Kimsesizleri teşhis eden yok!

En yakınının ölümü karşısında duyulan acı tarif edilemez. Ancak sevdiği kişilerin yaşayıp yaşamadığını bilememek, insanda daha büyük bir travmaya neden olabiliyor.

Dünyada çok sayıda ceset, kimliği belirlenemediği için kimsesizler mezarlığına gömülüyor. Türkiye'de son 16 yılda trafik kazası, cinayet, intihar, işkence, boğulma gibi sebeplerle hayatını kaybeden 866 kişinin tüm araştırmalara rağmen kimlikleri tespit edilemedi. Ölülerin 713'ü erkek, 150'si kadın, 3 şahsın ise cinsiyetleri belli değil. Kimsesiz cenazelerin büyük bir kısmı İstanbul, Ankara ve İzmir'deki mezarlıklara defnediliyor. 13 milyon nüfusa sahip İstanbul, 480 kişiyle ilk sırada geliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü, 2003 yılından beri kimlik tespiti yapılamayanları bulmak için uğraşıyor. www.egm.gov.tr internet adresinde bu kişilerin fotoğraflarını yayınlayarak ailelerine ulaşmaya çalışıyor. Ceset teşhiri, bazı kesimler tarafından yanlış bulunsa da bu yolla 2005-2007 yılları arasında 58 kişinin kimliği saptandı.

Sitede mevtaların görüntülerinin yanı sıra fiziksel özellikleri, ölüm sebepleri, üzerlerinde ne gibi eşyaların bulunduğu ve vücutlarındaki belirgin izlerle ilgili bilgiler veriliyor. Cesetler arasında yeni doğmuş çocukların da olması dikkat çekiyor. Sitede bilgilendirme yapılmadan önce görüntülerden etkilenmemesi için 18 yaşından küçüklerin girmemesi uyarısı yapılıyor. Yetkililer, kimliksiz cesetler toprağa verildikten aylar, yıllar sonra yakınlarının ortaya çıkabildiğini söylüyor. Polisin bulduğu cesetler, kesin ölüm nedenlerinin belirlenmesi amacıyla Adli Tıp Enstitüsü'ne gönderiliyor. Burada işlemler tamamlandıktan sonra hâlâ sahibi bulunamadı ise enstitü, Mezarlıklar Müdürlüğü'ne başvuruyor. İstanbul'daki kimliksiz cesetler, Kilyos Mezarlığı'nda kimsesizlere ayrılan özel bölümde toprağa veriliyor.