1
Haziran
2024
Cumartesi
YAŞAM

Kursiyerler artık çalışan kadınlar

Mahalle aralarında açılan dikiş-nakış kurslarını bilirsiniz; hani okumak istemeyen ya da okutulmayan ev kızlarının kayıt ettirildiği kursları. Ama bu eskidendi. Kızlar okumaya karar verince kursiyerlerin de profili yenilendi!

Dikiş-nakış kurslarına artık emekliler ve çalışan bayanlar gidiyor. Levent'teki Natuk Birkan Kız Sanat Okulu'nun kursiyerlerinin çoğu emekli. Aralarında aktif şekilde iş hayatının içinde olanlar da var. Boş günlerini kursa gelerek değerlendiriyorlar. 54 yaşındaki Nevin Ekim, İTÜ Devlet Konservatuvarı'nda matematik öğretmeni. Hafta içi bir gün dersi olmadığı için kursa gelmeye karar vermiş. Adını vermek istemeyen bir kursiyer ise bir holdingde üst düzey yönetici asistanlığı yapıyor. Salı günleri tatil olduğu için dikiş öğreniyor. Satış müdürlüğü yapan başka bir kursiyer ise emekli olduktan sonra boşluğa düşmemek için kursa kayıt yaptırmış.

Kurs hocası Kadriye Kadakal, artık eğitimli kadınların dikiş öğrenmeye geldiğini söylüyor.

Tüm öğrenciler pazartesi ve salı günleri sabah 09.00'dan 15.00'e kadar haftanın iki günü bir araya geliyor. Pazartesi nakış günü... Kurs hocası Kadriye Kadakal, ders programını öğrencilerinin ihtiyaçlarına ve zamanın gereklerine göre düzenlemiş. Programın adı 'Sandık Çeyizlerini Değerlendirme'. Kursiyerlerin hepsi annelerinden ya da anneannelerinden kalan çeyizlerini sakladıkları sandıkları açıyor; el emeği, göz nuru o güzelim nakışları, dantelleri yeni kumaşlara monte ederek modernleştiriyorlar. Mesela Sevim Çekinmez, annesinden kalan yüz yıllık masa örtüsünü burada yeniden hayata döndürmüş. 64 yaşındaki Gülsen Uncu, üç senedir kursa geliyor ve her yıl bir akrabasına kendi çeyizlerinden yeni bir çeyiz üretmiş. İlk sene doktor torununa çok güzel örtüler yapmış. Geçen yıl hukuku bitiren Nazlı yeğenine çalışmış. Bu yıl sıra Kars'taki veteriner yeğeninde... 

Kursa katılanların en önemli özelliklerinden biri de, kimsenin bu okuldan mezun olmayı istememesi. Aynı öğrenciler, her yıl kayıtlarını tazeliyor. Mahiye Hanım diş hekimi. 42 yıl boyunca bilfiil doktorluk yapmış. 9 yıl önce emekli olduktan sonra bir süre torununa bakmış. Şimdi onu sabah okula gönderiyor, kendisi de 4 yıldır buraya geliyor. Mahiye Hanım, "Her şeyi Atatürk'e borçluyuz. Burada çok güzel vakit geçiyor. Genç kızken vaktim yoktu, dikiş öğrenemedim. Üniversite, evlilik, çocuk derken zaman geçip gitti. Anne olunca hayatta birçok şeyi ıskalıyorsunuz." diyor.



Nevin, Gülsen, Sevil, Mahiye ve Fatma hanım, 'sandık çeyizlerini değerlendirme' programının müdavimleri. Çekinmez, 'Evde Seda Sayan programı izlemek bize göre değil,' diyor.

44 yaşındaki Fatma Karakurt, emekli muhasebeci. Beş yıldır Kadriye Hanım'ın öğrencisi. 5 yıldır kursun müdavimi. Emekli coğrafya öğretmeni Sevil Çekinmez ise 3 yıldır burada. Bir buçuk yıl önce bankadan emekli olan Sema Irmak ise ilk kez dikiş öğrenmeye geliyor. Kurs hocası Kadriye Kadakal, eski ve yeni öğrencileri hakkında şöyle söylüyor: "Eskiden buraya, Çeliktepe'den Gültepe'den evde oturan kızlar gelirdi. Şimdi onlar fabrikalarda çalışıyor. Emekliler ve okumuş, kültür seviyesi yüksek çalışan bayanlar geliyor. Çünkü iş hayatından bıkmışlar. Dolar ya da altın günlerine gitmeyi sevmiyorlar. Bir şeyle meşgul olmayı önemsiyorlar."

Dikiş-nakış kurslarına katılan kadınların profilinin değişmesinde 'kendi modanı kendin yarat' furyasının etkisi büyük. Çünkü sokaklar aynı kıyafetin değişik versiyonlarını giyen kadınlarla dolu. Bu durum tüm kadınları rahatsız ediyor. Mesela Leyla Biçare özel ders veren bir öğretmen. Mağazadan aldığı bir kıyafete mutlaka kendisi bir ekleme yapıp, orijinal kıyafet haline getiriyor. Amatörce, evde kendi başına yaptığı bu işleri profesyonel bir şekilde öğrenmek için kursa geliyor.

zaman
Yayın Tarihi : 25 Ekim 2008 Cumartesi 16:59:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?