16
Mayıs
2024
Perşembe
YAŞAM

Mevlana üzerinden yeni din çabaları

2007 yılının UNESCO tarafından 'Mevlânâ yılı' ilan edilmesi dolayısıyla Mevlânâ tüm dünyada anılıyor. Son olarak, Fransa'nın Strasbourg şehrinde düzenlenen uluslararası panelde, Mevlânâ'nın hümanizm anlayışı ve dinler arası diyaloğa katkıları tartışıldı.

Fransa ve Türkiye'den akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, Mevlânâ'nın felsefesinin İslam'dan ve 'Muhammedi gelenek'ten ayrı düşünülemeyeceği vurgulandı. Türk akademisyenler tarafından kurulan Strasbourg Kültürlerarası Diyalog Derneği'nin düzenlediği programda, sufizm uzmanlarından Prof. Dr. Eric Geoffroy, günümüzde Müslümanlara yönelik önyargılar sebebiyle Mevlânâ'nın İslami köklerinin görmezden gelindiğini öne sürdü.

Eric Geoffroy, Mevlânâ'nın son yıllarda Batı dünyasında büyük bir tanınırlık kazandığını; ancak Batılı eserlerde çoğunlukla Mevlânâ'nın İslam'la ilişkisinin koparıldığını söyledi. ABD ve Avrupa'da sufizmi İslam'dan soyutlayarak yeni bir "new age din" çıkarma çabası olduğunu savundu. Geoffroy, bu çabaları "dinî ırkçılık" olarak tanımladı. Prof. Geoffroy, Rumi'nin bugün için dahi evrensel değer taşıyan hümanist anlayışının kaynaklarının Hz. Muhammed olduğunu ve Mevlânâ'nın Kur'an-ı Kerim'den bağımsız düşünülemeyeceğini kaydetti. Fransız profesör, "Günümüzde Mevlânâ, İslami köklerinden koparılarak yeni bir ruhani lider gibi sunuluyor. Bugün birçok kişi Mevlânâ'nın ön adının Muhammed olduğunu bilmez. Zira, Batılı çalışmalarda kimse onun gerçek adını kullanmaya cesaret edemiyor." dedi. Mevlânâ'nın feyz aldığı dostu Şems-i Tebrizi'nin Batılı eserlerde "gezgin ve hippi bir kişilik" gibi yansıtıldığını savunan Geoffroy, gerçekte Şems'in saygın bir İslam alimi olduğunu ifade etti.



İstanbul Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Cihan Okuyucu ise Mevlânâ'nın felsefesinin günümüz Türkiye'sinde izler taşıdığını belirterek, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin kültürlerarası diyalog alanında gösterdiği çabayı örnek gösterdi. Okuyucu, Gülen'in öncülük yaptığı hoşgörü ve diyalog faaliyetlerinin Mevlânâ'nın felsefesinden esinlendiğini kaydetti. Sorbonne Üniversitesi Öğretim Üyesi Fabio Ambrosio, Mevlânâ'nın Anadolu'da yaşayan Hıristiyan toplumundaki önemini anlattı. Fransa Ulusal Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Leili Anvar-Chrendorff ise Mevlânâ'nın tüm dinleri kucaklayan "ruhani hümanizm" anlayışının temel unsurlarını dinleyicilere aktardı. Programda Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. İlhan Özkeçeci, Mevlevi müziğini küçük bir konser eşliğinde tanıttı. Programın sonunda Mesnevi'den şiirler okundu ve bir ilahi konseri verildi. 


Zaman
Yayın Tarihi : 27 Mart 2007 Salı 08:51:52


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Ender Bozbiyik IP: 84.73.144.xxx Tarih : 27.03.2007 14:50:04
Unutulan bir konu var ve buda Rumi'nin özel hayati** Gereken ilk önce Rumi'nin özel hayatinin anlatilmasidir ve nasil sair olupta yazmaya basladigi ve yazdiklarinin kime hitap edisi...