15
Haziran
2025
Pazar
YAŞAM

Öldürülmek kadının kaderi mi?

Eğitimi, ekonomik durumu ne olursa olsun kadınlar hep şiddete uğruyor. Erkekler, kıskançlık, boşanma isteği ya da anlık öfkelerle öldürüyor..

Kadına yönelik şiddet, tüm dünyada en acımasız haliyle devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; her üç kadından biri dövülüyor ya da tecavüze uğruyor, her beş dakikada da bir kadın cinsel taciz ya da şiddete maruz kalıyor. Uluslararası Af Örgütü'nün araştırmasına göre ise cinayet kurbanı kadınların yüzde 70'i eşleri tarafından öldürülüyor. Türkiye'de bir yıl içinde sadece basına yansıyan kadın cinayetlerinin sayısı 24'ü buldu. Eğitimi ve ekonomik durumu ne olursa olsun, kıskançlık, tek taraflı boşanma isteği ya da anlık öfkelerle erkekler öldürüyor. Cinayet aracı ise genelde bıçak ya da tabanca oluyor.

İki çocuğunun önünde 32 bıçak


Dilek Saner eşinden 15 yıl boyunca hep dayak yedi. Canına tak edip boşandıktan 4 ay sonra 6 ve 12 yaşında iki çocuğunun önünde bıçaklanarak öldürüldü..
29 Mayıs 2008... Adana'da Dilek Saner (30), 4 ay önce boşandığı eşi Hüseyin Karaşahin tarafından 6 ve 12 yaşlarındaki iki çocuğunun gözü önünde 32 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Dilek Saner, 15 yıl önce kaçarak evlendiği seyyar kebapçı Hüseyin Karaşahin'den sürekli dayak yiyip işkence gördü. İşsiz kalan ve uyuşturucu kullandığı belirtilen Karaşahin'i bir kez terk eden, ancak eşinin özür dilemesi sonucu evine geri dönen genç kadın, aynı sorunlar sürünce iki çocuğuyla babaevine yerleşti ve boşanma davası açtı. Boşandıktan sonra eski eşi tarafından sürekli ölümle tehdit edildi. 29 Mayıs gecesi alkollü bir şekilde evine gelen eşinin "konuşalım" demesi üzerine kapıyı açan genç kadın, iki çocuğunun gözleri önünde öldürüldü. Tutuklanan koca müebbet hapis istemiyle yargılanırken, hâkimin "Sanığı tanır mısın" sorusuna "Babamdı ama şimdi değil" diyen ilköğretim okulu 7'nci sınıf öğrencisi H.G.K.'nin (12) öfkesi dinmiyor. Annesinin fotoğrafını karşısına koyarak ders yapan H.G.K., "Annemi çok özlüyorum. Her gece rüyalarıma giriyor. Soyadımı değiştireceğim. Anneannemin yanında kalmak istiyorum" diyor.

Dört aylık hamile eşine zorla kürtaj

Arkadaş ortamında tanıştığı A. E. ile İzmir'e kaçarak evlenen genç kadın tam bir insanlık dramı yaşıyor. Ankara Adliyesi koridorlarında "cinayet gibi kürtaj" diye konuşulan soruşturmada, genç kadının verdiği dilekçe tüyler ürperticiydi. Buna göre, 23 yaşındaki S. E., evliliklerinin ilk yılında hamile kaldı. Bir yandan hamileliğin sıkıntılarını yaşarken, bir yandan da evde eşinin doğuştan özürlü yatalak kardeşine bakıyordu.

EŞE VE DOKTORA DAVA AÇILDI

Karnındaki bebek 4 aylık olduğunda genç kadın kocasının yatalak kardeşine daha fazla bakamayacağını söyledi. Bunun üzerine kocası, genç kadını dövdü ve ellerini bağlayarak zorla cinsel ilişkiye girdi. Düğünde takılan takıları elinden alınan genç kadının, dışarıya çıkması da yasaklandı. İzmir Alsancak'taki bir muayenehanede baskı ve dayakla genç kadına 'çocuğun alınmasına izin verdiğine dair bir belge' imzalattırıldı. Bu belgede 'Sözde bebeğin kalp atışlarının duyulmadığı' belirtildi. Oysa genç kadın, kendi doktoruna aylık kontrollerini yaptırıyordu ve bebeğin sağlık durumu iyiydi. Ancak özel poliklinik tarafından verilen belgeyle, doktor İ. T.'nin muayenehanesinde, S. E.'nin karnında taşıdığı bebek kürtajla alındı. Kapıya konan genç kadın savcılığa başvurdu. Adli Tıp'a sevkedilen S. E.'de bebekten parçalar kaldığı şüphe ediliyor. Eşi A. E. ve kürtajı yapan doktora dava açıldı.

Sabah
Yayın Tarihi : 14 Ekim 2008 Salı 14:49:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?