19
Mayıs
2024
Pazar
YAŞAM

'Sessiz Ayakkabılar' yürüyüşü

Umut Vakfı tarafından düzenlenen Sessiz Ayakkabılar Yürüyüşü’ne katılanlar “silaha son” çağrısı yaptı. Kırmızı halı üzerine sevdiklerinin artık hiç giyemeyecekleri ayakkabıları bıraktı

Türkiye’de giderek artan bireysel silahlanmaya dikkat çekmek ve silaha son demek için Umut Vakfı tarafından düzenlenen Bireysel Silahsızlanma Günü’nde biraraya gelen acılı aileler, “Biz yandık başkaları yanmasın” dedi. Taksim Meydanı’nda düzenlenen Sessiz Ayakkabılar Yürüyüşü’ne katılanlar, Türkiye’de her yıl 3 bin kişinin ateşli silahlarla ölmesine isyan ederken, kaybettiklerinin acısını bir kez daha paylaştılar.

Kızı daha 6 günlüktü

26 yaşındaki kardeşini ’kör bir kurşuna’ kurban veren Melek Yayla da aynı duyguları paylaşıyor. Onun acısı daha çok taze. Kardeşini 15 Temmuz 2009’da çalıştığı bara gelen ve içeri girmek isteyen bir grubun silahından çıkan kurşunla kaybetmiş. “Daha kızı 6 günlüktü. Onun Berfin’inin gözlerini açmasını ona gülümsemesini bekledi. Ama olmadı. Benim yeğenim hep buruk gülümseyecek artık” derken elinde kardeşinin fotoğrafına sıkı sıkı sarılıyor. Kardeşinin hayalleri olduğunu dile getiren abla Yayla, “Ben kardeşimin ölümünü kamerada an be an gördüm. Benim için ne demek bu bir düşünün. Evimize o gün bomba düştü bizi parçalara ayırdı. Kardeşimi öldüren kişi şu anda yargılanıyor ama ne olacak. Bir sürü indirim alacak daha sonra da elini kolunu sallaya sallaya dolaşacak. Ben yeğenime nasıl hesap vereceğim, babasını sorduğunda ne diyeceğim” dedi.

Nebahattin Kavurmacı da oğlu 16 yaşındaki Oğuzhan Kavurmacı için yanıyor. Oğlunun bir okul arkadaşı tarafından gözünden vurularak öldürüldüğünü anlatan baba Kavurmacı, “Kartal İmam Hatip Lisesi’nde okuyordu oğlum. 21 Nisan 2006’da M.Y. isimli arkadaşı gelip onu okuldan alıyor. Önce Kartal Cevizli’ye gidiyorlar sonra da Samandıra’daki evine. Orada da oğlumu pompalı tüfekle gözünden vurarak öldürüyor” diye anlatıyor. M.Y.’nin olayın ardından 2.5 yıl boyunca elini kolunu sallayarak dolaştığını daha sonra kendisinin ısrarlı takibi sonucunda açılan davada ’kazaen adam öldürme’ suçundan yargılandığını dile getiren baba Kavurmacı, “1 yıldır tutuklu. 4 yıl 2 ay ceza aldı. Çıkacak ve hayatına devam edecek. Ya benim oğlum. Bizim evimize artık bayram gelmiyor, 8 Eylül doğum günüydü biz bir daha oğlumuzun doğum gününü kutlayamayacağız. Annesi sürekli ilaçlarla ayakta duruyor. Bizim ışığımızı söndürdüler. Artık kimse silah almasın, herkes silaha hayır desin” diye konuştu.

“Benim yavrum nerede?”

Gamze Salman, 8 yıl önce 14 yaşındayken kendisine aşık olduğunu söyleyen 17 yaşındaki M.A. tarafından sokak ortasında kafasından vurularak öldürüldü. Polis annesinin tabancasını kullanan M.A. 10 yıl hapse çarptırıldı ama Salman Ailesi’nin yüreğine düşürdüğü ateş hiç sönmedi. Mutluluğu unuttuklarını söyleyen anne Neşe Salman, başka Gamze’lerin ölmemesi için Umut Vakfı üyeleriyle birlikte silahsızlanma için yürüyor.

“Ben bu acıyı biliyorum”

“Ben bu acıyı 16 yıl önce yaşamış, evladı öldürülmüş bir anne olarak sesleniyorum” diyen Umut Vakfı kurucusu ve Başkanı Nazire Dedeman ise, “Ülkemizde her yıl yaklaşık 3 bin kişi yani hergün ortalama 8 kişyi silahlarla ölüyor. Bu yurttaşlarımızın yaklaşık 700’ü ateşli silahlarla kaza sonucu ölüyor” dedi. Dedeman, “TBMM’deki vekillerimize sesleniyodrum. Bugünün Türkiye’sinde güncel sisyolojik gerçeklelere uygun güncellenecek bir silah kanun tasarısı yaşama hakkına saygıya ve bireysel silahsızlanma anlayışına dayanmalıdır” diye konuştu.

Yılda üç bin kişi ölüyor

Türkiye’de yılda 3 bin kişi ateşli silahlarla ölüyor. Cinayetlerin yüzde 60’ı ateşli silahlarla işlenirken her 10 kişiden 1’inde, her 3 evden 1’inde ateşli silah var. Ateşli silahların yüzde 80’i her an kullanılabilir durumdu tutulurken, işlenen her 10 cinayetten 1’inde trafikte gerçekleşiyor.

 

Meltem Günay - Vatan
Yayın Tarihi : 29 Eylül 2009 Salı 16:51:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?