Cüppeli, bikinili kadınlarla yüzmesine farklı açıklamalar getirdi. Cüppeli Ahmet Hoca, Malta'da bikinili kadınların arasında yüzen fotoğraflarının ortaya çıkmasının ardından cemaati içindeki huzursuzluğu vaazlarla düzeltmeye çalışıyor. Cemaate yakınlığıyla bilinen Lalegül FM, dün Cüppeli Hoca’nın banttan bir vaazını yayınladı. Cüppeli, vaazında cemaatine seslenerek görüntülere açıklamaya getirmeye çalıştı. İşte vaazdan satır araları:

* Rabbim, dünyayı dolaşmayanı, dağa taşa bakmayanı sevme diyor. Eski harabelere bakılmasını emrediyor. Yıkık viran ülkelere, kültürel bölgelere gidilmesini emrediyor. Bunların eserlerini görmediler mi diyor, ibrete davet ediyor, tevekküle teşvik ediyor. Cahilliğin, kültürsüzlüğün lüzumu yok. “Dağda ne işin var, derede ne işin var?” diyorlar. Müslümanın her yerde işi var, ama Müslümanca işi var.

* Arabaya bineriz, her teknolojiden istifade ederiz. Ama kafir gibi değil, Müslüman gibi yaşarız. Her yerde İslam’ı gösteririz.

ÇIPLAKLAR EN RAHAT ÇARŞAMBA’DA GEZER

* Memlekette giyim kuşam özgürlüğü var. Peçe yasak ama çarşaf yasak denmiyor. İnsanlar istediği gibi giyinir. Çıplaklar en iyi Çarşamba’da gezer. Çünkü bizim Çarşamba’da çıplaklara bakılmaz. Öyle kurtarılmış bölge falan varsa bana haber verin.

DERS ALMAYA BİLE ŞOFÖRÜMÜZLE GİDERDİK

* Kimsede araba yokken bizde vardı. Babam Balkanlar’ın demir piyasasına hükmederdi. Biz çarıksız köyden gelmedik. 1980 model Mercedes’imizle şoförümüzle ders almaya giderdik. Jet ski’ye mi bindik, kayığa mı bindik tartışması yapılıyor. Biz en modern arabalara bindik.

‘Alparslan Türkeş vaazlarıma hep yardımcı oluyordu’ 

* Burası vatandır, burası Türkiye’dir. Biz vatan düşkünüyüz. Biz bayrak meraklısıyız. Şimdi, özellikle Türkeşçiler’in vatan hassasiyetleri çoktur. Bayrağa özel önem verirler. Bunu inkar eden din kardeşlerimiz var. Özellikle orda Türkeş lafı telafuz edilmiş. Alparslan Türkeş vatan sevdalısıydı.

* Ölümünden bir hafta evvel yine randevumuz vardı. Benim vaazlarıma hep yardımcı oluyordu. Telefonlar ediyordu. Mani çıkan yerlerde ’konuşturun hocayı’ diyordu. Çünkü Türk milletini seven bir adamdı. Türk milletinin İslam’la şereflendiğini düşünürdü. Ama İslam’ın da Türk milletinden çok fayda gördüğünü bilen birisiydi.