30
Mayıs
2024
Perşembe
YAŞAM

İsviçreli'nin derdi müzik

Doğrudan demokrasinin kalbi olan İsviçre'yle Türkiye adeta birbirinin zıttı iki ülke. Her yıl rotasyon sistemiyle cumhurbaşkanı değiştiren ve çok sık referandum yapılan bu ülkede, siyaset hiç de gözde bir iş değil.
İsviçre'de konuşulan konular, Türkiye ile karşılaştırıldığında o kadar yüzeysel kalıyor ki! Misal, yakın zamanda tartışılan en hararetli konu müzik eğitiminin okullarda devlet tarafından sağlanması ya da ailelerin denetiminde özel olarak verilmesiymiş.
Türkiye'nin neredeyse onda birine denk gelen 7.4 milyonluk nüfusu ve yüzde 2.7'lik işsizlik oranıyla dünyanın en zengin ülkelerinden olan İsviçre, Avrupa Birliği (AB) üyesi değil. İsviçreli siyasiler cevabın ret olacağını önceden tahmin ettikleri için bu konuyu halkoyuna dahi sunmuyor. İsviçre'de yaklaşık 95 bin Türk yaşıyor ve bunlardan 20 bini çifte vatandaşlığa sahip. 2.5 milyon Türkün yaşadığı Almanya'dan farklı olarak İsviçre'deki Türkler, herhangi bir uyum sorunu yaşamıyor. Çünkü Türkiye'den gelen göçmenlerin büyük kısmı eğitimli kesimlerden olmuş.

İsmet Paşa'nın altın kalemi


Aynı zamanda saatleriyle de meşhur olan İsviçre ile Türkiye arasında tarihe düşmüş ilginç anekdotlar var. Çanakkale savaşları sırasında bir kurşunun Atatürk'ün kalbine isabet etmesini engelleyerek hayatını kurtaran saat, bir İsviçre markasıydı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu antlaşması İsviçre'nin Vaud Kantonu'na bağlı Lozan şehrinde imzalandı.
İsviçreli yetkililer bu antlaşma için neden Lozan'ın seçildiğini ise şöyle açıklıyor: "Öncelikle Türkiye ile gerilim yaşayan Fransa, İngiltere ve İtalya'nın müdahalelerini engellemek için burası seçildi. İkinci nedeni de o tarihlerde Türkiye'den çok fazla öğrencinin geliyor olmasıydı. Hatta bir tarihçi, 'Türkiye Lozan'a gelerek kendi evinde oynuyor' yorumunda bulunmuştu."
Tarihi Lozan Antlaşması'nın müzakereleri 1922'de başladı. Müzakerelere ev sahipliği yapan ve İsmet Paşa önderliğindeki Türk heyetini ağırlayan Chateau d'Ouchy hâlâ otel olarak kullanılıyor. 1.5 yıl süren müzakerelerin ardından Lozan Antlaşması 1923'te imzalandı. İmza töreninin yapıldığı salonda bir grup Türk gazeteciyi ağırlayan İsviçreli bir yetkili, "Konferans sekreteri antlaşmayı imzalaması için İsmet Paşa'ya kuş tüylü bir kalem uzattı ancak İsmet Paşa bu kalemi reddetti. Sadece bu antlaşmayı imzalamak için cebinden altın bir kalem çıkardı" diyor. İmza sonrası büyük kutlamalar yapılmış binanın hemen önündeki meydanda. Ertesi gün Türk heyeti birtakım ticari antlaşmalar imzalayıp ayrılmış şehirden...

Gözleri Türkiye pazarında


Türkiye ile İsviçre arasındaki siyasi ilişkiler, tarihi bağlara rağmen Ermeni sorunu ve terörizm gibi nedenlerden ötürü bir hayli çalkantılı... Bu yıl iki ülke, diplomatik ilişkilerinin 80. yıldönümünü kutluyor. Ankara 7-11 Kasım'da İsviçre Konfederasyonu Başkanı Pascal Couchepin'i ağırlayacak. Ekonomik ilişkiler de pek istenilen noktada değil, ancak umutlu olmak için çok neden var. İsviçre'deki sanayi ve ticaret odalarını bünyesinde barındıran şemsiye kuruluş "Economisuisse" yetkilisi Peter Flückiger, Türk pazarının son derece dinamik yapısının kendilerini etkilediğini söylüyor: "Bizim için Türkiye şu anda Rusya ve Brezilya gibi ülkelerden daha önemli." Yetkili Mayıs 2008'deki bir ankete göre üyelerinin Türkiye ile ilişkileri mükemmel olarak değerlendirdiklerini belirtiyor. Büyük ölçüde ihracata dayalı olan İsviçre ekonomisi Türkiye'den tekstil ve makineler ithal ediyor. Cumhurbaşkanı, ziyaretinin hemen ardından ekonomi bakanının kalabalık bir heyetle gelecek olması da İsviçre'nin Türkiye'ye verdiği önemin bir diğer göstergesi.
Şu anda Türkiye'de faaliyet gösteren 400 İsviçre firması, 10 bin kişiye istihdam sağlıyor. Bir İsviçre markası olan Nestle 1909'dan beri Türkiye'de. İlk işletmesini İstanbul Karaköy'de açan Nestle, gelecek yıl Türk pazarındaki 100. yıldönümünü kutlayacak. Hatta 1909'dan bugüne bir Nestle-Türkiye albümünün yapılması da planlanıyor. Dünya markası olan Nestle, Türkiye'de 5 bin kişiye istihdam sağlıyor. Cenevre Gölü'ne bakan idari binasında konuştuğumuz Nestle'nin Asya-Okyanusya ve Afrika'dan sorumlu Başkan Yardımcısı Alexandre Cantacuzene ilginç detaylar sunuyor. Örneğin, Nestle'nin dünyadaki üretimi için Türkiye'den 85 milyon YTL'lik fındık alımı yapılıyor. Türkiye'de saniyede 55 fincan Nescafe tüketiliyor.

Türkiye 'Kültürler Şampiyonu Ligi' gibi


İsviçre ile olan ticari ilişkilerin yanı sıra turizmde de bir etkileşim var. Her yıl yaklaşık 250 bin turist Türkiye'yi ziyaret ediyor. Bütün bu gelişmelere rağmen, İsviçre halkı Türkiye'yi yeterince tanımıyor. Bu nedenle, Türkiye'yi İsviçre halkına tanıtacak bir kültür projesi gündemde. Basel'in önde gelen kültür festivallerinden biri olarak adlandırılan "Culturescapes" 6. yılında Türkiye temasını işleyecek. Basel'in yanı sıra Bern, Chur, Genf, Uster ve Zürih gibi pek çok şehirde 1 Kasım-6 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek "Türkiye Festivali" sayesinde İsviçre halkı zengin Türk kültürünü tanıma fırsatı bulacak.
Culturescapes Sanat Direktörü Jurriaan Cooiman, "Türkiye hakkında bilinenler birkaç resim ya da anıttan ibaret. Yaşayan kültürden kimsenin haberi yok. İstanbul'daki Kapalıçarşı'nın çok ötesinde olan bu kültür pek çok katmandan oluşuyor. Anadolu'ya gittiğinizde bu yaşayan kültürden örnekler görebilirsiniz. Ama İsviçreliler bunu bilmiyor" diyor. Cooiman, bir ülkeyi ya da kültürü tanımak için zaman, güç, para ve dikkat ayırmak gerektiğini düşünüyor. Cooiman "Türkiye'nin giderek Avrupa'ya daha fazla yakınlaştığını düşünüyorum. Türkiye'yle ilgili klişe bir resim var ve bunun yerini daha gerçekçi bir resim almaya başladı. Bana göre bu resimde dinamizm ve çeşitlilik var. Etnik hatta dinsel çeşitlilik... Diğer tarafta da çok güçlü dinamik bir nesil. İstanbul'a her gittiğimde bunu net bir şekilde görebiliyorum. Türkiye tam anlamıyla kültürler şampiyonu ligi gibi" diyor.

Referans
Yayın Tarihi : 2 Kasım 2008 Pazar 14:19:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?