O da hakkını AİHM'de arıyor

Acı ama hakkımı nerede arayacağım

Mersin Üniversitesi Rektör Yardımcısı iken sicilinin kasıtlı olarak bozulduğunu savunan Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, 2000’de açtığı tazminat davası 9 yılda sonuçlanmayınca soluğu AİHM’de aldı.

Dilekçesini önceki gün gönderen Üskül "Acı ama ben de hak sahibi biriyim. Nerede arayacağım hakkımı" dedi.

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı AKP’li Zafer Üskül, Türkiye’de adil yargılama hakkının ihlal edildiğini belirtip 9 yıldır süren "meslek onuru" davasını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı. Başvuru dilekçesini 25 Şubat’ta postalayan Üskül, hukuk mücadelesiyle ilgili şunları söyledi: "TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanısınız. Türkiye’de sorununuzu halledemiyorsunuz. AİHM’e gitmek zorunda kalıyorsunuz. Acı bir şey. Ama ben de hak sahibi biriyim. Nerede arayacağım hakkımı? Türkiye Cumhuriyeti devletinin yurttaşlarına tanıdığı hakkı ben de elbette kullanacağım."

9 yıl süren dava rekordur

Mersin Üniversitesi Rektör Yardımcısı iken sicilinin, "kin ve husumet duygularıyla yönetmeliğe aykırı olarak kasıtlı bozulduğunu" savunan Üskül, eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz ve eski Mersin Üniversitesi Rektörü Vural Ülkü aleyhine 4 Nisan 2000’de 10 milyar liralık tazminat davası açmıştı. Yargıtay’da 3 kez bozulan davanın bir ay sonra 9’uncu yılını dolduracağını belirten Üskül, "Süreç herhalde tazminat davalarında rekordur" dedi. Üskül, Türkiye’de iç hukuk yolları tükenince tazminat talebinde bulunacağını söyledi. Üskül, "düşünce özgürlüğünün kısıtlanmak istendiği, siyasi düşüncesi nedeniyle ayrımcılık yapıldığı ve mesleki ününün zarara uğratıldığı" gerekçeleriyle tazminat isteyecek.

Eşim ve iki kızım üzgün

Üskül, dilekçesinde 27 yıllık meslek hayatında hakkında soruşturma açılmadığını anlattı. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin ilk kararında, "Davalıların sicil konusunda subjektif davrandıkları anlaşıldığından manevi tazminata takdiri gerekir" denildiğini belirten Üskül, AKP milletvekili olduktan sonra kararın değiştiğini söyledi. Üskül, emekli öğretmen eşi ve öğretim üyesi iki kızının, sicilinin olumsuz verilmesinden ve haklarını tazmin edememesinden üzüntü duyduklarını vurguladı.