüm birikimlerini de kaptırmış olan kaçaklar, ülkelerine çok daha kötü koşullarda geri dönmek zorunda kalıyor. Özellikle Avrupa ülkelerinin uyarılarına rağmen bu umut yolculuğu bir türlü sona ermiyor.
İstanbul polisinin verdiği bilgiye göre, uluslararası insan kaçakçılığının ana yolları şöyle:
Afganistan, Pakistan, Bangladeş gibi Asya ülkelerinden gelen kaçaklar İran'da toplanıyor. İranlı insan kaçakçıları bu kişileri daha çok Van ve Ağrı'da, anlaşmalı oldukları Türk insan kaçakçılarına teslim ediyor. Onlar da, bu kişileri TIR, kamyon veya otobüslerle İstanbul'a ulaştırıyor.
Somali, Nijerya gibi Afrika ülkelerinden gelen kaçaklar da daha çok deniz yoluyla ağırlıklı olarak konteynırların içinde Mersin, İzmir, İstanbul gibi liman kentlerine iniyor ve insan kaçakçılarına kendilerini teslim ediyor.
Filistin, Irak gibi Ortadoğu ülkelerinin kaçakları ise önce Hatay'a, oradan İstanbul'a götürülüyor. Bu güzergâhlar kaçakçıların güvenlik kaygıları nedeniyle değişebiliyor. Bazen kaçaklar Ege'den direkt olarak Avrupa'ya götürülmeye çalışılıyor.

İstanbul merkez!

İstanbul, Afrika ve Asya'dan gelen kaçakların geçici barınma merkezi oluyor. Kaçaklar, organizasyon tamamlanana kadar İstanbul'da genellikle Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa ve Aksaray semtlerindeki ucuz oteller, gecekondu veya depolarda saklanıyor. Ardından kaçaklar, Yunanistan ve İtalya'ya yakın olan Balıkesir ve İzmir gibi Ege şehirlerine götürülüyor. Buradan da güvensiz bir tekneyle Yunanistan ve İtalya topraklarına ulaşmaya çalışıyorlar. Kaçakcılar, gemi ayarladıkları takdirde, göçmenleri Çanakkale'den de yola çıkarabiliyor.
Kaçaklar, İtalya ve Yunanistan'dan da diğer Avrupa ülkelerine geçmeye çalışıyor. Az sayıdaki kaçak ise İstanbul'dan karayoluyla TIR'ların içinde Edirne üzerinden sınırı geçmeye çalışıyor. Türk kaçakçıların, kişi başına 5 ile 10 bin dolar arasında değişen paralar talep ettiği belirtiliyor.

Bulunan son ceset sabıkalı Türke ait 

İzmir'deki tekne faciasında kaybolan kaçakları arama çalışmaları sırasında dün Selçuk'un Pananos sahilinde bulunan 50. cesedin bir Türke ait olduğu belirlendi. Cesedin hırsızlık ve çeşitli suçlardan sabıkalı 24 yaşındaki Hüseyin Güzelcan'a ait olduğu saptandı. Güzelcan'ın dümeni bir mülteciye teslim edip denize atlayan kaptan olabileceği belirtildi.

Basmane 'mülteci kampı' gibi 

Yasadışı yollardan Yunanistan'a, ardından Avrupa ülkelerine geçmeyi amaçlayan kaçakların ilk duraklarından biri İzmir'in Basmane semtindeki oteller.
Adeta mülteci kampına dönen Basmane'deki oteller, sokağı açlık, sefalet görüntüleriyle kendi ülkelerindeki gibi çilelerini doldurmaya devam eden Afrikalı ve Asyalılarla dolup taşıyor. Bu insanlara her gün yenileri ekleniyor.
Buradaki otellerde kalan kaçaklarla kimse ilgilenmiyor, hiçbir denetim ve sağlık kontrolü yapılmıyor. İzmir kıyılarını bir kaçış noktası olarak gören kaçakların birçoğunun hayalleri Ege Denizi sularında kaybolup gidiyor, bazıları da hayatlarından oluyor. Kaçakların arasından çok azı aradığı şansı bulabiliyor. Bunlardan biri de geçen ay Yunanistan üzerinden Fransa'ya kaçan, İzmir'de kaldığı süre boyunca mültecilerin sorunlarıyla ilgili sözcülük yapan Liben Yusuf Haç. Amacına ulaşan Haç'ın İzmir'deki dostlarıyla cep telefonundan mesajlaştığı öğrenildi. Suyun öte yakasına geçenlerden gelen olumlu haberler sevinç yaratıyor. Facia haberleri moralleri bozsa da tehlikeli yolculuğun zamanı bekleniyor.

Faciada ölü sayısı 50'ye çıktı 
İzmir'in Seferihisar ilçesinde kaçakları taşırken batan teknede ölen 4 kişinin cesedi daha karaya vurdu, faciada ölenlerin sayısı 50'ye yükseldi. Kaçaklara dümeni verip ölüme gönderen insan tacirlerinin yakalanması için başlatılan çalışmalardan ise henüz sonuç alınamadı. Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Deniz Polisi, halen kime ait olduğu ve kim tarafından kullanıldığı belirlenemeyen teknenin battığı bölgeyi tahmini olarak belirledi. Teknenin derinliği yaklaşık 90 ile 500 metre arasındaki bölgede battığının tahmin edildiğini belirten yetkililer, bu derinlikte dalgıçla çalışma yapma veya su yüzüne çıkarma çalışması yapılamayacağını açıkladı.