2
Mayıs
2025
Cuma
YAŞAM

Kahreden dram!

Balıkesir'in Balya ilçesine bağlı Danişment köyünde aileleriyle birlikte ikamet eden Vediha ve Vecihe Çolak kardeşler, ilkokuldan hemen sonra 2 yıl arayla aynı hastalığa yakalandı.

Tıptaki ismi Miyopi Mitakondri olan kas dengesizliği hastalığına tıp bilimi bugüne kadar çare bulamamış. 10 yaşından itibaren yakalandıkları amansız hastalığın pençesinden kurtulamayan ikizler, istedikleri birçok planı gerçekleştiremedikleri halde hayattan zevk almayı, mutlu olmayı kendilerine ilke edinmişler. Vediha Çolak, "Hastalığımızın tanısı 1993 yılında konuldu.

Yaşamla ilgili çok planlarımız vardı, ben öğretmen, Vecihe polis olmak isterdi. Hiçbirini gerçekleştiremedik. Bu hastalığımızın ilerlemesi ailece bizi üzüntüye boğdu ama zamanla alıştık. Yaşamamız gerekiyor, hayata bağlanmamız lazımdı, bir şekilde bağlandık. Her zorluğu aştık. Pozitif oluyoruz. Bir sıkıntı, üzüntü yaşadığımız onu hemen atabiliyoruz, yoksa kendimize dert ediniriz. Hayat üzülmeye değmez, insan dünyaya bir kere geliyor" diyerek hayata mutlulukla bağlandıklarını ifade etti. Sağlıklı insanlara özendiklerini de itiraf eden ikizler, devlet yetkililerinin engellilerin alt yapısını düzeltmelerini istediklerini söylediler.

İkizlerden hastalığa ilk yakalanan Vecihe Çolak, 5 yıl öncesine kadar ayakta dikilebilirken artık bunun da imkansız olduğunu çaresizliğe rağmen morallerini her zaman iyi tuttuklarını anlattı. Kas hücrelerindeki dengesizlik sebebiyle vücutlarının büyük bölümü görevini yapamıyor. 30 yıldır ilerleyen ve yayılan hastalıkla yaşamasını öğrenen ikizler, tıpta bir gün çare bulunabileceği ümitlerini de kaybetmediklerini, çare bulunmaz ise de hayata asla küsmeyeceklerini ifade ederek güçlü bir kişilik sergiliyor. Kimsenin kendileri ve onlar gibi olanlar için üzülmemesini isteyen Vecihe Çolak, "İnşallah bir gün Allah'ın izniyle çare bulunur.

Ama olmazsa da dünyanın sonu değil, biz bu şekilde de mutluyuz. Çünkü en azından sevdiklerimiz, arkadaşlarımız, annem babam bizim başımızda olduğu sürece sorun yok. Her gün kalktığımız zaman olumsuz şeyler düşünmüyoruz, eğer olursa onu bir günde kafamızdan atıyoruz. Çünkü olumsuzluklar bizi ve ailemizi etkiler. O yüzden kimse üzülmesin" dedi.

İkizler, aynı zamanda doktorları olan İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde görevli Prof. Dr. Coşkun Özdemir'in başkanlığını yaptığı Kas Hastaları Derneği'nin de üyeleri. Derneğin Yeşilköy'deki yerinden alınıp başka yere taşınacağı haberi üzerine büyük üzüntü yaşadıklarını anlatan Çolak kardeşler, bütün kas hastalarının üzüntüye kapıldığını belirterek derneklerinin aynı yerinde kalmasını istediklerini söyledi.

İkiz kızlarıyla birlikte mutlu bir hayat sürdüklerini anlatan Meliha-Mustafa Çolak çifti, kızlarının mutluluğu için ellerinden geleni yapıyor. 60 yaşından sonra ehliyet sahibi olduğunu ve araba aldığını anlatan Mustafa Çolak, "Bu şekilde kızlarımı istedikleri yere gezmeye götürebiliyorum. Onlara şoförlük yapıyorum" dedi.

Anne Meliha Çolak ise evde doğum yaptığını, göbeklerini farklı renkte iple bağladıkları halde hastaneye gittiklerinde ebelerin göbek bağlarını değiştirip beyaz bağlamasıyla ikizlerden hangisinin büyük veya küçük olduğunu bilemediklerini anlattı.

EVLİLİK HAYALİ

Günlük yaşamları arkadaş ziyaretleri, kitap okuma, internet ve elişi yapmakla geçen ikizler, evlilikte kararsızlar. Evlenme teklifi aldıkları halde korktuklarını belirten Vediha ve Vecihe kardeşler, "Evlenmeyi düşünmüyoruz ama, çünkü üzülmek istemiyoruz. Biz duygusal insanlarız. Biz bakıştan da alıyoruz, istenilmediğimizi hissettiğimiz zaman orada durmak istemiyoruz. Hassas olduğumuz için üzerler diye çekiniyoruz. 10 yıl önce bu soru sorulduğunda, 'belki' demiştik. Evet diyebilmemiz için karşıdaki insanın çok iyi meziyetleri olması lazım, çok evlilik teklifi aldık. Bazı insanlar bizi korkuttular. Biri çok seviyorum dedi sonra da yalancı çıktı. O durumlar bizi kötü etkilediği için evliliğe hayır dedik. Zaten hasta olduğumuz için bu durumumuzu kimse taşıyamaz diye düşünmüyoruz. Evlenecek olduğumuz kişi çok sağlam karakterli bir insan olması gerekir, böyle olursa evet deriz, neden olmasın? Evlenmek her insanın hayalidir. Biz de gelinlik giymek isterdik, evlenmek isterdik. Ama, hastalık zamanla insanı bazı gerçekleri görmeye itiyor. Bunlar bizi kabuğumuza doğru kapattı. Biz önümüze bir duvar ördük ve o duvarı kimse aşamaz diyoruz. Onun için de küçük şeylerden mutlu oluyoruz" diyerek evliliği istedikleri halde temkinli olduklarını ifade etti.

Danişment köyü muhtarı Ertuğrul Danışan, ailesiyle birlikte her gün ilgilendiği ve ihtiyaçlarını gidermeye çalıştığı ikizleri köy halkı olarak çok sevdiklerini kaydetti. Köyde alt yapı çalışmalarını tamamladıklarını anlatan muhtar Danışan, tüm yolları kilit parke taşı ile örerek hem nüfusun çoğu yaşlı olan köylülere hem de akülü sandalyeleriyle köyde dolaşmayı seven ikizlere rahat bir ulaşım sağlamak istediklerini, ilgililerden yardım beklediklerini söyledi.

RAPOR ÜZÜNTÜSÜ

Doğduktan sonra yakalandıkları hastalık yüzünden adeta ikiz bir hayat süren ikizler, uyguladıkları mutluluk oyunu ile morallerini yüksek tutuyor. Birlikte yazdıkları şiirlerini kitaplaştıran Çolak kardeşlerin, "Mutluluk Oyunu" ve "Derin Dalgalar" isimli ikişer baskı yapmış kitapları mevcut. İstanbul'daki Kas Hastaları Derneği'nden kendilerine yeni bir akülü sandalye verilecek olan ikizler, bunun için gereken raporda haksızlığa uğradıklarını belirterek üzüntülerini ifade ettiler. Vediha Çolak, "Akülü sandalye alabilmemiz için doktor raporu gerekiyordu, 15 gün önce Balıkesir devlet Hastanesi'ne gittik bize akülü sandalye kullanabilir diye rapor verilmedi. Biz akülü sandalyemizin yenilenmesini istiyoruz, fakat doktor bizi gördüğü halde bu raporu vermedi. Tek elin sağlıklı olması gerekiyormuş, ama biz kas hastasıyız zaten. Kullanamayacağımızı düşünmüş ama kullanıyoruz işte. Sadece biz değil bütün kas hastaları kullanır. Niye böyle bir engel koyuyorlar anlamadık. Başkaları kalkıp yalan dolanla raporlar alıyorlar, biz öyle sahtekar değiliz" diyerek tepkilerini dile getirdiler.

Vediha ve Vecihe Çolak kardeşler, tüm engellere rağmen hayatın, yaşamanın güzel olduğunu, ondan tat almayı bilmek gerektiğini söyledi. Hayatta en büyük değerin sağlık olduğunu belirten ikizler, "Hayatta hiç kimse üzülmesin. Zorlukların altından kalkılıyor. En büyük değer sağlık, şükredilmesi gerekiyor. Bizler şükrediyorsak engelli olmayanların daha çok şükretmeleri gerekiyor" diyerek herkese mutluluk dilediler.

iha
Yayın Tarihi : 5 Ocak 2010 Salı 20:34:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?