18
Mayıs
2024
Cumartesi
YAŞAM

Kenelere dikkat!

Samsun Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürü Uzman Veteriner Hekim İsmail Aydın, halk arasında sakitlek olarak bilinen kenelere karşı vatandaşları uyardı. Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) ilk olarak hastalığın ismini aldığı Kırım ve Kongo’da görülen, virüs dediğimiz mikropların sebep olduğu ölümcül seyredebilen bir hastalık olduğunu belirten İsmail Aydın, kenelerin hayvanlara tutunarak kan emen dış parazit olduğunu hatırlattı. Türkiye’nin kene popülasyonu yönünden çok zengin bir ülke olduğunu ifade eden Aydın, "Çok eski zamandan beri kenelerin bazı hastalıkları, bir canlıdan diğer canlıya nakletmesi bilinmektedir. Günümüzde hangi tür kenelerin hangi hastalığı nasıl naklettiği hususunda pek çok bilimsel çalışmalar yapılmaktadır. Keneler, bakteriyel, viral ve paraziter pek çok hastalığı bulaştırırlar. Hayvana ve insana tutunan bir kene, hastalık taşıyorsa tutunduğu canlıya hastalığı nakleder. KKKA, hayvanlardan insana bulaşan ve tedavi edilmediği taktirde öldürme hızı yüzde 50 artan bir hastalıktır. KKKA virüsünün neden olduğu hastalık ilk kez 2. Dünya Savaşı yıllarında ürün toplayan Sovyet askerlerinde ortaya çıkmış ve 200 askeri etkilemiştir. Keneler, kuşlarda bulunan virüsün mevsimsel göçlerde kıtadan kıtaya yayılmasına sebep olmaktadır" dedi.

Kenelerin bulaştırdığı hastalık konusunda risk altında bulunanların piknik yapanlar, hayvancılıkla uğraşanlar, avcılar, mezbaha çalışanları ve kırsal alanda yaşayanlar olduğunu belirten İsmail Aydın, hastalığın belirtilerini söyle sıraladı:
"Hastalık ateş, ani başlayan baş ağrısı, kas ağrısı, kırıklık, halsizlik ve belirgin iştahsızlıkla başlar, bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal gibi şikayetler de görülebilir. İlk günlerde yüzde ve göğüste kızarmalar ve kanamalar ortaya çıkabilir. Göğüs ve karından başlamak üzere vücuda yayılan küçük nokta şeklinde kanamalar olabilir ve bu kanamalar daha da büyüyerek vücuda yayılabilir. Hastalık tablosuna burun ve dişeti kanamaları da eşlik edebilir. Ancak, hastalık hayvanlarda belirtisiz seyrederken insanlarda oldukça öldürücü olabilmektedir. Yabani kemirici hayvanlar, kuşlar ve keneler hastalığın doğadaki saklayıcısı durumundadır. Keneler beslenmek için bu hayvanlardan kan emerler, kan emme sırasında aldıkları virüsü insanlardan kan emerken bulaştırırlar. Hastalık, kene ısırmasının yanı sıra, vücudunda virüs bulunan hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya diğer dokularına temas etmekle bulaşabildiği gibi bu hastalığa yakalanmış insanların kan veya vücut sıvılarına temas sonucu da bulaşma olabilmektedir. Yakın bir zaman içinde kenelerin bulaştırdığı hastalık konusunda Tokat ilinde 1 kişi hayatını kaybetmiş, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde de 4 kişi tedavi altına alınmıştır. Keneler özellikle Nisan ve Ekim ayları arasında kendini göstermektedir" dedi. Aydın, Piknik yapanların risk altında bulunmasının sebebini ise kenelerin yeşil alanları tercih etmesine bağladı.

KENELERDEN KORUNMA VE KONTROL YOLLARI
Tüm enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi KKKA’da da korunma ve kontrol önlemlerinin alınmasının çok önemli ve gerekli olduğunu vurgulayan Aydın, "Hasta ve hastanın sekresyonları ile temas sırasında mutlaka üniversal önlemler olan eldiven, önlük, gözlük, maske gibi tedbir alınmalı. Kan ve vücut sıvıları ile temastan kaçınılmalıdır. Bu şekilde bir temasın söz konusu olması halinde, temaslının en az 14 gün kadar ateş ve diğer belirtiler yönünden takip edilmesi gerekmektedir. Hayvan kanı, dokusu veya hayvana ait diğer vücut sıvıları ile temas sırasında da gerekli korunma önlemleri alınmalıdır. Kene mücadelesi çok önemli olmakla birlikte oldukça zor görülmektedir. Keneler yumurta dönemleri hariç diğer biyolojik evrelerinde insanlara hücum ederek kan emebilir. Hem mera keneleri hem de mesken keneleri gelişmelerini sürdürebilmek ve nesillerini devam ettirebilmek için konakçılarından kan emmek zorundadırlar. Genel olarak da konakçı spesifitesi göstermezler. Coğrafik bölgelere ve türlere göre değişmekle beraber, KKKA’yı bulaştıran Hyalomma soyuna ait keneler genel olarak Nisan ve Akim aylarında aktiftirler; bu dönemlerdeki salgınların sebebi de budur. Bu nedenle öncelikle konakçılar kenelerden uzak tutulmalı ve kenelerin kan emmeleri engellenmelidir. Mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan kaçınılması gerekmektedir. Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda bulunulması durumunda, vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli, vücuda yapışmamış olanlar dikkatlice toplanıp öldürülmeli, yapışan keneler ise kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan bir pensle sağa sola oynatarak, çivi çıkarır gibi alınmalıdır. Ayrıca, kenenin tutunduğu bölgeye alkol veya eter emilmiş pamuk tutularak kenenin vücudu terk etmesi sağlanmalıdır" dedi.

İsmail Aydın, kenelerin hastalıklı olup olmadığının belirlenmesi için hastalardan ve hayvanlardan alınan numunelerin Samsun Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü’ne gönderilerek, burada laboratuar çalışması sonucu hastalığı tespit ettiklerini sözlerine ekledi.

iha
Yayın Tarihi : 28 Temmuz 2004 Çarşamba 13:04:45
Güncelleme :31 Temmuz 2004 Cumartesi 01:33:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?