Deprembilimciler, demiryolu hattının Kuzey Anadolu Fayı’yla temas halinde olduğunu, mevcut ya da yeni yapılacak güzergâhın, hızlı veya hızlandırılmış trene uygun şekilde yeniden etüt edilmesi, incelenmesi gerektiğini savundu.
İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Celal Şengör, Türkiye’de jeolojik güzergâhlar yapılmadığı için her zaman bu tür sorunlarla karşılaşıldığını, Kuzey Anadolu Fayı’nın 27 km uzunluğundaki güney kolunun kazanın meydana geldiği Pamukova’da olduğunu belirterek, "Rusya’da, demiryolunu 19. yüzyılda inşa ettikleri zaman, hattın her iki tarafında 500’er metrelik alanın etütlerini yaptı" dedi.

İyi etüt yapılmadı
Bolu’daki jeolojik yapının iyi bilinmemesi yüzünden tünelin çöktüğünü anlatan Şengör, "Orası heyelan bölgesiydi. Ama iyi incelenmediği için yapılan çalışmalar sırasında çöküntü meydana geldi" diye konuştu.
İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür ise, fay hatlarının demiryolu hattıyla tam ilişkiye girdiği yerin Adapazarı civarı olduğunu söyledi. Görür, fay hatlarından geçen demiryolu hatlarının çok iyi incelenmesi, zemin etütlerinin yapılması ve çok sağlam inşa edilmesi gerektiğini belirtti.
İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Tüysüz de, demiryolu hatlarının fayla kesiştiğini belirterek, şöyle dedi: "Bunu haritalarda da görebilmek mümkün. Özellikle bu kesişme İzmit ve Adapazarı bölgesinde oldukça yaygın. Arifiye’de birkaç yerde kesiyor. Yaptığımız incelemelerde 17 Ağustos 1999 depreminde hatlar büyük zarar gördü."