1
Haziran
2024
Cumartesi
YAŞAM

Merkezi taşımak saldırıdır

Merkez Bankası’nın Cumhuriyet’in simgelerinden biri olduğunu söyleyen Koç Holding’in eski CEO’su Can Kıraç, "Merkez Bankası’nı oradan çekip İstanbul’a getirmek tamamen Cumhuriyet kazanımlarına karşı, iktidarın bu kazanımları parçalama yaklaşımı olarak değerlendiriyorum" dedi.

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın ’Eylem Planı’ çerçevesinde Merkez Bankası’nın Ankara’dan İstanbul’a taşınması açıklamasıyla başlayan tartışmalara Koç Holding’in eski CEO’su, eski bankacı, iş dünyasının duayen isimlerinden Can Kıraç da katıldı. T.C. Merkez Bankası’nı Türkiye Cumhuriyeti’nin simge bir kurumu kabul ettiğini belirten Can Kıraç, "Cumhuriyet’in simgeleri arasında Çankaya vardır, Kızılay vardır, Yargıtay vardır, Danıştay vardır, TBMM vardır, Bakanlar Kurulu vardır. Bunlar Ankara’da beraber bir bütün olarak Cumhuriyet’in kurumları olarak yaşarken, Merkez Bankası’nı oradan çekip İstanbul’a getirmek tamamen Cumhuriyet kazanımlarına karşı, iktidarın bu kazanımları parçalama yaklaşımı olarak değerlendiriyorum" dedi. Can Kıraç, Cumhuriyet kazanımı ve bağımsızlığın simgesi olarak gördüğü Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınmasını ’tamamen politik ve Cumhuriyet kurumlarının bütünlüğünü bozan bir yaklaşım’ olarak değerlendirdi.

FİNANS MERKEZİ OLMAK HAYAL: 1980’li yılların başında Garanti Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı da yapan Can Kıraç, Merkez Bankası hakkında sadece işadamlığı değil, bankacılık tecrübesiyle de konuştu. 41 yıl boyunca Koç Holding’de stratejik görevlerde bulunan ve grubun şimdiki adıyla CEO’luk görevini de uzun yıllar yürüten Can Kıraç, "Merkez Bankası’nın taşınmasıyla İstanbul’un bir dünya finans merkezi olması bence büyük bir hayaldir. "Ben hayal kurmayı severim, ama bazı şeyleri de gerçek olarak düşünmek lazım" dedi.

GERÇEKLEŞMESİ UZUN ZAMAN ALACAK: İstanbul’un muhakkak ki ticari hayatta büyük bir payı ve ağırlığı olduğunu kabul ettiğini söyleyen Can Kıraç, "Bütün bankalarımız İstanbul’da toplanmış, fakat son uygulamalar içinde bu bankaların önemli bir hissesi de yabancıların kontrolüne geçmiş. Finans merkezi olması için evvela bizim kendi bankalarımızın yönetim olarak Türk ekonomisinin emrinde olması lazım. Bunun gerçekleşmesi benim beklentilerime göre daha uzun seneler alacak bir süreçtir" diye konuştu.

Cumhuriyet’in simge kurumu

İŞ dünyasının duayen ismi Can Kıraç, Merkez Bankası’nın neden Türkiye’nin simge kurumu olarak kabul ettiğini ise şu sözlerle açıkladı: "T.C. Merkez Bankası’nı, Türkiye Cumhuriyeti’nun bir simge kurumu kabul ediyorum. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti çok zor bir İstiklal Savaşı’ndan sonra, özgür bir Cumhuriyet kurmak amacıyla o temeller üzerinde yükselirken, Osmanlı İmparatorluğu ekonomik yapısıyla çökmüştü. Bu çöküşün temel sebeplerinden en önemlisi Osmanlı dönemindeki mali düzenin bozukluğu ve mali kontrolün yabancıların eline geçmesiydi. Merkez Bankası bir anlamda Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik özgürlüğünün simgesi olarak ortaya çıkmıştır. 1930’ların başında Merkez Bankası’nın kuruluşu böyle bir mücadelenin kazanılmış olması kararıdır. Merkez Bankası sonra Cumhuriyet döneminin tüm faaliyetleri kontrol eden kurum haline geldi."

Taşınmanın ekonomiye en ufak yararı olmaz

MERKEZ Bankası’nın taşınmasının ekonomik dengeleri değiştirmeyeceğini belirten Can Kıraç, şöyle konuştu: "Dengeleri değiştirmez ama tamamen bir politik uygulama olacaktır. Bankanın çalışanları da rahatsız olacaktır, büyük ölçüde herkesin kurduğu bir aile düzeni vardır. Elbette bu milli bir görevse buna herkes uyar. Nasıl askerimiz terörle mücadele için gece gündüzünü dağlarda geçiriyorsa, Merkez Bankası İstanbul’a gelince ekonomi düzelecekse bu yapılır. Kimse buna itiraz etmez, üzerine düşeni de yapar. Ama Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınmasının ekonomiye en ufak bir yararı olmayacaktır."

Hürriyet
Yayın Tarihi : 19 Ocak 2008 Cumartesi 14:57:47
Güncelleme :19 Ocak 2008 Cumartesi 15:05:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?